Tarsus Kadın Cezaevi'nde neler oluyor?

Kadın mahpuslara tecavüz tehdidi, cop ve tekmeyle şiddet iddiaları... Bunlar son zamanlarda Tarsus T Tipi Cezaevi'nden geliyor. Peki 'içeride' neler oluyor? Avukat Gülşen Özbek, müvekkilleri ile görüşmelerinden aldığı notları anlatıyor...

Abone ol

DUVAR – Mersin'in Tarsus ilçesinde yapımı yeni tamamlanan Tarsus T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi henüz yeni açılmasına rağmen birçok hak ihlali iddialarıyla gündeme geldi. Bir hafta önce cezaevindeki 5 müvekkiliyle görüşen avukat Gülşen Özbek, görüşmelerden notlar alarak cezaevindeki durumu, “Vahşet verici” olarak yorumluyor. Özbek, cezaevindeki kadınların saçlarından sürüklenip darp edildiğini, tecavüzle tehdit edildikleri gibi birçok olayı mahpuslarla görüşmelerden elde ettiğini belirterek, cezaevi görevlileri hakkında Adalet Bakanlığı Cezaevi Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’ne başvuruda bulundu.

'VÜCUTLARINDA ŞİŞLER, MORLUKLAR VARDI...'

Tarsus C Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nden yeni açılan Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’ne 20 Haziran’da sevk edilen 80 kadın tutuklu ile görüşmek için cezaevine giden avukat Gülşen Özbek, özellikle son bir haftadır cezaevinde işkence ve baskının arttığını belirtiyor. Gülşen, müvekkillerinin durumunu, "Cezaevinde gittiğim zaman müvekkillerimin vücutlarında hâlâ morluklar, şişkinlikler vardı. Sevk sırasında ring aracının içerisinde bulunan kadınların saçları çekilerek ve yerlerde sürünerek cezaevi içerisine alınıyorlar. Kadınlar, gardiyanların kendilerini bir odanın içerisine aldıklarını, coplarla, tekme ve tokatlarla darp edildiklerini belirtiler" sözleriyle anlatıyor.

'KAMERALAR YOK İSTEDİĞİNİZ KADAR BAĞIRIN'

Cezaevi yeni olduğu için musluk suyunun bile kullanılamadığını söyleyen Özbek, cezaevinde 'Musluklardan su içmeyin' diye anonsların yapıldığını ve musluklardan akan suyun çamurlu olduğunu söylüyor: “Cezaevinde darp edilen diğer tutuklu ve hükümlüler hastaneye gidip tedavi edilerek rapor almak istiyorlar. Fakat cezaevi yönetimi kendilerine, 'Sizi tedavi de etmeyeceğiz, hastaneye de götürmeyeceğiz' demiş. Şu ana kadar darp edilen hiçbir mahpus, ne revire ne de hastaneye götürüldü. Şiddet belirtilerinin kaybolmaması için  savcılığa başvuruda bulunduk. Savcılıktan da henüz tarafımıza bir bilgi verilmemiş. 15 kişilik koğuşlarda 7 kişilik yemek veriliyor. Buna karşı çıkanlara ise, 'Yemeğimiz bu kadar ister yer ister yemezsiniz' diye karşılık veriliyor.”

Bu uygulamalara karşı çıkan hükümlülere, cezaevi yönetimi tarafından, “Kameralar yok istediğiniz kadar burada bağırabilirsiniz” denildiğini de ifade eden Özbek, 'tecavüz' tehditleri de olduğunu belirtiyor: “Kadın ve erkek gardiyanlar tarafından tutuklu ve hükümlülere tecavüz tehditleri yapılıyor. Görüştüğüm müvekkillerim bu kişilerden bir kaçını tespit edebileceklerini söylüyor. Bunların hepsini suç duyurusu dilekçesinde dile getirdik. Şu an cezaevi müdürü bütün olanların baş sorumlusu konumunda.”

'EN AZ 80 KADIN ETKİLENİYOR'

Özbek, son olarak şunları kaydetti: “Şu an bu durumdan en az 80 kişi etkileniyor. Diğer kişilerin durumunu ise hâlâ bilmiyorum. Başka avukat meslektaşlarım da görüştükleri müvekkilleri ile aynı durumu paylaştılar. Başka bir meslektaşım da bana müvekkiliyle görüştüğünü, müvekkilinin ayakkabısız bir şekilde görüşe geldiğini anlattı. Çünkü darptan sonra kendilerine ayakkabıları bile verilmemiş. Bütün bu olanları işkence olarak yorumlamak gerekiyor. Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi (CPT)'ne bugün itibarıyla başvuruyoruz.”