Son işyeri de 'grev' dedi

Toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamayan Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu son işyerinden de grev kararı çıktı. Sendikanın Genel Sekreteri Özkan Atar, “İşveren olumlu bir teklif getirirse masaya otururuz, yoksa 20 Ocak’ta greve başlayacağız” dedi.

Abone ol

ANKARA - Birleşik Metal-İş ile EMİS (Elektromekanik Metal İşverenleri Sendikası) arasındaki toplu iş sözleşmelerinin tıkanması üzerine işçi sendikasının ‘20 Ocak’ta grev kararı’na ilişkin işyerlerindeki son oylama sonuçlandı. Birleşik Metal-İş’e üye ABB’ye bağlı işyeri ve fabrika çalışanları da grev oylamasında "Evet" oyu kullandı. Oylamalarda beyaz yakalı çalışanlar patronların beklentisinin aksine işçilerden yana tavır aldı.

Schneider Enerji, General Elektrik, Schneider Elektrik ve ABB’ye bağlı farklı illerde bulunan fabrika ve işyerlerindeki oylamaların tümünden grev kararı çıkmasıyla Birleşik Metal-İş’in 2 bin 200 üyesi 20 Ocak’ta greve gidebilir. Grev kararı buralarda çalışan toplam 4 bin kişiyi ilgilendiriyor.

'OLUMLU TEKLİF GELİRSE MASAYA OTURMAYA HAZIRIZ'

Grev kararını Birleşik Metal-İş Genel Sekreteri Özkan Atar’a sorduk. Atar, “20 Ocak öncesinde EMİS ile müzakerelerimiz olabilir. Açıkçası işçi arkadaşlarımızın beklentilerini karşılayabilecek ölçüde, sendikamızın mücadelesi ve politikalarıyla uygun, iş yerlerinde çalışma barışını koruyacak şekilde bir anlaşma yapmak niyetini taşıyoruz. Biz Birleşik Metal-İş olarak gayret sarf edeceğiz, sağduyulu yaklaşımımızı sürdüreceğiz. İşçilerin kabul edeceği bir toplu iş sözleşmesi teklifi bekliyoruz. Bu geldiğinde masaya oturmaya hazırız. Olmazsa 2 bin 200 üyemiz, 4 bin çalışanı ilgilendiren greve başlayacak” dedi.

'2010 REFERANDUMUNDAN SONRA ÜLKE KARANLIĞA SÜRÜKLENDİ'

Birleşik Metal-İş yöneticisi Atar, Meclis Genel Kurulu’nda görülen başkanlık teklifinin grevi gölgeleyebileceği hatırlatmasına ise şu yanıtı verdi:

“Bizim hak alma mücadelemiz, genel siyasi mücadelemizin dışında değil. 2010 yılındaki referandumda ne demişlerdi? 12 Eylül yargılanacak, iki sendikaya bile üye olunacak vs… Bırakın iki sendikaya üye olmayı, bir sendikaya bile üye olmak, sendikal haklarını kullanmak, bir işçi için kapının önüne konulma tehdidiyle karşı karşıya kalmak demek. Topluma acı biberi soslayıp yedirdikleri ve birçok kesimin bunu demokratikleşme olarak gördüğü 2010 referandumundan bu yana Türkiye adım adım bu karanlık günlere sürüklendi. Bu dönem daha da kötü koşullar dayatılıyor.” (DUVAR)