'Sıcak Neptün'de ilkel atmosfer bulundu

Bilim insanları, gezegenin bir su dünyası olmasa bile atmosferinin az bulutlu olduğunu ve güçlü bir su imzasına sahip olduğunu düşünüyorlar. Bu, bugüne dek benzer büyüklükteki bir dış gezegende bulunan en yüksek su miktarı anlamına geliyor.

Abone ol

DUVAR - Amerikan Uzay Araştırmaları Merkezi NASA'nın Hubble ve Spitzer uzay teleskoplarındaki gözlemleri birleştiren bir çalışması, bir dış gezegen olan HAT-P-26b'nin neredeyse tamamen hidrojen ve helyumdan oluşan ilkel bir atmosferi olduğunu ortaya koyuyor. Yaklaşık 437 ışık yılı uzaklıkta yer alan HAT-P-26b, güneşe oranla yaklaşık iki kat daha yaşlı bir yıldızın yörüngesinde yer alıyor.

ARAŞTIRMA BİR İLK NİTELİĞİNDE

Araştırma, bugüne dek “sıcak Neptün” diye adlandırılan ve yıldızına yakın bir yörüngede dönen gezegene ait en detaylı araştırmalardan birisi. Bilim insanları, gezegenin bir su dünyası olmasa bile atmosferinin az bulutlu olduğunu ve güçlü bir su imzasına sahip olduğunu düşünüyorlar. Bu, bugüne dek benzer büyüklükteki bir dış gezegende bulunan en yüksek su miktarı anlamına geliyor.

Bir dış gezegen üzerinde bu kompozisyona sahip bir atmosferin keşfedilmesi, bilim insanlarının gezegensel sistemlerin doğuşu ve gelişimi hakkındaki görüşlerinde büyük bir etki yaratabilir. Neptün ve Uranüs’le kıyaslandığında, aynı kütleye sahip ve benzer bir güneş sisteminde bulunan gezegenler, HAT-P-26b gibi ana yıldızının veya daha sonraları gezegen sisteminin gelişiminde veya her iki süreçte de oluşabiliyor.

NASA'nın Maryland, Greenbelt’te bulunan Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden araştırmacı Hannah Wakeford, Science dergisinin 12 Mayıs 2017 tarihli sayısında yayınlanan araştırmada: “Gökbilimciler uzakta bulunan bu Neptün benzeri gezegenlerin atmosferlerini araştırmaya yeni başladılar ve güneş sisteminde tespit edilen eğilime hemen hemen aykırı bir örnek sunuyorlar” diyor. “Bu beklenmedik sonuç, yabancı gezegenlerin atmosferlerini keşfetmek yolunda gerçekten çok heyecan veriyor.” diye ekliyor Wakeford.

(...)

California-Pasadena'da bulunan NASA Jet İtiş Laboratuvarı’nın araştırmacılarından Tiffany Kataria, “Sıcak bir Neptün hakkında çok fazla bilgiye sahip olmak nadir rastlanan bir durum; bu bilgi dağarcıklarını eşzamanlı olarak değerlendirebilmek, kendi başına bir başarıdır” diyor.

Bulgular su değerlerinin kesin bir biçimde ölçümünü sağladığından, araştırmacılar HAT-P-26b'nin metaliklik oranlarını hesaplamak amacıyla su imzasını kullanabiliyorlar. Astronomlar, gezegenin, hidrojen ve helyumdan daha ağır olan tüm elementler açısından ne kadar zengin olduğunun bir göstergesi olan metalikliği hesaplıyor; bu hesaplama ise gezegenin oluşumu hakkında farklı ipuları sunmaktadır.

BULGULAR NASIL DEĞERLENDİRİLİYOR?

Bilim insanları gezegenlerin metaliklik özelliklerini karşılaştırmak amacıyla gezegenin yıldızını bir referans noktası olarak kullanıyorlar; bu yöntem, örneğin kafeinli içeceklerin bir fincan kahveye kıyasla kafein yoğunluğunu göstermesi gibi bir ölçüm imkânı sağlar. Jüpiter, güneşin 2-5 katı kadar bir metalikliğe sahiptir. Satürn için, güneşin yaklaşık 10 katı kadar. Bu nispeten düşük değerler, iki gaz devinin neredeyse tamamen hidrojen ve helyum olduğu anlamına geliyor.

Buz devleri Neptün ve Uranüs gibi gaz devlerinden daha küçük ancak daha ağır elementler açısından daha zengin olup, güneşin yaklaşık 100 misli metalik özellik taşımaktadırlar. Yani, güneş sistemindeki dört dış gezegen için genel eğilim, büyük gezegenlerde metalikliğin daha düşük olması yönündedir.

Bilim insanları bunun olduğunu düşünüyor; çünkü güneş sistemi şekillenirken, Neptün ve Uranüs, henüz olgunlaşmamış güneş çevresinde dönen devasa toz, gaz ve parçacıklardan oluşan diskin kıyısındaki bir alanda oluştular. Gezegensel oluşumun karmaşık sürecini kısaca özetlemek gerekirse: Neptün ve Uranüs, daha ağır elementler açısından zengin olan buz ve benzeri parçacıklarla yoğun biçimde çevrelenmişti. Jüpiter ve Satürn, diskin buzlu enkazdan daha az rastlanan daha sıcak bir bölümünde oluşmuştu.

Güneş sistemimizin ötesinde keşfedilen iki gezegen de bu eğilime uygun görünüyor. Bunlardan biri Neptün benzeri HAT-P-11b gezegeni. Diğeri ise, Jüpiter'e göre iki kat daha büyük bir gaz devi olan WASP-43b’dir.

Ancak Wakeford ve meslektaşları, HAT-P-26b gezegeninin eğilimini kaybettiğini keşfettiler. Metalikliğinin güneşin sadece yaklaşık 4.8 katı olduğunu belirlediler; bu oran, Jüpiter’den ziyade Neptün'e çok daha yakındı.

Exeter Üniversitesi araştırmacısı ve makalenin diğer yazarı David K. Sing “Bu analiz, bulunan dış gezegenlerin atmosferlerinde beklediğimizden çok daha fazla çeşitlilik olduğunu gösteriyor ki bu durum, gezegenlerin güneş sistemimizden farklı şekilde nasıl oluşabileceğini ve gelişebileceğini anlamamıza yardım ediyor” diye belirtiyor. “Bunun, dış gezegenlere ilişkin çalışmalarda bir temel bir konu olduğunu söyleyebilirim: Araştırmacılar şaşırtıcı biçimde yoğun bir çeşitlilik keşfetmeye devam ediyorlar.” (Çeviren: Tarkan Tufan)

Makalenin aslı için:

https://www.nasa.gov/feature/goddard/2017/nasa-study-finds-unexpectedly-primitive-atmosphere-around-warm-neptune