Seçime doğru ekonomi 1: AKP’nin seçim ezberleri bozulmaya devam edecek mi?

Yıllardır çözüm bekleyen ancak bizzat AKP’nin reddettiği tüm sorunlarda seçime kadar çözüm üretmeyi önceleyen ve her yerinden popülizm akan bir seçim ekonomisi bir yanda duruyor. Diğer yanda ise yarın bir gün ne olacağı belli olmayan projelerle birlikte seçime doğru umut satmaya yönelmiş bir pragmatizm var. Bu ezber işe yarayacak mı dersiniz? Bildiğim bir şey var ki AKP’nin ısrarlı ezberlerinin bedelini ödemeye devam edeceğiz.

Oğuz Demir ooguzdemir@gmail.com

Adalet ve Kalkınma Partisi her zaman pragmatizmin iktidarı oldu. Bu pragmatizmin ana odağı ise seçim kazanmaktı. Dolayısıyla belirli bir teorik çerçeve içerisinde hareket eden bir siyasi iktidardan bahsetmiyoruz.

Politikalarını ilkeleri ve ideallerinden ziyade seçim kazanmaya odaklı olarak yürütüyor. Bu politikaların belirlenmesi sürecinde ise “Dene-Yap-Öğren” mantığı ile hareket ediyor.

Bayağı bayağı ezberci bir öğrenci gibi!

Geçmişte kendisine “başarı getiren” adımların her zaman başarı getireceğine inanarak hareket ediyor. Başarıyı getirdiğini düşündüğü uygulamaların ise aslında beceri ve ideolojik temelle ilgisi olmadığını anlayamıyor. Başarı olarak elde ettiği seçim sonuçlarının pragmatik adımları attığı dönemin koşullarıyla olan bağını kavrayamıyor.

Hani bir söz vardır.

Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekleyemezsiniz diye.

Söz konusu faydacılık olunca bu söz hükmünü tamamen yitiriyor.

Aynı şeyleri yapıp aynı sonuçları bekleyebilmeniz için koşulların da aynı kalması gerekir!

Neden bunları söylüyorum?

Şöyle özetleyeyim.

Bundan tam 14 ay önce Ağustos ayında faiz indirimleri gündeme geldiğinde iktidar da dahil herkes önce döviz kurlarında bir sıçrama olacağını biliyordu. Bu sıçramanın, büyüklüğüne bağlı olarak fiyatlara ve enflasyona geçiş yapacağını tahmin ediyorduk. Dediğim gibi bunu iktidar da gayet iyi biliyordu.

Ancak geçmişteki dene-yap-öğren kültürüne bakıp 2018 yılını hatırladıklarını sanıyorum. 2018 yılı Haziran seçiminden önce de benzer bir yaklaşım izlemişlerdi.

Genişlemeci bir yaklaşım sergilenen o dönemde Dolar/TL 2018 başındaki 3,50’li seviyelerden 5’lere altı ay içinde yükselmişti. Enflasyon ise yılın başında yüzde 10 seviyelerinde iken Ağustos’ta ancak yüzde 17,90’a gelebilmişti. 2018 yılının ilk altı ayında ise ekonomide hızlı bir büyüme süreci yaşanmıştı. Türkiye ekonomisi, 2018'in ilk çeyreğinde yüzde 7,4 büyürken, ikinci çeyreğinde de yüzde 5,2’lik bir büyüme hızını yakalamıştı.

Geçtiğimiz yıl faiz indirimleri işareti verildiğinde de hükümetin en geç altı ay içerisinde bir seçim hesabı içerisinde olduğunu düşündüğümü yazmıştım.

Ancak iktidarı yanıltan şey koşullar oldu.

AKP’nin aynı şeyleri yaparak aynı sonuçları elde etme stratejisi salgın sonrası açılan ekonomi, artan emtia fiyatları, dünyada ortaya çıkan finansal sıkılaşma ortamı ve enflasyonist baskının ilk işaretleri ile çöktü. Döviz talebi beklenenin üzerinde arttı ve 2018’deki ezber tam anlamıyla bozulmuş oldu.

Hesap tutsaydı ne olacaktı?

TL’nin değer kaybı görece daha yavaş olacak, bu süre içerisinde fiyatlara geçiş için de AKP zaman kazanmış olacaktı. Eş zamanlı olarak düşen faizlerle vatandaşa kredi yağacak ve geçici bir iyileşme ile AKP ekonomik gerekçelerle kaybettiği oyları geri çevirebilecekti.

Ama olmadı!

Dediğim gibi şartlar izin vermedi.

Ezber bozuldu.

Tüm dengeler alt üst oldu!

AKP ise tüm seçim stratejisini yine bir dene-yap-öğren ile biçimlendirilmiş bir pragmatizmle şekillendiriyor. Ancak bu kez hibrit bir faydacılık örneği peşinde.

Yıllardır çözüm bekleyen ancak bizzat AKP’nin reddettiği tüm sorunlarda seçime kadar çözüm üretmeyi önceleyen ve her yerinden popülizm akan bir seçim ekonomisi bir yanda duruyor. Diğer yanda ise yarın bir gün ne olacağı belli olmayan projelerle birlikte seçime doğru umut satmaya yönelmiş bir pragmatizm var.

Bu ezber işe yarayacak mı dersiniz?

Seçimde işe yarar mı, yaramaz mı tek tek üzerinden gideceğiz.

Ancak bildiğim bir şey var ki AKP’nin ısrarlı ezberlerinin bedelini ödemeye devam edeceğiz.

Ve bu ezberler seçimde işe yarasa bile sonrasında çok büyük ekonomik sorunlara bizi taşımaya devam ediyor!

Tüm yazılarını göster