Şarkıcı olmak istedi, tiyatrocu oldu

Tekdemir, Batman Şehir Tiyatrosu oyuncularından. Tiyatrosu kapatılınca sahnesiz kaldı.

Abone ol

DİYARBAKIR -  Batman’dan Diyarbakır’a geldiğinde görüştük Çiçek Tekdemir ile. Batman Belediyesi Şehir Tiyatrosu kayyım tarafından aylar önce kapatılmıştı. Şehir tiyatrosunun ilk oyuncularında olan Tekdemir, arkadaşlarıyla birlikte bu süreci nasıl değerlendiriyorlar, bundan sonra ne yapmayı tasarlıyorlar? Bunları konuşacaktık, ancak konu Tekdemir’in sahneye ilk adım atışına kadar geriye gitti.

Gençseniz ve çevrenizdekiler sesinizin güzel olduğunu söylüyorsa, kendinizi sahne ışıklarının altında hayal etmekten başka çareniz kalmıyor. Bu hayali gerçekleştirmek için arayışlar da başlar. Çiçek Tekdemir’in Bahar Kültür Merkezi ile tanışması da, bu hayali gerçekleştirme umuduyla başlamış. “Daha 14 yaşındaydım” diyor Çiçek Tekdemir, “Herkes sesimin güzel olduğunu söylüyordu. Ben de Batman’daki tek kültür merkezi olan Bahar Kültür Merkezi’ne gittim. Onlardan mikrofon isteyecektim ve kasete şarkılar okuyacaktım. Bu kasetle ünlü bir ses sanatçısı olacağımı hayal ediyordum. Bahar Kültür merkezine bu hayalle gittim. Oradan şarkıcı olarak çıkmadım, ama tiyatrocu oldum.”

ARSEN POLADOV’DAN ALINAN DERSLER

Tiyatrocu olmak sanıldığı kadar ya da Çiçek Tekdemir’in gülerek ve hızla anlatıp geçtiği kadar kolay olmadı elbette. Bahar Kültür Merkezi’nde folklor ve saz dersleri almaya başlar önce. Bir yandan da kültür merkezinin kafesinde kasiyerlik yapar. Zaten hayatı hep çalışarak geçmiştir. İlkokulu 3’cü sınıfta bırakmak zorunda kalmış, tarlalarda çocuk işçi olarak çalışmış, bakkal dükkanı beklemiş Tekdemir.

Sahneyle tanışmasını şöyle anlatıyor Tekdemir: “Sonra bir gün tiyatro hocası geldi, ‘Bir kadın oyuncuya ihtiyacımız var, seni düşünüyoruz’ dedi. Önce kabul etmedim tabi, ‘Ben ne anlarım tiyatrodan’ dedim. Israr ettiler, provaların daha bir ay devam edeceğini, bu süre içinde oyuna hazırlanabileceğimi söylediler. Sonunda kabul ettim ve başladım provalara. Bir daha da ayrılamadım tiyatrodan.”

Ünlü tiyatrocu Arsen Poladov yönetiminde tiyatroya başlaması ise gerçek bir şans olmuştur Tekdemir için. Batman’daki bütün tiyatrocular gibi Tekdemir de sevgiyle söz ediyor ondan.

BÜTÜN AİLE SANATÇI

Ama Çiçek Tekdemir’i tiyatrocu yapan hevesi, şansı ve tesadüfler değildi sadece. Anlattığına göre dedesi hacı oluncaya kadar saz çalmış, ninesi gecenin bir yarısında torunlarıyla halay çekmeyi seven bir kadınmış. Ve babası, dindar bir adam olmasına ve çevresinde “Seyda” diye çağrılmasına rağmen demokrat ve sanata düşkün bir adam. Böyle bir ailede büyüyen çocukların, eğilimleri varsa sanatçı olmak için yolları açıktır elbette.

Tekdemir’in iki kız kardeşi de sanata eğilimlidir. Biri evleninceye kadar Bahar Kültür Merkezi’nde tiyatro oyuncusu olarak çalışır. Tekdemir, “Çok yetenekliydi, ama ne yazık ki evlenince bıraktı tiyatroyu” diyerek üzüntüsünü dile getiriyor. Diğer kardeşi, kapanıncaya kadar Hasankeyf Korosu’nda yer alır.

BATMAN’DA TİYATRO YAPMAK

Ailesinin yaklaşımı nedeniyle Batman’da tiyatro yapmanın zorluklarını yaşamamış Çiçek Tekdemir. Ama diğer kadın oyuncular için aynı şeyleri söyleyemiyor. “Göç adlı oyunda, anne rolünü oynayan bir arkadaşımız vardı. Oyunun bir sahnesinde yaralı oğlunu dizlerine yatırıyor ve yüzünü, saçlarını okşuyor. Oyunu babası da izliyor tabi. Eve dönünce, ‘Bir daha adımını atmayacaksın tiyatroya’ diyor kızına. Arkadaşımızın dil dökmesi fayda etmeyince, ailece evlerine gittik. Babamın dindar bir insan olduğunu biliyor adam. Arkadaşımızın tiyatroya dönmesini babam sağladı.”

Batman’da tiyatro izleyicisinin sanıldığının aksine yoğun olduunu da anlatıyor Tekdemir. Batman’da “Hiçbir oyunumuz boş geçmedi, salon hep doluydu. Festival zamanı seyirci yoğunluğu daha da artıyordu” sözleriyle ifade ediyor tiyatroya olan ilgiyi.

BKM’DEN BATMAN ŞEHİR TİYATROSU’NA

Tekdemir, Batman Şehir Tiyatrosu’nun ilk oyuncuları arasında yer alır. Burada 3 yıl içinde sahnelenen çok sayıda oyunda yer alır. Şehir Tiyatrosu’nun olanakları vardı. Dekor hazırlayabiliyorduk. Kostümler için annemizin elbiselerini yürütmüyorduk artık.”

Ancak 2016’da belediyeye kayyım atanınca oyuncuların sözleşmeleri yenilenmez ve tiyatro fiilen kapanır.

Oyunlarını Yılmaz Güney Sineması’nda sahnelediklerini söyleyen Tekdemir, “Yeni bir kültür merkezi yapılıyordu. Daha inşaat halindeyken oyunların provasını orada yapıyorduk ve her gün bir arkadaşımız hastalansa da büyük bir salonda oyunlarımızı sahnelemeyi hayal ediyorduk. Kayyımla birlikte bu hayaller de gitti” diyor.

TİYATROYA DEVAM

Tekdemir, arkadaşlarıyla birlikte içine düştükleri durumu “işsiz tiyatrocu” olarak değil, “sahnesiz tiyatrocular” olarak değerlendiriyor. Şu sıralar yaşadıkları şaşkınlığı atlatmaya ve siyasi süreci okumaya çalışıyorlar. Ama öte yandan yeni projeleri de konuşup tartışıyorlar. Tekdemir, “Şimdi zamanım var, hikayeler yazmaya ve bunları tiyatroya uyarlamaya hazırlanıyorum” diyor.

Yeniden tiyatro yapacaklarına, seyircinin karşısına çıkacaklarına inandığını söyleyen Tekdemir, umutlu sözlerle tamamlıyor söyleşiyi: “Biz tiyatro yapmaya devam edeceğiz elbette. Sahnemiz elimizden alındı, ama seyircimiz ve isteğimiz duruyor. Şehirde her mekanda oynamanın koşullarını yaratacağız. Daha önce de köylerde, köy meydanlarında oyunlar sahneledik, yine yaparız.”