Rektörlerin karnesi: 196 rektörden 71'ine atıf yok

Prof. Dr. Engin Karadağ, rektörlerin akademik profilini çıkarıyor. Kısa sürede tamamlanması beklenen makaledeki verilere göre, 196 rektör arasında uluslararası yayını olmayan rektör sayısı 68, yayınlarına hiç atıf yapılmayan rektör sayısı ise 71. Rektörün nitelikleriyle üniversite sıralamalarının ilişkisi üzerine düşünerek bu çalışmayı yaptığını belirten Karadağ, “Ortaya çıktı ki, rektör akademik anlamda ne kadar nitelikliyse üniversitelerin performansları da o kadar yükseliyor” dedi.

Abone ol

ANKARA - Türkiye’deki yükseköğretim sisteminin geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla kurulan Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı'nın (ÜniAr) kurucularından Prof. Dr. Engin Karadağ, Türkiye’deki görev yaşan 196 rektörün akademik profilini çıkaran bir çalışma yaptı. Çalışma kapsamında rektörlerin bugüne kadar yaptığı tüm bilimsel çalışmalar inceledi.

Atıf ve yayın verilerini derleyen “Web of Sience” sisteminden elde edilen verilere göre, uluslararası makalesi bulunmayan toplam rektör sayısı 68. Bir diğer sistem Scopus’dan elde edilen verilere göre ise toplam uluslararası yayını olmayan rektör sayısı 55 olarak kayıtlara geçti. Yakın zamanda tamamlanacak ve makale olarak yayınlanacak çalışmada rektörlerin atıf ve uluslararası yayın sayılarını incelediğini anlatan Karadağ, “Bütün rektörlerin profilini göreceğiz. Bu makalenin içerisinde hangi alandan geldikleri, üniversitelerini pozitif ve negatif anlamda nasıl dönüştürdükleri yer alacak” dedi.

68 REKTÖRÜN 44’Ü DEVLET 24’Ü İSE VAKIF ÜNİVERSİTESİNİN EN ÜST KOLTUĞUNDA

Karadağ’ın incelemesine göre uluslararası yayını bulunmayan 68 rektörün 44’ü devlet üniversitesinde, 24’ü ise vakıf üniversitesinde görev yapıyor. Bir uluslararası yayını olan rektör sayıları ise devlet üniversitelerinde 3, vakıf üniversitelerinde ise 5 olarak kayıtlara geçti.

Scopus sistemi üzerinden elde edilen veriler de rektörlerin uluslararası yayın sayısının az olduğunu ortaya koyuyor. Devlet üniversitelerinde 31, vakıf üniversitelerinde ise 24 olmak üzere toplam 55 rektörün uluslararası yayını bulunmuyor. Bu sistem üzerinden incelendiğinde bir makalesi bulunan rektör sayısı devlet üniversitelerinde 11, vakıf üniversitelerinde ise 5 olarak kaydedildi.

ATIF YAPILMAYAN REKTÖR SAYISI 71

Uluslararası makalelerin sayılarının yanı sıra, atıf yapılan rektör sayıları da çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Web of Science sistemine göre 46’sı devlet 25’i vakıf üniversitesi rektörü olmak üzere toplam 71 rektöre hiç atıf yapılmadı. Scopus sistemine bakıldığında ise atıf yapılmayan rektör sayısının 61 olduğu gözlemlendi.

Web of Science sisteminde 1 ile 2 arası atıf yapılan rektör sayısı 7, 3 ile 5 arası atıf yapılan rektör sayısı 2, 6 ile 10 arası atıf yapılan rektör sayısı ise 6 olarak kaydedildi. Scopus’a göre ise 1 ile 2 arasında atıf yapılan rektör sayısı 8, 3 ile 5 arasında atıf yapılan rektör sayısı 4, 6 ile 10 arası atıf yapılan rektör sayısı ise 4 olarak kayıtlara geçti.

H-INDEX DEĞERİ YÜKSEK İLK 10 REKTÖR

Akademisyenlerin yayın ve atıf üzerinden hesaplanan “H-Index” adlı değere Web of Science sistemi üzerinden bakıldığında ne yayını olan ne de atıf yapılan toplam 72 rektör bulunuyor. Scopus’a göre ise bu sayı 63 rektör olarak Karadağ’ın araştırmasında kayıtlara geçti.

Web of Sience sistemi üzerinden elde edilen verilerle H-Index değerine göre yapılan sıralamada yayın ve atıf sayısında ilk 10 sırada şu rektörler yer aldı:

Koç Üniversitesi Rektörü Umran İnan, ODTÜ Rektörü Verşan Kök, Harran Üniversitesi Rektörü Mehmet Sabri Çelik, Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici, Galatasaray Üniversitesi Rektörü Eyüp Ertuğrul Karsak, Tarsus Üniversitesi Rektörü Orhan Aydın, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Bahri Şahin, Bilkent Üniversitesi Rektörü Abdullah Atalar, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi Rektörü Yusuf Baran ve Akdeniz Üniversitesi Rektörü Mustafa Ünal.

‘REKTÖR NE KADAR NİTELİKLİYSE ÜNİVERSİTELERİN PERFORMANSI DA YÜKSELİYOR’

Akdeniz Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Engin Karadağ, rektörlerin profillerini ortaya koymayı amaçladığı makale çalışmasının amacına ilişkin şunları söyledi:

“Türkiye’deki üniversiteler dünya üniversite sıralamalarında geriye gitmeye başladı. 2011 yılında 2 üniversitemiz ilk 200’deyken bugün ilk 200’de tek bir üniversitemiz yok. Bazı sıralamalarda ilk 500’de de üniversitemiz yok. Ben yönetim bilimciyim. Kurum ya kendi kültürünü yöneticiye katar ya da yönetici kurumu kendine benzetir. Genellikle doğu toplumlarında lider odaklılık var ve lider kurumu dönüştürebiliyor. Acaba rektörler mi dönüştürüyor meselesine yoğunlaştım. Rektör nitelikleriyle üniversite sıralamalarının ilişkisi var mı üzerine düşündüm. Evet ortaya çıktı ki, rektör akademik anlamda ne kadar nitelikliyse üniversitelerin performansları da o kadar yükseliyor. Bu birden olmuyor ama iki üçüncü yıldan itibaren bu dönüşüm hissediliyor. Kişinin akademik niteliği önemliyse çalışmalara önem veriyor. Kendisi için değerli olanı kurumsal olarak da değerli hale getiriyor.”

‘BÜTÜN REKTÖRLERİN PROFİLİNİ GÖRECEĞİZ’

Ortaya koydukları sayıların rektörlerin bu zamana kadarki tüm yayın ve atıf sayıları olduğunu belirten Karadağ, “Rektör olabilmek için profesör olmak gerekiyor. Diyelim ki profesörlüğün ilk günü birisi rektör oldu. Ama bunun geçmişe dönük en az 20 yıllık bir akademisyenlik deneyimi var. Bu alanda çalışması gerekiyordu. Rektörlük sırasında yönetimsel çok yük var diyelim, ama atanmadan önce ne yaptılar? Biz gördük ki bazı rektörler rektörlük yapmaya başlasa da çok çalışmış ve çok sayıda çalışma ortaya koyabilmiş” dedi.

Rektörlerin yayın ve atıf sayılarını da içeren makalenin yakın zamanda tamamlanacağını ifade eden Karadağ, makalenin içeriğine dair ise, “Bütün rektörlerin profilini göreceğiz. Biz şu anda sadece akademik profilini ortaya koyduk ama bütün profilleri makaleyle birlikte ortaya çıkacak. Bu makalenin içerisinde hangi alandan geldikleri, üniversitelerini pozitif ve negatif anlamda nasıl dönüştürdükleri yer alacak” ifadelerini kullandı.