Prof. Dr. Kutoğlu: Gemlik, deprem olabilirliği bakımından yüksek tehlike bölgesinde

Bursa'nın Gemlik ilçesi, kentte başka ilçelerden de fay geçmesi ve alüvyon zemin özelliklerinin Bursa'nın farklı yerleşim yerlerinde de görülmesine rağmen, deprem konusunda en riskli yerlerden biri olarak ifade ediliyor. Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, bir dönem taşınması bile gündeme gelen ilçenin deprem olabilirliği bakımından yüksek tehlike bölgesinde olduğunu söyledi.

Abone ol

Pelin Akdemir

BURSA - Türkiye’de daha önce örneği görülmemiş bir şekilde depremsellik gerekçesiyle Kanun Hükmünde Kararname çıkarılan Bursa’nın Gemlik ilçesi, fay hattı üzerinde yerleşim yerlerinin bulunması, alüvyon zemine sahip olması ve eski dönem belediye yönetiminin izlediği politikalar nedeniyle yıllardır depremle birlikte anılıyor. Kuzey Anadolu Fayı’nın kolları İznik, Orhangazi, Mudanya, Karacabey, İnegöl, Yıldırım, Osmangazi ve Nilüfer ilçelerinden de geçiyor ve birçok ilçe alüvyon zemin özelliği gösteriyor.

Gemlik üzerine yapılan araştırmalara göre, nüfusun yarısından fazlası aktif fayın bulunduğu alüvyon zemin üzerinde yaşıyor. İlçede Hamidiye, Eşref Dinçer, Doktor Ziya Kaya, Demirsubaşı ve Osmaniye Mahalleleri riskli bölgelerden.

İlçe için deprem riski gerekçesiyle 24 Aralık 2017’de Olağanüstü Hal kapsamında 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarılmıştı. KHK’da ilçenin tanışacağı tartışmalarına neden olan ‘ilçe sakinlerinin halihazırdaki yerleşim yerlerinden nakledilmesinin zorunlu bulunması sebebiyle' ibaresi, ‘yapıların dönüştürülebilmesi ve yeni yerleşim yerlerinin belirlenmesi’ olarak değiştirilmişti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Mikrobölgeleme Etüt Çalışmasının yapılmasının istendiği tek ilçe Gemlik. Mikrobölgeleme Etüt Raporları’nda sıvılaşma ve şişme potansiyeli olan zeminlerin, zemin iyileştirme yöntemleri kullanılarak, yapılaşmaya uygun hale getirilebileceği belirtiliyor.

‘GEMLİK, DEPREM OLABİLİRLİĞİ BAKIMINDAN YÜKSEK TEHLİKE BÖLGESİNDE’

Şenol Hakan Kutoğlu

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Geomatik Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, Gemlik’ten geçen fay hattı üzerine şu bilgileri aktardı: “İznik’ten gelen fay hattı Gemlik’te çatal yapıp denizin içerisine dalıyor, Mudanya yönünde devam ediyor. Bunlar parça parça faylar. Bursa’da deniz ve göl kıyılarında suya doygun zeminler mevcut. Suya doygun zeminler deprem sırasında zeminsel alçı sıvılaşması yaratırlar. Bina sağlam olsa bile binanın batması, devrilmesi gibi durumlar oluşabilir. AFAD’ın kayıtlarında da 2018 Silivri depreminde Gemlik, Mudanya gibi bölgelerin İstanbul’un bazı semtlerinden daha fazla sallandığını görebiliyorsunuz. Gemlik, deprem olabilirliği bakımından yüksek tehlike bölgesinde”

‘GEMLİK’TE ÇOK YAŞLI BİNALAR VAR’

Eski Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz’ın 1999 depremi öncesinde yapılan binaların yüzde 90’ının deniz kumu ile yapıldığı sözlerinin sorulmasına Kutoğlu, “Eskiden deniz kumuyla bina yapabiliyordunuz. Yönetmelikler buna müsaitti. 1977 yılından sonra yönetmelik değiştirildi. O tarihten önce yapılan binalarda deniz kumu kullanılmıştır. 2007 ve 2018 yılında yönetmelikler revize edildi. Bilim ve teknoloji ilerledikçe yeni yapı yöntemleriyle deprem yönetmelikleri de sürekli değişiyor” yanıtını verdi.

Konut amaçlı bir binanın ekonomik ömrünün 40 ila 70 sene arasında olduğunu belirten Kutoğlu, “İnsanlar yaşlandığı gibi, malzemeler de yaşlanıyor. Gemlik’te çok yaşlı binalar var. Bu binalar sulak zeminde olduğu için malzemelerin yaşlanma süreleri daha da kısalıyor” diye konuştu. Binaların beton kalitesinin yanı sıra plan düzensizliği ya da düşey düzensizliği olup olmadığının da önemli olduğuna dikkati çeken Kutoğlu, binanın geometrik şeklinin simetrik olması gerektiğini, simetrik binaların depreme daha dayanıklı olduğunu söyledi.

‘ORTAKLIKLA HEM DEVLET HEM VATANDAŞ KÂR EDER’

İlçede depreme karşı dayanıksız olduğu belirlenen Hisar Sitesi’nin dönüştürülmesi için sahiplerinin bankalardan kullanacağı 125 bin lira kredi limitinin Bakanlık tarafından 200 bine yükseltilmesine ilişkin Kutoğlu, şöyle konuştu: “Kredi miktarını 120 binden 400 bine çıkartsalar ne olur? Ödeyebilir misiniz? Devletin TOKİ’si, Emlak yatırımı, DASK’ı var. Bunlar bir iç sermaye koyup vatandaşla birlikte yatırım ortaklığı kurabilir. Bunun sonucunda Gemlik’teki kötü zeminlerdeki binalar boşaltılıp vatandaş sağlıklı binalara yerleştirilir. O alanlarda kent meydanı, turizm alanı gibi düzenlenip işletmeler kurulur. Arsası olan vatandaşa da pay verilir. Ortaklıkla hem devlet hem de vatandaş kâr eder”

‘KENTSEL DÖNÜŞÜM DEĞİL BİNA DÖNÜŞÜMÜ’

Sadece Gemlik’in değil, Bursa ovasının da alüvyonlu alan, dolgu alanı olduğunu belirten Kutoğlu, ova içerisinde bulunan yapılanmaların da gözden geçirilmesi gerektiğini kaydetti. Kutoğlu, “Bursa ovası da sorunlu bir arazi.” diyerek kentsel dönüşümün nasıl olması gerektiğini anlattı: “Türkiye’de kentsel dönüşüm denilince bina dönüşümü akla geliyor. Bu kentsel dönüşüm değil. Kentsel dönüşüm sadece binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi demek değil. Mahallelerin sosyal alanlarıyla, parklarıyla, ibadethaneleriyle, insanın sağlıklı ve mutlu yaşayabileceği şekilde yeniden düzenlenmesi gerekir. Bizim yaptığımız kentsel dönüşüm değil bina dönüşümüdür. Burada da vatandaş çoğu kez müteahhitle baş başa kalıyor”

MİKROBÖLGELEME ETÜTLERİ NEDİR?

Mikrobölgeleme Etütleri, afet risklerini en aza indirmek amacıyla yerel zemin durumunun dikkate alındığı afet tehlikelerini ortaya koyan büyük ölçekli (1/5000 veya daha büyük) afet tehlike haritaları olarak tanımlanıyor. Tüm tehlike ve riskleri dikkate alan senaryolar ile kentsel yenileme ve dönüşüm planlamasına veri sağlayan çalışmalardır.