Özlem Becerek: Kadın gücünü madalyalarla gösteriyoruz

Disk atmada 26 yıllık gençler Türkiye rekorunu kırarak dördüncü sıraya yerleşen Özlem Becerek, Gazete Duvar'a konuştu. Türkiye’de kadın sporcu olmanın gurur verici olduğunu söyleyen sporcu, "Biz kadın sporcular, bu devirde kadınların neler yapabileceğini madalyalar alarak gösteriyoruz" diyor.

Abone ol

DUVAR - Beden eğitimi öğretmeninin keşif hikayesi 'klişe' gibi gelse de elbette bu sadece maratonun start çizgisine tekabül eder. Kimisi kendi sınırlarını aşar, kimisi düştüğü yerden kalkamaz... Ama her sporcu için o maratonun gerisinde yatan hikaye farklıdır. Tıpkı disk atmada üst üste kırdığı rekorlarla adından söz ettiren Özlem Becerek gibi... Spor yaşamına ilk olarak voleybolla başlayan Özlem, beden eğitimi öğretmeninin yönlendirmesiyle disk atma branşına başlar. "Yeni şeyler görmek, keşfetmek için" hocasının teklifini hemen kabul eder. Çıktığı bu yolda ödediği bedellerin ilki ailesinden ayrı kalmak olur. Antrenman yeri İstanbul'da olduğu için Uşak'ta yaşayan ailesinden henüz 13 yaşındayken ayrı düşer Özlem. Bu da küçük yaşında büyük sorumluluklar yükler ona. Diskin, bir daire içerisinden belli bir açı ile atılması olan disk atma sporunu yaptığını söylediğinde çokça 'O ne ya?' tepkisi alsa da vazgeçmez, daha çok çalışır...

16 yaşındaki sporcu henüz 3 yıldır disk atma branşında... Şimdiden 57.45'lik derecesiyle Türkiye atletizm tarihinde disk atma kadınlarda dördüncü sıraya yerleşti bile. Böylece disk atmada yıldızlar rekorunu geliştirerek, 26 yıllık gençler Türkiye rekorunu kırmayı başardı. Özlem'den önceki ilk 3 ismin bu başarıları 24 yaşından sonra elde etmiş olması gelecek yıllar için Özlem'e dair umut kaynağı...

En son Bakü'de gerçekleşen Avrupa Gençlik Olimpik Festivali'nde bronz madalya elde eden Özlem'le spor serüvenini konuştuk.

Özlem Becerek

'HAYATI ÖĞRENEREK YAŞAMA TARAFTARIYIM'

Serüveninizin en başına dönelim... Voleybol oynarken beden eğitimi öğretmeninizin yönlendirmesiyle disk atma branşına geçiş yaptınız. Hocanız size ilk önerdiğinde düşünceniz ne oldu?

Ben genel olarak uyumlu biriyimdir. Yeni şeyler görmek, keşfetmek için teklifini hemen kabul ettim. Hayatı sadece yaşama değil; görerek, öğrenerek yaşama taraftarıyım.

Disk atma hangi yönüyle voleyboldan ağır bastı?

Bu branşa İstanbul’da başladım. 3 sene önce ailemden ayrıldım, onların bana olan güvenleri beni ayakta tutan büyük bir güç oldu. Voleybol oynarken onların yanında oynuyordum. Böylece bütün maçlarımı izliyorlardı. Şimdi de pek değişen bir şey yok gerçi. Yarışlarım nerede olursa olsun arkamdalar.

'VOLEYBOLDA DA ÇOK İYİYDİM'

Kendinize voleybolda devam etseydim şu an nerede olurdum sorusunu soruyor musunuz? Bu konudaki düşünceniz nedir?

Voleybol oynarken de çok iyiydim. Smaçör olarak oynuyordum, takım kaptanıydım. Voleybolda da illa ki bir yerlere gelebilirdim ama baskın bir karakter olduğum için bireysel branşın benim için çok daha uygun olduğunu düşünüyorum.

Aileniz Uşak'tayken siz antrenman yeriniz İstanbul'da olduğu için İstanbul'da yaşamınızı sürdürüyorsunuz. Genç yaşınızda ailenizden uzak kalmak dışında başarılı bir sporcu olmanızın bedelleri var mı?

'İnsanı yaşı değil yaşadıkları olgunlaştırır' diye bir söz vardır ya, gerçekten şu hayatta inandığım şeylerden bir tanesi bu. Ailemden uzakta görmediğim, yaşamadığım şeyleri yaşadım. Tek başıma her şeyin üstesinden gelmeyi öğrendim. Kendimi çok daha çabuk ve sağlam şekilde geliştirmeyi öğreniyorum.

'BAŞTA "O NE YA?" DİYORLARDI...'

Disk atma branşı Türkiye'de yeterince biliniyor mu?

Disk atma branşına ilk başladığımda "Ne sporu yapıyorsun?" sorusuna, disk atma yanıtını verdiğimde "O ne ya?" diye cevaplar alıyordum. Belki ben ve benim gibi sayılı birkaç sporcunun verdiği röportajlar, çıktığı programlar sayesinde bir nebze de olsun bilinirliğin arttığını düşünüyorum.

Bu sporun yaygınlaşması için neler yapılmalı?

Gittiğimiz yarışların, yapılan organizasyonların çoğaltılması, radyo televizyon, gazetelerde yaptığımız sporun daha fazla ele alınması gerekiyor.

'TEKNİK OLMADAN GÜÇ DE FİZİK DE ÖNEMSİZ'

Disk atmanın inceliklerini sizden dinleyelim...

Disk atma branşında ilk başta önemli olan teknik. Teknik olmadan güç, fizik gibi şeyler çok büyük bir etken değil. Temelinden başlanıp teknikle ilerlemesi gereken çok nazik bir branş.

.

Sizi disk atmada avantajlı kılan özellikleriniz neler?

Yaşıtlarıma göre boyumun, fiziğimin ve teknik gücümün biraz daha farklı ve güçlü olması.

Peki kendinizde eksik gördüğünüz yönleriniz?

Çok belirgin bir eksik yönüm olduğunu düşünmüyorum. Olduğunu düşündüğümde elbette ilk işim üzerine gidip o sorunu çözmek oluyor.

'BAŞARI KOLAY BİR KELİME GİBİ AMA İÇİ DOLU'

Yaklaşık 3 yıl önce başladığınız disk atmada rekor üstüne rekor kırıyorsunuz. Sizin başarı kriteriniz nedir?

3 yıl önce başladığım bu branşta çok hızlı başarılar katettim. Ben bunları disiplinli çalışmaya bağlıyorum. Bu olmasa başarı da gelmez. Başarı kolay bir kelime gibi görülse de onu yaşayan için her harfinde farklı bir anlam, farklı bir duygu var.

'BENİM YAŞIMDA BU DERECELERİ ALAN YOK'

57.45'lik derecenizle Türkiye atletizm tarihinde disk atma kadınlarda dördüncü sıraya ulaştınız. Listenin başındaki Oksana Mert 64.25, Hüsniye Keskin 59,40, Dilek Esmer ise 57. 56'lık derecesiyle üçüncü sırada. Bu üç isim en iyi derecelerini 24 yaşından sonra elde etti. Gelecek olan yıllar sizi birinciliğe ulaştırır mı ne dersiniz?

Ben herkese göre çok erken yaşta disk atma branşında harika dereceler elde ettim. Daha önce Türkiye tarihinde benim yaşımda bu dereceleri alan bir Türk kadın yok. Umuyorum ki benim arkamdan çok daha iyileri gelir ve ben de büyük gururla onları tebrik ederim.

En son Bakü'de gerçekleşen Avrupa Gençlik Olimpik Festivali'nde bronz madalya elde ettiniz. Nasıl bir deneyimdi? Bu yarışın sizin için anlamı nedir?

Bakü’de elde ettiğim bronz madalya aslında benim için çok anlamlı. Ben o madalyada hüzün, acı, mutluluk, gurur hissediyorum. 'Neden hüzün, acı?' diye sorarsanız oraya çok iddialı gitmiştik. Avrupa ve dünya yıldızlar sıralamasında birinci olarak... Ama yarış psikolojisi çok farklı, belki birinci olmayı çok istediğim için üçüncülük bana döndü. 1 ve 2 olan ülkeler hala dünya ve Avrupa sıralamasında benim yerimi alamadı. Burada olamadı ama olacak, inanıyorum.

Bu sırada okul yaşamınızı da sürdürüyorsunuz. İkisini birden yürütmek sizi zorluyor mu?

Tabii ki zorlukları oluyor ikisini birden yürütmenin. Okula gidemediğim zamanlar çok özlüyorum. Ama bizim hayatımızın önceliği spor olduğu için okulumuz haliyle biraz aksıyor.

'BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENİ OLMAK İSTİYORUM'

Gelecekte hangi mesleği yapmak istiyorsunuz? Bu sporu tek başına meslek olarak düşünmek mümkün mü?

Evet bir yere kadar meslek olarak düşünülür ama bir yerden sonra meslek değil de sporu sıkılmamak için kendimizi soğutmamak için hobi olarak çok daha severek yapabileceğimizi düşünüyorum. İleride meslek olarak beden eğitimi öğretmeni olmayı düşünüyorum. Gelecek nesli kendi gözlerimle görüp incelemek için.

.

'DÜNYAYA GÖRE GERİDE KALMAMAK İÇİN ÇABALIYORUM'

Disk atmada Türkiye, dünyaya göre nerede?

Disk atma Türkiye’de dünyaya göre kadınlarda eşit. Dünyada yapılan dereceleri bu yaşımda yaparak dünyayla eşit tutmaya, geride bırakmamak için çabalıyorum.

Türkiye'de bu sporu yapabilmeniz için yeterli imkan sağlanıyor mu?

Türkiye Atletizm Federasyonu bu sporu yapabilmemiz için elinden gelen tüm imkanları sağlıyor. Her şey yolunda.

'KADINLARIN GÜCÜNÜ MADALYAYLA GÖSTERİYORUZ'

Türkiye'de kadın sporcu olmak nasıl?

Türkiye’de kadın sporcu olmak çok gurur verici. Biz kadın sporcular bu devirde kadınların neler yapabileceğini madalyalar alarak göğsümüzde Türk bayrağını taşıyarak gösteriyoruz. Biz kadınlar olarak her zaman sürdüreceğiz.

'HEDEFİM 2020 VE 2024...'

Gelecek hedefleriniz neler?

Gelecekteki hedeflerimde Türk bayrağını en yüksek mertebede yükseltip orada tutabilmek ve İstiklal Marşı'nı tüm dünyaya duyurabilmek. 2020 ve 2024 olimpiyat kotasını alıp orada yarışmak.