'Osmangazi zanlısı ihbarları AK Partili vekil aracılığıyla yaptı' iddiası

CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel, Osmangazi Üniversitesi’nde 4 akademisyeni öldüren Volkan Bayar’ın yüzden fazla akademisyeni FETÖ’cülükle suçlarken bu ihbarları iktidar partisinden bir milletvekili aracılığıyla yaptığını ileri sürdü. Yüksel, “Bu katliam, Türkiye'de kol gezen ihbarcılık, iftira ve şiddet atmosferinin ete kemiğe bürünmüş hâlidir” dedi.

Abone ol

ANKARA - CHP, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde 4 akademisyenin ölümüyle sonuçlanan olayın tüm yönüyle açığa kavuşturulması ve alınacak önlemlerin araştırılması amacıyla TBMM'ye araştırma önergesi verdi. Önerge üzerinde söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel, 4 kişiyi öldüren sanık Volkan Bayar’ın “tipik bir Fetullahçı” olduğunu ileri sürdü. Yüksel’in verdiği bilgiye göre Bayar, FETÖ'nün soruları sızdırdığı gerekçesiyle soruşturma açılan 2006 ALES sınavında derece yaptı. Ardından FETÖ’nün etkili olduğu dönemde Millî Eğitim Bakanlığı'nca Amerika'ya Denver Üniversitesine eğitime gönderildi. Daha sonra Tokat'ta üniversitede araştırma görevlisi yapıldı. Bir sürü sonra da Osmangazi Üniversitesine naklen atandı.

İHBARLAR ÖNCE AKP’Lİ VEKİLE GİTTİ İDDİASI

Yüksel, katil zanlısı Bayar’ın 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece üniversiteye gidip odasındaki bilgisayara format attığını daha sonra o bilgisayarı rektörlüğe verdiğini de iddia etti.  CHP’li Yüksel, 15 Temmuz sonrası yüzden fazla akademisyeni FETÖ’cülükle suçlayan Bayar’ın bunu bir iktidar partisi milletvekili aracılığıyla yaptığını ileri sürdü. Yüksel şöyle konuştu:

“İhbarda çok önemli bir yöntem kullanmış -ismini buradan vermeyeceğim, soran olursa verebilirim- bu 100'den fazla kişiyle ilgili ihbarlarını, Adalet ve Kalkınma Partili bir milletvekiline ulaştırmış o vekil de Emniyet Müdürlüğü'ne gereğinin yapılması ricasıyla bunları iletmiş. Daha sonra, bunun şikâyet ettiği herkesle ilgili yargılama yapılmış, tutuklamalar yapılmış, hemen hemen hepsi ya YÖK kararıyla ya üniversite tarafından ya da KHK'yle işten atılmış. Daha sonra, bu yargılananların, yargılaması bitenlerin hepsi beraat etmiş ama YÖK bunların daha hâlen de işe iade etmiş değil.”

'BANA SAHİP ÇIKMADILAR ORTADA KALDIM'

Bu gelişmelerin ardından Bayar hakkında verilen şikayet dilekçelerinin çok uzun süre işleme alınmayarak bu şahsın korunup kollandığını söyleyen CHP’li Yüksel, daha sonra bir soruşturma açılması sonrası yaşanan manzara için şunları söyledi:

“Adam kiminle ne pazarlık ettiyse, nasıl korunup kollanacağı sözü aldıysa bunu kendine yedirememiş. Kendi hakkında bir soruşturma olacağına inanmadığından öfkelenmiş, eline silahını almış, 4 akademisyeni 23 kurşunla delik deşik etmiş. Bu katliam, Türkiye'de kol gezen ihbarcılık, iftira ve şiddet atmosferinin ete kemiğe bürünmüş hâlidir arkadaşlar.”

Yüksel, katil zanlısı Bayar’ın ifadesinde "Sayın Cumhurbaşkanımı dinledim ve 103 kişiyi ihbar ettim. Sonra bana sahip çıkmadılar, ortada kaldım. Son KHK'yle bize tanınan silah kullanma yetkimi kullandım" dediğini aktardı. Tek tek öldürülen akademisyenlerin ismini saydı, “Bizim onlara hesap vermemiz lazım” dedi.

KATİL KENDİSİNİ KURTARMAK İÇİN SÖYLEMİŞ

AK Parti Grup Başknvekili Naci Bostancı, katil zanlısı Bayar’ın ifadesindeki sözlerle ilgili, konuştu. Bostancı şunları söyledi: “Cinayet işleyen bir katil; sorgusunda, kendisini kurtarmak adına 'Neye müracaat edersem benim için faydalı olur' mantığı çerçevesinde birtakım beyanlarda bulunuyor. 'FETÖ' denilen bir terör örgütü var ve buna ilişkin, toplumsal duyarlılığa atıf yapan Cumhurbaşkanımızın ifadelerine, o katilin kendini kurtarma adına yapmış olduğu gönderme bağlamı itibarıyla doğru bir gönderme değil. Sayın Cumhurbaşkanı, elbette FETÖ'ye karşı mücadelede üstlendiği siyasi rol gereği bu toplumsal duyarlılığa atıf yapar, insanları buna çağırır ama bunları değerlendirecek olan yargıdır. Öyle, insanlar, rastgele, gitsinler, jurnalcilikte bulunsunlar, birbirlerini ihbar etsinler, böyle bir şey söz konusu değil. Türkiye'de bir yargı mekanizması var, kim ne yaparsa imzalı, isimli olmak kaydıyla müracaat ettiğinde, birisini ihbarda bulunduğunda haksız çıkarsa karşılığı var, haklı çıkarsa hukuk zaten gereğini yapar. Dolayısıyla pratikte anlamını kazandığı yer hukuktur. Bunları birbirine karıştırmamak gerekir diye düşünüyorum” dedi.

CHP’li Yüksel’in önergenin kabul edilmesi için, “Destek vermeyen herkes bu eli kanlı katilin suç ortağıdır” dedi, ancak önerge AKP oylarıyla reddedildi. (DUVAR)