Ömer Faruk Gergerlioğlu: Kürt sorunu böyle mi çözülecek?

Şanlıurfa'da yaşayan Polat ailesinin evi önceki gün sabah saatlerinde polisler tarafından basıldı. İki oğlunun darp edildiğini söyleyen Mahmut Polat, polislerin ağır hakaretlerine maruz kaldığını anlattı. HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, yaşananları Meclis gündemine taşıyarak, "Hükümet Kürt sorununu bu şekilde mi çözebileceğine inanıyor" diye sordu.

Abone ol

DUVAR - Sosyal medya paylaşımları nedeniyle önceki gün önce evi basılan Mahmut Polat'ın iki oğluyla beraber dövüldüğünü öne sürmesi Meclis gündemine taşındı. HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a işkenceyi sorarak, "Hükümet Kürt sorununu bu şekilde mi çözebileceğini düşünüyor" dedi.

'DEVLETİ SİZE KABUL ETTİRECEĞİZ'

Polat, önceki gün sabah saatlerinde polisler tarafından evinin basıldığını söyleyerek hakaretlere maruz kaldığını daha sonra darp edildiklerini söyledi. Polat yaşadıklarını şöyle anlattı: "Polisler, hakkımda mesken arama ve tutuklama emri olduğunu söylediler. Ben de buyurun aramanızı yapın sonra birlikte istediğiniz yere gidelim dedim. Bunun üzerine sert bir ifadeyle ve bağırarak, 'Teröristliği burada yapacağına dağda yap' dedi. Ben de siz buyurun görevinizi yapın dedim. Bunun üzerine polisler, 'Bu devleti size kabul ettireceğiz, devletin gücünü göreceksiniz bu devleti kabulleneceksiniz, bu devlet sizi öldürme yetkisini bize vermiştir, biz sizi öldürmüyorsak size iyilik ediyoruz' diye bağırdı."

Polat bu sözlerin ardından iki oğlunun darp edildiğini söyledi. Emniyete götürülen aileye hakimlik tarafından yurtdışı yasağı verilerek serbest bırakıldı. Yurtdışı yasağı nedeniyle Polat'ın oğlu Tıp eğitimi aldığı Azerbaycan'a artık gidemiyor.

'KÜRT SORUNUNU ÇÖZÜMSÜZ BIRAKMA POZİSYONUNA GELİNMİŞ'

Bunun üzerine yaşadıklarını HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'na anlatan Polat, sesinin duyulmasını istedi. Gergerlioğlu ise yaşananları, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a sordu: "TBMM'de Yargı Reformu adı altında yasalar görüşülürken hukukun ölçülülük ilkesine uymayacak şekilde sözde denetimli serbestlik kararları verilmektedir. Kürt Sorununu çözme iradesinden Kürt sorununu çözümsüz bırakma pozisyonuna gelinmiş olması da artık hükümetin ülkeyi yönetemediğinin bir kanıtı olmuştur. Yaşanan her olayı baskıyla cebir ve şiddetle bastırma yaklaşımı artık hükümetin temel politikası olmuştur. Muhalifse kesin cezasını susturun anlayışı hakim. Biz muhalefet olarak bu şekilde yurttaşlara yönelik baskı politikalarını kınıyoruz ve onlarla mücadele ediyoruz. Telefon açsanız ifadeye gelecek insanları sabahın 5'inde Kur'an okurken evlerini basıp kriminal bir hale getirmeye kimsenin hakkı yok. Masumiyet karinesi ortadayken herkese “Terörist” yaftası yapıştırmak da günümüzün hastalığı haline dönüşmüştür. Yargı Reformu kağıt üstünde olmaz. Gerçekten reform yapılmak isteniyorsa 18 yaşında üniversitesine bile gidemeyen Mehmet Ali Polat için yapılmalı yurt dışı çıkış yasağı ve diğer tedbirler kendisi, ailesi ve diğer mağdurlar için kaldırılmasıyla reforma başlanılmalı."

OKTAY'A SORULAR...

Gergerlioğlu verdiği önergede Oktay'a şu soruları sordu:

- Mahmut Polat isimli yurttaşa polislerin “Teröristliği burada yapacağına dağda yap!” dediği iddiası doğru mudur? Bu iddia doğruysa hakkında mahkeme kararı olmayan bir yurttaşla ilgili kolluk güçleri böyle konuşabilme cesaretini kimlerden almaktadır?

- Baskına gelen polislerin “Bu devleti size kabul ettireceğiz, devletin gücünü göreceksiniz bu devleti kabulleneceksiniz, bu devlet sizi öldürme yetkisini bize vermiştir, biz sizi öldürmüyorsak size iyilik ediyoruz!” dedikleri iddiası doğru mudur? Bu iddia doğruysa hukuk devletinde bu kurulan cümlenin yeri var mıdır? Eğer devlet görevlisi bu ifadeyi kullandıysa Mahmut Polat ve ailesini kim koruyacaktır?

- Mehmet Ali Polat’ın darp edildiği ve doktora gösterilmeden kendisiyle ilgili sağlam raporu alındığı iddiası doğru mudur? Bu iddia doğruysa raporu aldıran polisler ve raporu veren doktor hakkında soruşturma açılmış mıdır? Soruşturma açılmışsa hangi aşamadadır? Eğer bu iddia doğruysa bundan sonra yurttaşlara aldırılan raporların üzerindeki şüphe nasıl giderilecektir?

- Son yıllarda yapılan gözaltı çalışmalarının büyük çoğunluğunun özellikle sabaha yakın saatlerinde yapıldığı ve bu sayede yurttaşların tekrar cezalandırıldığı iddiası doğru mudur? Bu iddia doğruysa neden Savcılar telefonla şüphelileri ifade vermeye çağırma seçeneğini değerlendirmemektedirler?

- Hükümet Kürt Sorununu bu şekilde mi çözebileceğini düşünmektedir? (HABER MERKEZİ)