Öğrencilerin barınma sorunu sürüyor: Genelge 'Yurtsuzlar' için hükümsüzdür

Barınma krizi yaşayan Yurtsuzlar hareketinden öğrenciler, “Özel yurtlar kamulaştırılmalı, tarikat-cemaat yurtları kapatılmalıdır. KYK yurtlarına yapılan zamlar geri çekilmelidir" dedi.

Abone ol

İZMİR - Üniversite yerleştirme sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte öğrencilerin barınma sorunu yeniden gündeme geldi. Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarının yetersizliği, özel yurtların pahalılığı ve kentlerdeki ciddi orandaki kira artışı ile birlikte birçok öğrenci bu yıl da bir belirsizliğin içine sürüklendi. Muhalefetin barınma sorununun çözüleceği yönündeki açıklama ve vaatlerinin ardından ilk olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı konuya ilişkin bir genelge yayınlandı.

81 il valiliğine gönderilen “Üniversitelerde Güvenlik ve Barınma Tedbirleri” başlıklı genelgede yurtların kapasitesinin artırılacağı ve lojmanların da yurt olarak kullanılabileceği belirtildi. Yurt, pansiyon ve apartlarda fahiş fiyatlara müsaade edilmeyeceği de iddia edilen genelgede, barınma ve diğer sorunlar hakkında sosyal medya üzerinden provakatif paylaşımlar yapanlar hakkında ise işlem başlatılacağı belirtildi.

KAPASİTE ARTTI YAŞAM ALANLARI DARALDI

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu ise yurt kapasitelerinin 800 binin üzerine çıktığını açıkladı. Sayıştay raporuna göre 2021 yılında yurtlarda 698 bin 298 kişilik yatak kapasitesi bulunurken, açıklanan 800 binlik rakam yurtlarda kalan öğrencilerin yaşam alanlarının daraltılması durumunu da beraberinde getirdi. Yurtlardan gelen fotoğraflarda odalardaki bazalar yerine ranza getirildiği ve odalardaki çalışma masalarının da alan yetersizliği nedeniyle çıkarıldığı görüldü.

'KYK YOĞUNLUĞU VE ÜNİVERSİTE KONTENJANI KIYASLANAMAZ DERECEDE FARKLI'

Geçtiğimiz yıl birçok kentte üniversiteler, öğrencilerin barınma sorununa ilişkin eylemlerine sahne oldu. Barınma sorunu ile ortaya çıkan “Yurtsuzlar” hareketinden öğrenciler, son süreçte öğrencilerin yaşadığı sorunları ve genelgeyi değerlendirdi. Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Selin Yıldız, şehirlerdeki KYK yurdu yoğunluğu ve üniversite kontenjanı yoğunluğunun kıyaslanamaz derecede farklı olduğuna dikkat çekerek, bu tablo yorumlandığında on binlerce üniversitelinin KYK yurduna giremeyeceği gerçeğinin görüldüğünü söyledi.

'NİTELİKLİ BARINMA HAKTIR'

Diğer yandan üniversitelilerin fahiş fiyatlı özel yurtlar ve tarikat-cemaat yurtlarına mecbur bırakıldığına dikkat çeken Yıldız, “Bir de öğrenci evi gerçekliği var ki onu hiç sormayın. Penceresiz, rutubetli ya da kot katlarında olan evleri akıl almaz derecede yüksek fiyatlarla öğrencilere kiralamaya çalışan ev sahipleriyle baş başa bırakılıyoruz” diye ekledi.

KYK yurtlarında öğrencilere sunulan “köhne” seçenekleri kabul etmediklerini ve nitelikli barınmanın öğrenciler için hak olduğunu vurgulayan Yıldız, İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgeye de değindi. Yıldız, “Öğrencileri geçici bir süre kamu kurum kuruluşlarına ‘misafir’ olarak yerleştirmek yeterli bir çözüm değildir. Öğrenciler için nitelikli, güvenli ve ücretsiz barınma alanı sağlanmalıdır. Yurtsuzlar olarak bizim taleplerimiz de bu noktada nettir: Özel yurtlar kamulaştırılmalı, tarikat-cemaat yurtları kapatılmalı, KYK yurtlarına yapılan zamlar geri çekilmeli ve kapasiteleri göstermelik olarak değil nitelikli şekilde artırılmalıdır” diye konuştu.

'GENELGE YURTSUZLAR İÇİN HÜKÜMSÜZDÜR'

Genelgede yer alan sosyal medyada “provakatif paylaşımlar” yapanlar hakkında işlem başlatılacağı yönündeki maddeye de dikkat çeken Yıldız şöyle devam etti:

“Özellikle Twitter üzerinden yurt niteliklerine, 4 kişilik odalara ranza konularak kişi sayısının 8’e çıkarılmasına çok fazla tepki gösteriliyor. Bu noktada barınma hakkı mücadelesinin bir ayağı da sosyal medyadır diyebiliriz. Barınma hakkı mücadelesini başından beri durdurmak isteyenler barınma krizi büyüdükçe krizi durdurmak için çalışmak yerine hak mücadelesini yavaşlatmak için tedbir almaya çalışıyorlar. Üniversiteyi ‘denetlemek’ için kampüslere girecek olan polislerden tutalım da sosyal medya teyakkuzuna kadar baştan sona bir saldırı olan bu genelge biz Yurtsuzlar için hükümsüzdür. Biz üniversiteliler, ne niteliksiz KYK yurtlarına ne dinci gerici tarikat cemaat yurtlarına ne de fahiş fiyatlı özel yurt ve kiralık evlere mahkum edilemeyiz. Nitelikli barınma haktır, barınma hakkımızı alana kadar mücadele edeceğiz”

'GEÇTİĞİMİZ YIL CEMAAT YURTLARINDA İKİ SIRA ARKADAŞIMIZI KAYBETTİK'

Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden Erkan Yiğit ise öğrencilerin aldığı 850 TL'lik KYK bursunun 800 TL’sini yurtlara vererek 50 TL ile bir ay geçirmesinin beklendiğini belirtti. “Bugün üniversiteye gelen herhangi bir üniversiteli özellikle de büyük şehirde okuyacaksa yalnızca barınma gibi temel bir hakkı için dahi çalışmak zorunda olduğunu bilerek üniversiteye geliyor” diyen Yiğit, devlet yurdunda kalan üniversitelilerin niteliksiz bir barınmaya tamah etmek zorunda olduğunu dile getirdi.

Devlet yurtlarına yerleşemeyen üniversitelilerin ise sivil toplum kuruluşu adı altında meşrulaştırmaya çalışılan cemaat–tarikat yurtlarında barınmak zorunda kaldığını söyleyen Yiğit, “Geçtiğimiz yıl Mehmet Salih Tuğrul ve Enes Kara'yı, iki sıra arkadaşımızı biz bu dinci gerici tarikat yurtlarına mecbur bırakıldıkları için kaybettik” dedi.

'BARINMA KRİZİNİN ÇÖZÜMÜ BU İKTİDAR TARAFINDAN SAĞLANAMAZ'

Fahiş fiyat uygulamalarının denetleneceği söyleminin üniversiteliler açısından bir inandırıcılığı olmadığını da belirten Yiğit, “Çok iyi biliyoruz ki bu sistemsel barınma krizinin çözümü bu iktidar tarafından sağlanamaz. Barınma sorunu özelinde değerlendirdiğimizde cemaat tarikat yurtlarının kapatılması ve özel yurtların kamulaştırılmasından başka çaremiz yok. Bunu başarabilecek olan da üniversitelilerin diğer problemlerinin çözümü gibi örgütlü mücadeledir” diye konuştu.

NOT: Öğrencilerin isimleri kendi talepleri doğrultusunda değiştirilmiştir.