Nuriye Gülmen'in tahliye talebi reddedildi

Açlık grevinde 253 günü geride bırakan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'nın 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla yargılandıkları davanın dördüncü duruşması tamamlandı. Gülmen SEGBİS yöntemi ile ifade verdi. Hastanede tecrit altında olduğunu söyleyen Gülmen "Bir buçuk aydır buradayım güneşi görmedim" dedi. Mahkeme heyeti, Gülmen'in tutukluk halinin devamına karar verdi.

Abone ol

ANKARA - Açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, "örgüt üyeliği" suçlamasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması Sincan Cezaevi Kampüsündeki duruşma salonunda görüldü. Gülmen'in tutukluluğun devamına karar verilirken Özakça’nın adli kontrol şartının kaldırılması talebi reddedildi. Bir sonraki duruşma 27 Kasım'da görülecek.

20 Ekim’de yargılandığı davanın üçüncü duruşmasında tahliye edilen Özakça, eylemine evinde devam ederken, Gülmen ise Numune Hastanesi’nde açlık grevini sürdürüyor.

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, tedaviyi kabul etmediği için hiçbir müdahalede bulunmadıklarını, şuur kapanması durumunda müdahale edeceklerini söylediği Gülmen, duruşmada SEGBİS yöntemi ile ifade verdi. Gülmen daha önce görülen üç duruşmada da mahkeme salonuna getirilmediği için ifade verememişti.

Açlık grevinde 253 günü geride bırakan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'nın 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla yargılandıkları davanın dördüncü duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki duruşma salonunda başladı.

DURUŞMA BODRUM KATINDA

Sabah erken saatlerden itibaren davayı takip etmek isteyenler Sincan Cezaevi Kampüsü önünde toplanmaya başladı. Saat 10.00 itibariyle salona girişler başladı. Duruşma salonuna 40 kişiden fazla katılımcının alınmayacağı söylendi. 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşma salonu Cezaevi Kampüsü içerisindeki bodrum kata verildi. Katılımcılar duruşmanın bodrum kata verilmesi nedeniyle telefon bağlantılarında sorun yaşadıklarını ve internet erişiminin olmadığını söylüyor.

NURİYE GÜLMEN SAVUNMAYA BAŞLIYOR

Açlık grevi eyleminin 75'inci gününde gözaltına alınan ve tutuklanan Nuriye Gülmen 178 gün sonra ilk kez mahkeme heyetinin karşısına SEGBİS yöntemiyle çıktı. Bitkin olduğu gözlenen Gülmen salona bağlantının kurulmasıyla salonda bulunanlara el salladı. Salonda alkışların yükseldiği anda mahkeme başkanı uyarıda bulunarak seyircileri dışarıya çıkaracağını söyledi. Gülmen, "Destek veren herkesi en içten duygularımla selamlıyorum" sözleriyle savunmasına başladı.

Tarık Tolunay mahkemeye SEGBİS yoluyla ifade veren Gülmen’i çizdi.

'SEVGİYLE SELAMLIYORUM'

Gülmen savunmasına şöyle devam etti; “Esra Özakça, Mehmet Güvel, Feridun Osmanağaoğlu ve İsmail Erdoğan, açlığımızı paylaştılar. Onları sevgiyle selamlıyorum. Yüksel direnişçilerini, Acun hocayı, Veli abiyi, Nazife'yi, Mehmet'i, Sultan'ı ve artık tanımadığım gazetelerden gördüğüm Yüksel'i sahiplenen direnişçilere ayrıca selamlarımı gönderiyorum. Destek olup ceza alan, cezaevlerine giren, gözaltına alınan Türkiye’nin dört bir yanındaki insanlara teşekkür ediyorum. Terör demagojilerine inanmayıp bizim için bir şeyler yapan herkese teşekkür ediyorum"

'MAHKEMEYE KEYFİ OLARAK GETİRİLMEDİM'

Mahkemeye keyfi olarak getirilmediğini belirten Gülmen "Mahkemelere getirilmedim, katılmak istediğim halde. Numune Hastanesi’nde çok sağlıksız koşullar altında kalıyorum. Odada sürekli bir ışık yanıyor. Açlık grevindeki bir insan olmasam bile bu ışık altında uyuyamam.

Bugün yine benden savunma alamayacaksınız. Mahkemeden kaçırıldım. Duruşmaya getirilerek konuşmak istiyorum. Açlık grevine neden başladığımı anlatacağım. Ancak bu asla bir savunma değil" dedi.

'ALİ İSMAİL'İN DURUŞMALARINA KATILDIĞIM İÇİN SORUŞTURMA GEÇİRDİM'

Kapsamlı savunma yapmayacağını belirten Nuriye Gülmen açlık grevi sürecinin öncesini anlatıyor. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olduğunu söyleyen Gülmen öğretim üyelerinin angarya işlerini kabul etmediğini söyledi ve "Mesai saatleri dışında katıldığım eylemlerden dolayı soruşturma geçirdim. Ali İsmail Korkmaz’ın duruşmalarına katıldığım için soruşturma geçirdim. Sendikamın çağrılarına katıldığım için soruşturma geçirdim” ifadelerini kullandı.

İfadesi sırasında yorulan Nuriye Gülmen mahkeme heyetinden 10 dakika ara istedi. Duruşmaya ara verildi.

DURUŞMA ARANIN ARDINDAN DEVAM EDİYOR

Duruşmaya verilen aranın ardından Nuriye Gülmen'in ifadesiyle devam ediliyor. Gülmen, "Bu direniş halkımıza sözümüzdür" dedi. Gülmen şöyle devam etti: "Açlık grevimiz ve direnişimiz AKP’nin KHK’larının meşruluğunu ortadan kaldırdı. Haksız yere insanlar, hiç bir gerekçe gösterilmeden işlerinden atılıyor. Biz bunun bu kadar kolay olmadığını anlattık. KHK sonrası YÖK'le buluşmak istedik karşımızda muhatap bulamadık."

'İNSANLAR BİZİM TERÖRİST OLMADIĞIMIZI BİLİYOR'

İlk olarak 9 Kasım 2016'da, toplamda 27 kez gözaltın alındığını anlatan Gülmen, "İnsanlar bizim terörist olmadığımızı biliyorlar. Yüksel direnişimiz AKP'nin KHK'larının meşruluğunu yitirmesine neden oldu. Haksız yere işten atılan insanlar buna yükse sesle itiraz edemiyorlardı. Biz bunu başardık. Eylemin 74'üncü gününde tekrar gözaltına alındık. Dosyalar birleştirildi. Terör örgütü üyesi diye tutuklandık. Açlık grevimizi örgüte mal etmek cehalettir. Bizi açlık grevine zorlayan taleplerimizdir" şeklinde konuştu.

'AÇLIK GREVİ DÜNYA ÇAPINDA DUYULDU'

Verilen aranın ardından duruşma yeniden görülmeye başlandı. İfade veremeye devam eden Nuriye Gülmen, " Saldırılar halka karşı ne kadar yoğun olursa, siz de o kadar açlık grevi göreceksiniz. Bizim açlık grevi Dünya çapında görüldü. Faşizmin arttığı oranda halk açlık grevi yapmaya devam edecektir" dedi.

İfadesine devam eden Nuriye Gülmen'in avukatı Ömer Faruk Eminağaoğlu söz alarak müvekkilinin savunma yapmadığını, beyanda bulunduğunu söyledi. Eminağaoğlu, Gülmen'in sözlerinin tutanağa savunma olarak geçmemesini istedi.

'BİR BUÇUK AYDIR BURADAYIM GÜNEŞİ GÖRMEDİM'

Hapishaneye geri dönmek için dilekçe verdiğini belirten Gülmen "Hapishane hastanesinde ya da Numune'de tecrit altındaydım. Hayati tehlikesi var, refakatçisiz yapamaz diye doktor raporu olduğu halde beni 18 gün tek başıma bıraktılar. Hapishanede tutsaklar ile dayanışma var, havalandırma var. Oraya çıkıp vücudumun ihtiyacı olan güneşi alabiliyordum. Bir buçuk aydır buradayım güneşi görmedim" dedi.

'ZORLA MÜDAHALEYE ZEMİN HAZIRLADILAR'

Gülmen ifadesine şöyle devam etti; "Tedavi edilecek bir hastalığım yok ama hastanede kalıyorum. Tabi ki tahliye edilmek istiyorum ama ben tutsak düşen bir direnişçiyim. Kalacaksam da hapishanede kalmak istiyorum. Bir gece hapishane müdürü geldi beni hastaneye götüreceğiz dediler. Zorla çarşaflardan tutarak, hastanede 3. derece yoğun bakım ünitesine koydular. Zorla müdahaleye zemin hazırladılar"

‘PERDE ARKASINDAN BENİ GÖZETLİYORLARDI’

Yoğun bakım ünitesine kaldırıldığında bu bölümün yalnızca perde ile kapatıldığını söyleyen Gülmen,"Sürekli perde arkasından beni gözetliyorlardı. Duyabiliyordum, ‘Komutanım kalktı bu’ diye söz ediyorlardı. Aynı perdenin arkasında poşet geçirilmiş bir sandalyede tuvaletimi yapmamı istediler” ifadelerini kullandı.

'KAÇMA ŞÜPHEM YOK'

Kaçma şüphesinin olmadığını söyleyen Nuriye Gülmen, "Şuradan iki adım tuvalete gidebiliyorum sadece. Ne diyerek beni hâlâ burada tutacaksınız. Semih'i basından takip ettiğim kadarıyla tahliye sonrasında çok daha iyi görünüyor. Çünkü sevdiklerinin yanında" dedi.

'BENİ TAHLİYE ETMENİZİ İSTİYORUM'

İfadesine devam eden Gülmen,"Tarih direnenleri, bizi yazacak. Ancak sizi de yazacak. Kimse ölmek istemez, biz ölmek için açlık grevi yapmıyoruz. Ancak karşımızda bizi ısrarla öldürmek isteyenler var. Bu olmak zorunda değil. Beni tahliye etmenizi istiyorum" sözlerinin ardından avukatlarına ve ailesine selam göndererek beyanını bitirdi.

Gülmen’in ifadesinin ardından SEGBİS ile Fatih Solak isminde bir tanık ifade vermeye başladı. Açlık grevindeki iki eğitimciyi tanıdığını söyleyen Solak’ın daha önce verdiği ifade Mahkeme heyeti tarafından salonda okundu. Gülmeni tanıdığını ve daha önce görüştüklerini söyleyen Solak, itirafçı Berk Ercan ile beraber patlayıcı yaptıklarını ama kimin kullandığını bilmediğini söyledi.

SAVCI GÜLMEN'İN TUTUKLULUĞUNUN DEVAMINI İSTEDİ

Duruşma savcının mütalaasıyla devam ediyor. Savcı,  Nuriye Gülmen'in terör örgütü üyeliği suçundan cezalandırılması istendi. Sancı aynı zamanda Yüksel Caddesi'ndeki 'işimi geri istiyorum' eylemlerini sürdüren öğretmen Acun Karadağ hakkında propaganda ve örgüt üyeliğinden beraat istedi. Savcılık açlık grevindeki Semih Özakça için, "örgüt talimatı ile eylem yaptığı anlaşıldığından TCK 220/7 maddesi gereği cezalandırmasını, diğer suçlardan beraatini talep ediyoruz" dedi.

'YÜKSEL DİRENİŞİNİ BÖLMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ'

Savcının mütalaasının ardından söz verilen Nuriye Gülmen mahkemede savunma yapmadığını söyledi. Gülmen, "Şahsıma yönelik saldırılara cevap vermek için savunmayı mahkemeye vermek istiyorum. Mahkemeye gelmek istiyorum. Söyleyeceğim şeyler var. İlk duruşmadan bu yana savcı tanıkları güvenilir bulmuş, bizi dinlemek istemiyor” sözleriyle devam etti.

Acun Karadağ ise savcının mütalaasının ardından söz alarak,"Bana beraat vererek, birimizi bırakıp, birimize ceza vermeye kalkarak Yüksel direnişini bölmeye çalışıyorsunuz" dedi.

Avukat Murat Yılmaz Savcı da "Nuriye’nin ne dediğinin önemi yokmuş. Siyasal iktidar hedef gösterdi, Nuriye ve Semih’i tutukladınız" diye konuştu. Mütalaada Fatih Mehmet Kılıç isminin geçtiğini belirten Yılmaz, "Öyle birisi bu davada yok. Savcı copy-paste yaparken silmeyi unutmuş" dedi. Duruşmaya ara verildi.

GÜLMEN'İN TAHLİYE TALEBİ REDDİLDİ

Ara kararının açıklayan mahkemeye heyeti, Nuriye Gülmen'in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Semih Özakça’nın adli kontrol şartının kaldırılması talebi reddedildi. Bir sonraki duruşma 27 Kasım'da görülecek. (DUVAR)