Nurgül Yeşilçay: Küçük entrikaları hiç sevmem

Nurgül Yeşilçay resimden sinemaya kadar birçok konu hakkında açıklamalarda bulundu. Yeşilçay, oğlu ile ilişkinin çok iyi olduğunu ve şu an hayatında biri olmadığını dile getirdi.

Abone ol

DUVAR - “Muhteşem Yüzyıl Kösem” dizisi ve “İkinci Şans” filmleri nedeniyle yoğun günler yaşayan Nurgül Yeşilçay, BeStyle dergisine konuştu.

Yeşilçay, "Her gün aynı radyoyu dinlerim, her sabah kalktığımda mutlaka kahve içer ve Twitter’a bakarım. Gelenekçi bir insanım, yeni şeyleri deneyerek yorulmak istemiyorum. Bazı şeyler stabil kalsın, geri kalanlar devamlı değişsin istiyorum" dedi.

Nurgül Yeşilçay röportajın devamında şunları söyledi:

 Karşındaki insanın değişken biri olması seni rahatsız eder mi?

Çalıştığım insanların değişmesini hiç sevmem, yıllarca aynı kişilerle çalışmayı seviyorum.

Çalışkan insan enerjisi var sende...

Sorma ben çok inektim, her zaman (gülüyor). Yani öğrencilik yıllarında ona çalışkanlık değil ineklik deniyordu.

Öğrencilik yıllarında 100 değil 90 aldın diye ağlayanlardan mıydın?

Hayır ağlamazdım, zaten 100 alırdım. Birinci sınıfı okumadan ikiye geçtim ben.

Benim sende en çok sevdiğim şey korkusuzluğun...

Biliyor musun, ben korkak insanlardan çok korkuyorum. Bence korkak insan her şeyi yapabilir. Tabii ki hepimizin sorumlulukları var, bunun için bir sürü insana boyun eğeceğiz, işimizi yürüteceğiz. Burada ondan bahsetmiyorum ama durduk yere korkmak ve durduk yere kötülük yapmak açıkçası benim çok anlamadığım bir şey.

'KORKAK İNSANDAN KORKARIM' 

Yalnız kalmayı sever misin? Seni diğer ünlü isimlerin aksine kalabalıklarda görmeye pek alışkın değiliz...

İnsanların yalnız kalmayı bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki ben de dışarı çıkıyorum, çok da eğleniyorum ama eğer yalnız kaldığımda kendi kendime vakit geçiremiyorsam, bence orada bir problem vardır. Bu kendinle mutlu değilsin demek oluyor çünkü.

Gerçekten yalnız kalabiliyor musun peki? Bunu aynı zamanda kafanı da susturabiliyor musun anlamında soruyorum...

Evet ben gerçekten yalnız kalmaktan bahsediyorum. Atölyem var; iki yıldır aktif bir şekilde resim yapıyorum. Bir de ortağım var, çok eğlenceli. Güleceksin belki ama etamin de işliyorum, set sonuçta beklenilen bir yer. E o boş zamanları da değerlendirmek lazım. Televizyon izlerken falan da yapıyorum. Yakında çanta ticaretine başlayacağız, sette çanta yapıyoruz (Gülüyoruz).

Peki bunu işe çevirmeyi düşünüyor musun, yoksa sadece sana iyi geldiği için mi yapıyorsun?

Önce iyi gelmesi önemli. Sevmesem bu kadar uğraşmam. Resmi seviyorum. Ama çok vakit alıyor, dolayısıyla sergi açacak kadar giremiyorum işin içine.

Aşk konuşalım mı?

Konuşalım... Şu sıralar hayatımda kimse yok, istemiyorum da zaten. Belki de yorulmaktan korktuğum için birini istemiyorumdur... Çocuğumla ilgileniyorum, işe gidiyorum. Artık bana destek olacak birini istiyorum.

Oyunculukla ilgili ilk duyguların ile bugün hissettiğin duygular arasındaki farklar neler?

Ben Şener Şen, Türkan Şoray, Uğur Yücel gibi çok doğru insanlar ile işe başladım. Haliyle ben bu işin kolay yola kaçmalarını, bazı entrikalarını bilmiyorum. Çok sağlam bir eğitim almışım, usta çırak ilişkisi gibi. Bu kadar büyük isimlerle çalışırken ne demek senaryoyu eleştirmek... Ama ben azınlıktayım, bunu yapanlar çoğunlukta tabii.

'NEJAT’IN DUYGUSAL ZEKASI ÇOK YÜKSEK'

Sözü açılmışken annelik nasıl gidiyor?

Harika! Ergenlik dönemi sesi hafiften inceliyor, kalınlaşıyor. İki saat saçını düzeltiyor falan... Çok güzel, komik bir dönem.

Nasıl bir çocuk oldu Nejat?

Çok romantik. Okulda veli toplantısına gittim, rehberlik öğretmeni anlattı... Çocuklara anket yapmışlar, bir sürü soru sormuşlar. Son soruda da “Bu anketi annen ile paylaşacağız, ona ne söylemek istersin?” demişler. O da “Onu çok sevdiğimi söylerim” demiş. Kadın diyor ki “Başka kimse bunu söylemedi.” Kimi telefon, kimi tablet isterim demiş. Bayılıyorum Nejat’a... Duygusal zekası çok yüksek ve ileride de böyle olacağına inanıyorum.

'KÜÇÜK ENTRİKALARI HİÇ SEVMEM'

Kendi karakterinde sevdiğin ve sevmediğin özelliklerin neler?

Küçük entrikaları hiç sevmem. Yapacaksan büyük entrika yapacaksın ama onu da herkes beceremez.

Dinlenmek senin için ne yapmaktır?

Durmak, hiçbir şey yapmamak. Müzik açıyorum, koltukta oturuyorum, duruyorum. O sırada kafamda yapılacaklar listesi, bir dedikodu.

Çılgınlık limitin nedir?

Hiç çılgın değilim gibi geliyor bana. Çok normalim, işten eve evden işe giden bir kadınım. Ama deliler de deli olduğunu söylemezler.

'GÜZELLİK HER ŞEYDEN ÖNCE SAMİMİYETTİR'

Hem kendi adına, hem de karşı cins adına güzelliği nasıl tanımlarsın?

Bana göre güzellik her şeyden önce samimiyet. Söylediğiyle yaptığının birbirini tutması, söylediği şeyin ona yakışması ve sürdürülebilir olması lazım. Bunun için de ya zeki olacak ve beni kandıracak ya da doğal olacak. Karşımdaki ucuz hesaplar peşinde olmasın da o bana yeter.

Güzellik sırların neler? Herhangi bir rutinin var mı?

Bir kliniğe gidiyorum, güvendiğim bir doktorum var. Her ay cilt bakımı yaptırıyorum, doktorumun önerdiği şeyleri deniyorum. Evde kendi kendime maskeler yapıyorum.