Nefret söyleminde bulunan Akgündüz'ün okulu üniversite adını kullanamayacak

300 öğrencisi bulunan ve imam eğitimi veren bir meslek yüksekokulu olan IUR'nin üniversite adını kullanamaması isteniyor. Okulun başında Aleviler ve eşcinsellerle ilgili açıklamaları tartışma yaratan Prof. Akgündüz bulunuyor.

Abone ol

DUVAR - Hollanda Parlamentosu, Türkiye'deki Aleviler, azınlıklar ve eşcinsellerle ilgili açıklamaları tartışma yaratan Prof. Dr. Ahmet Akgündüz'ün başında bulunduğu Rotterdam İslam Üniversitesi'nin (Islamic University of Rotterdam, IUR) de aralarında bulunduğu bazı eğitim kurumlarının artık 'üniversite' adını kullanmaması için bir yasa önerisi hazırladı. Meclis çoğunluğunun destek verdiği yasanın, gelecek hafta oylanarak kabul edilmesi bekleniyor.

Yeni düzenleme kapsamında resmi olarak üniversite sıfatı taşımayan okulların öğrencileri, öğrenim bursundan faydalanamayacak. Bu da, öğrencilerin bu okullardan ayrılmasının önünü açabilir.

Yasa önerisi, rektör Akgündüz'ün tartışma yaratan açıklamalarının ardından, Hollanda Eğitim Bakanı'nın Rotterdam İslam Üniversitesi'ne (IUR) müdahale edebilmesi amacıyla hazırlandı.

GEZİ PARKI VE HDP HAKKINDAKİ SÖZLERİ

Akgündüz 2013'te, Gezi Parkı protestolarına katılanları şu sözlerle tarif etmişti:

"Cami düşmanı mimarlar, komünist sendika liderleri, Müslümanları katleden Esed'ciler, Alevilikten nasibi olmayan ve o adı kullanan dinsziler. Yani kısaca Avrupaî hayat yaşayan ailelerin çocukları, Ermeniler gibi Türk ve Müslüman olmayan aile çocukları olması dikkat çekmektedir".

Akgündüz, Haziran 2015'te de "HDP'ye oy vermek isteyen Müslüman kardeşlerime!" diye başlayan bir çağrı metni yayımlamıştı.

Metinde şu ifadeler yer almıştı:

"Verdiğiniz oyla, gaylere (eşcinsellere), Ermenilere, dini değerleri yok etmek isteyenlere, ırkçılara, teröristlere, Amerika ve Avrupa'da Türkiye'ye düşman olan basın organlarına destek olacağınızı tekrar düşününüz..."

Bu açıklamaların ardından siyaset, Akgündüz'ün rektörü olduğu IUR'nin güvenilirliğini tartışmaya başladı.

BBC Türkçe'den Yusuf Özkan'ın haberine göre Akgündüz'ün açıklamaları "nefret söylemi" eleştirilerine neden oldu.

İktidar ve muhalefet partileri, "yöneticilerinin sosyal sorumluluğa aykırı davrandığı" gerekçesiyle IUR'nin denkliğinin kaldırılmasını ve Akgündüz'ün görevden alınmasını istedi.

Eğitim Bakanı Jet Bussemaker, yasal olarak böyle bir yetkisi bulunmadığı için Hollanda Flaman Akreditasyon Kurumu'ndan (NVAO) IUR hakkında araştırma istedi.

Ancak Hollandalı bakana göre, IUR geçen hafta okulun eğitim kalitesi ve denklik konusunda araştırma yapan akreditasyon kurumu ile işbirliğini reddetti.

IUR'DEN BASKI AÇIKLAMASI

IUR'den yapılan açıklamada, akreditasyon kurumu araştırmasına güvenlerinin kalmadığı belirtilerek, bağımsız araştırmacıların Eğitim Bakanı Bussemaker'in baskısı altında olduğu öne sürüldü.

Bakanın, IUR'ye ancak yasa değişikliği ile müdahale edilebileceği açıklaması üzerine, parlamento tarafından bir yasa önerisi hazırlandı.

"Toplumsal sorumluluğunu yerine getirmeyen yüksek okullara eğitim bakanının müdahalesine olanak sağlayan" yasa önerisi, meclis çoğunluğunun desteğini aldı.

Yeni düzenlemeye göre, IUR'nin de aralarında bulunduğu bazı yüksek okulların üniversite adını kullanması da mümkün olmayacak.

Yasanın, okulların kaliteli bir eğitimin koşullarını yerine getirmesinin yanı sıra, yöneticileri de sorumsuz açıklamalardan kaçınmaya teşvik edeceği belirtildi.

Hollanda basınına göre, 300 öğrencisi bulunan IUR, imam eğitimi veren bir meslek yüksekokulu ve yeni yasa ile artık üniversite ismini kullanamayacak.

Basına göre bu durum, öğrencileri de doğrudan etkileyecek. Resmi olarak üniversite olarak tanınmayan okulların öğrencileri eğitim bursundan yararlanamayacak. Bu da öğrencilerin okuldan ayrılmasının önünü açabilecek.

Üniversite adını taşımalarına rağmen yasal olarak bu vasıfları yerine getirmedikleri gerekçesiyle 40 yüksek okul adını değiştirmek zorunda kalacak.

Yasa değişikliğinin mimarlarından biri olan iktidar ortağı Liberal Sağ Parti (VVD) Milletvekili Pieter Duisenberg, amaçlarının kurumlara Hollanda değerlerini, eşitliği ve ayrımcılığa karşı sorumluluklarını hatırlatmak olduğunu söyledi.