Murat Yetkin: Umutlar Trump görüşmesinde ama ABD ile ipler yeniden geriliyor

Gazeteci Murat Yetkin, BM Zirvesi öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleşmesi düşünülen görüşmeyi ele aldı. Yetkin'e göre bir çok konunun gündeme geleceği toplantının gerçekleşmesi de kolay olmayabilir.

Abone ol

DUVAR - Gazeteci Murat Yetkin, ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross'un ziyareti sonrası Halk Bank hisselerinin toparlandığına dikkat çektiği yazısında 'işler yolunda giderse' Halk Bankası'nın göstermelik bir ceza alacağını yazdı. Yetkin'e göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük umut bağladığı ABD Başkanı Donald Trump görüşmesi de biraz sıkıntılı.

İşte Yetkin'in yazısının bir kısmı:

İktisatçı dostum, elindeki telefonda bana Halk Bankasının son günlerde yeniden artmaya başlayan hisse grafiğini gösterip sordu: “Durduk yerde neden artıyor bu hisseler, biliyor musun?” Hayır, bilmiyordum. Açıkladı: çünkü 5-10 Eylül arasında Türkiye’de bulunan ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, iş dünyasıyla yaptığı kapalı görüşmelerden birinde, işler yolunda giderse Halk Bankasının göstermelik bir cezayla İran ambargosunu delme suçlamasından kurtulacağını ima etmişti; bu bilgi dışarı sızınca da hisseler yükselmişti.

Yolunda gidecek işler ise ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ticaret hacmini 100 milyar dolara yükseltebileceklerini söylemesi. Halen 20 milyar dolara yakın olan ticaret hacmini tam beş katına çıkarmak kolay değil.

Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK), Türk ve ABD Ticaret Bakanlıklarının desteğiyle bu hedefin yol haritasını açıklamak üzere 25 Eylül’de, New York’un ünlü Cipriani lokantasında bir yemekli toplantı düzenliyor.

...

Lakin Trump’ın aynı gece 2020 Başkanlık Seçimleri kampanyası için bağış toplama yemeği vardı; Türk-ABD iş yemeğine katılması mümkün değildi. Bu durumda çabalar, Trump’ın kendi yemeğine gitmeden önce Cipriani’ye uğraması, özel bir odada Erdoğan ile bir süre görüşmesi, sonra davetlilere birlikte görünüp kısa bir destek konuşması yapmasına yoğunlaşmaya başladı. Bir yandan da Dışişleri, bu olmasa bile BM binasında bir kısa görüşme olması için uğraşıyor ama Erdoğan’ın “New York’ta görüşeceğiz” dediği, “belki Patriot da alırız” dediği görüşme esas olarak –gerçekleşirse- Cipriani buluşması olacak.

...

Öte yandan 18 Eylül’de ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz’un tahliye edileceği beklentisi gerçekleşmedi. Birkaç saat sonra da Pentagon’dan Ankara’yı daha da geren bir açıklama geldi. ABD Savunma Bakanlığı, SDG’ye silah ve araç yardımının planlandığı gibi devam ettiğini söylüyordu. Bir süredir, Erdoğan’ı yatıştırıcı nitelikte tutum aldığı medyaya yansıyan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bunun üzerine 19 Eylül’de ABD’nin oyalamaya devam etmesi durumunda Türkiye’nin görüşmeleri bitireceğini ve kendi planını uygulayacağını söyledi. Yani Akar, aynı anda hem ABD ile Suriye toprağında ortak üsler kurmaktan, hem de Güvenli Bölge görüşmelerini kesip, ABD’ye rağmen Suriye toprağına girmekten söz ediyor; bunlar taban tabana zıt senaryolar.

...

Bölge geriliyor, Türkiye’nin hem Rusya, hem ABD ile ilişkileri, tam yoluna girmeye başladı derken yeniden geriliyor.

Erdoğan ise ABD ile ilişkilerde bütün yumurtaları Trump sepetine koymuş görünüyor. Mevcut koşullar altında Trump ile New York’ta görüşme mümkün olsa bile bunun Türkiye’nin siyasi ve ekonomik çıkarlarına ne kadar hizmet edeceği büyük bir soru işareti olarak duruyor.

Erdoğan ise ABD ile ilişkilerde bütün yumurtaları Trump sepetine koymuş görünüyor. Mevcut koşullar altında Trump ile New York’ta görüşme mümkün olsa bile bunun Türkiye’nin siyasi ve ekonomik çıkarlarına ne kadar hizmet edeceği büyük bir soru işareti olarak duruyor.

Yazının tümünü okumak için tıklayınız