'Mülteciler ülke buldu, Türkiye göndermiyor'

The Guardian gazetesi, Türkiye'nin eğitimli Suriyeli mültecileri Batı'ya gitmekten 'alıkoyduğunu' yazdı. Gazeteye göre, oturma izni alan 1000'den fazla 'üniversiteli' Suriyeliye çıkış izni verilmedi.

Abone ol

DUVAR - Türkiye'nin, ABD, Kanada ve Avrupa'ya yerleşmek isteyen en az 1000 Suriyeli göçmene 'eğitimli oldukları için' engellediği öne sürüldü. The Guardian gazetesi haberi, 'çıkış izni verilmeyen' aileler ve yetkililerle yapılan görüşmelere dayandırdı. Gazeteye konuşan bir Türk yetkiliyse, haberi yalanlamayarak 'yeniden yerleşim' için önceliği daha korunmasız durumdaki göçmenlerin hak ettiğini savundu.

The Guardian'a konuşan üst düzey bir Türk yetkili, "En korunmasız olan göçmenlere öncelikli olarak yardım edilmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi. Ancak Türkiye'den gitmek isteyip de gönderilmeyen göçmenlerden bazıları Ankara'nın bu politikasını sorguladı. The Guardian'ın görüştüğü bazı göçmenlerin hikâyeleri şöyle:

HALEPLİ KÜRT AİLE EVSİZ KALDI

Halep'teki evleri yıkılan Kürt çift Loreen ve Shero üç çocuklarıyla birlikte ABD'ye yerleşmek için Nisan 2014'te başvuruda bulundu. Çiftin Amerikalı yetkililer, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve ABD'ye yerleşme prosedürü gereği Uluslararası Katolik Muhacerat Komisyonu'yla görüşmeleri yaklaşık iki yıl sürdü. Aile bu kadar uzun zaman beklemekten yorulduğu için iki defa Avrupa'ya yasa dışı yollardan gitme hazırlığı yaptı; her seferinde BM'den gelen telefonla yasal süreci izleme yoluna geri döndü.

ABD çiftin başvurusunu nihayet Şubat 2016'da kabul etti ve Uluslararası Katolik Muhacerat Komisyonu onlara 31 Mayıs için Chcago'ya uçak bileti aldı. Aile mobilyalarını sattı; uygun kiralı evlerinden çıkıp Türkiye'deki son birkaç haftalarını geçirmek üzere daha yüksek kiralı bir eve yerleşti. Ancak yolculuklarına sadece dört gün kala, Shero yetkililerle görüşmeye gidip çıkış belgelerini almak istediğinde reddedildi. En başta ne Türkiye hükümeti, ne BM, ne de Uluslararası Katolik Muhacerat Komisyonu bu ertelemenin sebebini açıklayamadı.

'EŞİNİZ BANKACI, GİDEMEZSİNİZ'

İnternetteki sistemde, "Başvurunuz henüz tamamlanmamıştır. Lütfen daha sonra deneyiniz" yazıyordu. Fakat BM'yle yaptıkları bir dizi görüşmenin ardından bir yetkili, 'Loreen'in bankacılık sektöründe çalışabilir olmasından ötürü gidişlerinin Türkiye tarafından engellendiğini' itiraf etti. The Guardian, Shero ve Loreen'in taşınma hikâyelerinin 'bir faciaya dönüştüğünü', çiftin şu an parasını ödeyemedikleri bir dairede kalakaldığını ve çocuklarının bir yıl daha okula gidemeyeceğini yazdı.

ÇOCUKLARI KAÇIRMA GİRİŞİMİ

Şimdi Shero ve Loreen Türkiye'de yasal çalışma izinleri olmadığı için asgari ücretin yarısına 'yasa dışı' bir biçimde çalışıyor; çocukları da gündüzleri yalnız kalıyor. The Guardian, çiftin kız çocuklarından birinin iki kez kaçırılma tehlikesi atlattığını, çocuğun yanına yaklaşan birinin "Sen Suriyelisin, paraya ihtiyacın vardır; bizimle gel" dediğini yazdı.

34 yaşındaki yardım görevlisi Heba ve ailesi de benzer bir durumda. Heba The Guardian'la söyleşisinde, eşi ve kızlarıyla birlikte yaptıkları başvurunun, kendisinin Halep Üniversitesi'nden İngiliz Dili ve Edebiyatı alanında diploması bulunduğu için temmuz ayında reddedildiğini söyledi. Heba, "Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Türkiye'de mutsuzuz, hiçbir hakkımız yok. Gidemiyoruz. Eşimin çalışma izni yok. Bebeğimizin ateşi çıktığında devlet hastanesine gittik, ona bakmadılar. Kısa süre önce ben çok başım döndüğü için hastaneye gittim, beni tedavi etmeyi reddettiler" dedi.

'BİZİ NASIL ZORLAYABİLİRLER?'

Elektrik mühendisi olan 25 yaşındaki Fatima da, mart ayında ağabeyi, kızkardeşi ve ebeveynleriyle ABD'den yerleşim izni almış. Onlara Chicago'ya gönderilecekleri söylenmiş. Fakat ıçak rezervasyonlarının yapılmasından hemen önce başvuruları en az birisinin üniversite diploması olduğu gerekçesiyle reddedilmiş.

Dört dil bilen Fatima, eğitiminin kendisini bilakis 'korumasız' kıldığından yakınıyor: "Türkiye'de hiçbir zaman çalışma iznimiz veya iş sözleşmemiz olmadı. Sadece karnınızı doyurabilmek için günde 13 saat çalışmanız gerekiyor. İnsanların burada yaşamak yerine deniz yoluyla gitmeyi tercih etmesinin sebebi bu. Hiçbir hakkımız yok. Gitmek ya da kalmak tercihini yapma hakkımız bile yok. Bizi burada kalmaya zorlama hakkını nereden buluyorlar? Bunu bize nasıl yaparlar?"

Fatima, Türkiye'den çıkmalarına izin verilmemesi halinde yasadışı yollara başvuracaklarını da saklamadı: "Eğer ABD'ye gidemezsek, tekneyle herhangi bir yere gideceğiz. Burada kalamayacağımız kesin."

'ULUSLARARASI HUKUK İHLALİ'

Kentsel Adalet Merkezi isimli sivil toplum kuruluşunun göçmenlerden sorumlu direktörü Becca Heller ise Türkiye'nin uluslararası hukuku ihlal ettiğini savundu. Heller, The Guardian'a "Yeniden yerleşim başvurularının onaylanması için çok zorlu koşullarda yıllarca bekleyen binlerce göçmenle birlikte çalışıyoruz. Onlara verilen güvenlik vaadini sürecin son dakikasında ellerinden almak insanlık dışı ve çok büyük bir uluslararası hukuk ihlali" dedi.

The Guardian, göçmen tartışmasının ana gündem maddesi olacağı BM Kurulu öncesinde bu iddiaların tartışma yaratacağını savundu. Gazete, "Türkiye gibi bütün diğer ülkelerden daha fazla göçmene ev sahipliği yapan ülkeler, Batılı ortaklarının sorumluluğu paylaşmasına istekli. Fakat bu gelişme, ABD gibi ülkelerin işine geldiği için en eğitimli göçmenleri seçip diğerlerini bırakmasına izin vermeye de istekli olmadıklarını gösteriyor" ifadesini kullandı.

HABERİN İNGİLİZCE TAM METNİ