Miraz bebek FETÖ'den yargılanan hakimin kararıyla cezaevinde

Eşi ve 7 aylık çocuğu cezaevinde olan baba Cengiz Zaza Akbaba: Çocuğumun cezaevinde büyümesini istemiyorum...

Abone ol

DUVAR - Kapatılan BDP (Barış ve Demokrasi Partisi) Maltepe İlçe Örgütü’nde 2011'de yöneticilik yapan Gülistan Diken Akbaba geçtiğimiz pazar günü tutuklanarak Bakırköy Cezaevi'ne götürüldü. Akbaba, şu an 7 aylık bebeği Miraz'la birlikte Bakırköy Cezaevi'nde bulunuyor. 2013 yılında yargılandığı davadan yaklaşık bir buçuk yıl tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanma şartıyla tahliye edilen Akbaba'nın devam eden soruşturmasından 6 yıl 3 ay hapis cezası çıktı. Yargılamayı sürdüren Hakim Mehmet Ekinci ise 28 Ocak tarihinde “FETÖ üyeliği” gerekçesiyle tutuklandı. Yargılamaya yapan özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi ise KCK, Şike, Oda TV gibi davalarda alınan kararlarla gündemdeki yerini hâlâ koruyor.

'DOSYANIN ADİL YARGILAMA SORUNU VAR'

Akbaba'nın eşi Cengiz Zaza Akbaba, eşinin tutuklanmasına tepki göstererek, "Bu mahkemede kamuoyunun bildiği büyük davalarda birçok şey değişebildi. Ergenekon, Şike, Balyoz gibi davaları da bunlar yaptılar. Eşim hakkındaki suçlamalar çok komik. Eşimin dayısıyla telefonla konuşmalarındaki kayıtlara bakarak 'X şahıs' diye not alıp suç delili olarak kullanmışlar" dedi. Akbaba'nın avukatı Hatice Korkut ise, "Tekrar yargılanma talebinde bulunacağız. Ayrıca Gülistan'ın özel yetkili bir mahkemede yargılanıp ceza almış olması da büyük bir problem. Bu dosyanın adil yargılama sorunu var" diyor.

'BEBEĞİMİN BÜYÜDÜĞÜNÜ GÖREMEYECEĞİM'

Akbaba'nın eşi Cengiz Zaza Akbaba, bebeğinin büyüdüğünü görmeyeceği endişesi yaşadığını belirterek, şunları söyledi: "2011'de o dönemki Barış ve Demokrasi Partisi'nin Maltepe'deki ilçe yönetim kurulundaydık. Eşimle birlikte o zaman gözaltına alınarak tutuklandık. Yaklaşık iki sene cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldık. Bizim dosyamızın hakimi, savcısı, polisi hepsi şu an FETÖ'den tutuklu. Eşim geçen hafta Maltepe'de gezerken 'örgüt üyeliği gerekçesiyle aramanız var' denilerek yanındaki bebeğimizle birlikte gözaltına alındı ve tutuklandı.”

'BEBEĞİMDEN AYRI KALMAK ÇOK ÜZÜCÜ'

"Bebeğim daha 7 aylık, yeni dişlerini çıkarıyor" diyen baba Akbaba, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinden endişe duyduğunu, eşi ve çocuğunu görmek için cezaevine gittiğini fakat 'OHAL var' denilerek kendileriyle görüşemediğini ifade ediyor. Bebeğinden uzakta kalmanın çok üzücü olduğunu dile getiren baba Akbaba şöyle devam ediyor: "Yarın eşimi ve bebeğimi görmek için tekrar görüşe gideceğim. Ama kapalı görüşler 30 dakika, açık görüşler iki ayda bire düşürüldü. Bütün bunlar OHAL'den dolayı. Bu durum bizlerin kötü durumlar yaşamasına neden oluyor. Bir insanın 7 aylık bebeğinden ayrı kalması çok üzücü. Bu ülkede sadece geçtiğimiz hafta o kadar fazla hak ihlali yaşandı ki... Bizim de payımıza bu düştü. Cezaevinde büyüyen bir bebeğim olacak. Cezaevinde 18 tane kadın var. O kadınların benim çocuğuma kendi çocukları gibi bakacaklarından hiç şüphem yok.”

'YARGILANDIĞI DOSYADAKİ TEK KADIN'

Akbaba ailesinin avukatı Hatice Korkut ise, dosyanın hakimi Mehmet Ekinci'nin FETÖ/PDY soruşturması nedeniyle firariyken 28 Ocak'da yakalanarak tutuklandığını hatırlatarak, Gülistan Diken Akbaba'nın yargılandığı dosyadaki tek kadın olduğunu söylüyor. Avukat Korkut, müvekkilinin 'Sen niye evinde oturmuyorsun da böyle işlerle uğraşıyorsun' gibi bir mantıkla ceza aldığını belirterek şunları söyledi: "Çünkü kendisiyle birlikte yöneticilik yapan ve yargılanan diğer üç, dört erkek arkadaşıyla Gülistan'ın durumunda hiçbir fark yoktu. Aynı eylemlere katılmışlardı, eylem dediğimiz 21 Mart Newroz Bayramı'na giderken araçlar tutulmuş ve Gülistan'ın bu araçlarla ilgili telefonda konuşurken, 'Abi araç geldi mi, araçlar yetecek mi?' gibi soruları gerekçe gösterilmiş. Ya da Gülistan'ın 18 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili telefonda konuştukları dinlenip suç delili olarak gösterilmiş. Ayrıca Gülistan'ın bir dayısı da daha önce 10 yıl cezaevinde kaldı. Gülistan'ın dayısı ile telefon görüşmeleri de suç delili olarak kullanıldı.”

Miraz bebek de annesiyle birlikte cezaevinde.

'YAZDIĞI GÜNLÜK DE SUÇ DELİLİ SAYILDI'

Bütün bunların yanında Gülistan'ın 13 ve 14 yaşlarında yazdığı günlüklerin de suç delili olarak görüldüğünü söyleyen avukat Korkut, son olarak şöyle konuştu: “İşin ilginci Gülistan'ın 13 ve 14 yaşlarındayken kimseye vermediği hatıra diye sakladığı bu günlükler ev aramalarında bulunup alınmış. Kendisi bu günlüklerde o dönemdeki siyasi gündemin etkisiyle bir şeyler kaleme almış. Bu yazılar bile delil olarak kullanılmış. Bu da özel hayatın ihlalidir. Gülistan'dan 'Ah ben pişmanım' gibi cümleler duymak istediler fakat kendisinin, 'Ben parti yöneticisiydim tabi ki bunları yapacaktım' demesi de ceza almasında etkili oldu. Bütün bunlar ceza almak için yeterli deliller değil.”