Meral Akşener: HDP bir siyasi parti olamadı, keşke olsaydı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Mardin'de konuştu. Akşener, "HDP bir siyasi parti olamadı, keşke olsaydı. Onun başında PKK gibi silahlı bir güç, bu tarafta da AK Parti. AK Parti de devletin en sert yüzünü Güneydoğu'da ortaya koyuyor" dedi. 

Abone ol

DUVAR - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Mardin'de esnafları ziyaret ettikten sonra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.

'HDP SİYASİ PARTİ OLAMADI'

Seçimlerin bölgede, AK Parti ve HDP, batıda ise AK Parti ve CHP arasında sıkıştığını savunan Meral Akşener, "Şimdi Güneydoğu ve Doğu Anadolu'ya geliyoruz, HDP ile AK Parti arasında sıkışmış bir seçmen kitlesi. Batıya gidiyoruz CHP ile AK Parti arasında tercih yapmak durumunda kalan bir seçmen kitlesi. HDP bir siyasi parti olamadı, keşke olsaydı. Onun başında PKK gibi silahlı bir güç, bu tarafta da AK Parti. AK Parti de devletin en sert yüzünü Güneydoğu'da ortaya koyuyor" dedi.

Farklı partilerden milletvekilleri seçilmesinin, o şehirde yaşayanların sorunlarını anlatmasını kolaylaştırdığını söyleyen Akşener, "ANAP iktidardayken Refah Partisi'nin, Doğru Yol Partisi'nin, MHP'nin milletvekilleri olurdu buralardaki şehirlerde. ANAVATAN iktidardaysa, diğer milletvekilleriyle eğer vatandaş bir sorun yaşıyorsa, diğer muhalefet partilerinin milletvekilleriyle konuşur, derdini kamuoyuyla paylaşırdı veya iktidara iletebilirdi. O zamanlar muhalefet halkın avukatıydı. Ciddi bir rekabet vardı" diye konuştu.

"Seçmen, iktidar olmuş o siyasi yapıdan hoşlanmadıysa, döndürür gözünü diğerini iktidara getirebilirdi" diyen Akşener, "2002'den 2017'ye kadarki sürece baktığınız zaman, bu kutuplaşmadan dolayı Güneydoğu'da çok rahat oy alan iki siyasi parti. Fakat iktidardaki AK Parti ile derdi olduğu takdirde, gidip muhalefet partisi milletvekiliyle konuşursa, derdinin çözümünü bulamadığı bir seçmen kitlesiyle karşı karşıya kaldık" ifadelerini kullandı.

'TAYYİP BEY, CHP'YE OY VERENLERİ ŞEYTANLAŞTIRDI'

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ı eleştiren Akşener, şunları söyledi:

"Batı'da benzer bir durum var. Tayyip Bey bizatihi uzun bir zamandır CHP ve ona oy vereni şeytanlaştırdı. Çünkü oradaki seçmenden, burada var olan sağın tüm renklerinin yer aldığı yüzde 65-70'lik bir orandır. Oradaki seçmen kitlesini talep etti. CHP ve benzeri siyasi partilere oy veren seçmen kitlesinden oy istemiyor, onları kutuplaştırıp, yüzde 65 ile yüzde 35 arasındaki geçirgenliği ortadan kaldıran ve bu iki seçmen kitlesi arasında kalan konuşmayı, birbirini anlamayı ortadan kaldıran bir dille Türkiye iki alana sıkıştı kaldı. Şimdi biz İYİ Parti olarak, bir üçüncü yolu milletimizin tercihine getiriyoruz."

'SIKI BİR KADIN HAKLARI SAVUNUCUSUYUM'

Bir gazetecinin kendisine, "Sizin için feminist diyebilir miyim?" dediğini aktaran Akşener, "AK Parti'yi iktidara kadınlar getirdi, İYİ Parti ise kadınları iktidara getirecek. Bu sözü söylediğim zaman az evvel bir gazeteci hanımla röportaj yaptım; dedi ki, 'Sizin için feminist diye bilir miyiz?' Ben de dedim ki 'Samimi bir kadın hakları savunucusuyum.' Ama feminizm bir felsefedir. O felsefeye inandığınız zaman hayatınızı ona göre tanzim etmeniz gerekir. Ben onu hayatımda tanzim edip, etmediğimi bilmiyorum. Dolayısıyla o felsefeye duyduğum saygıdan dolayı ne olduğu konusunda bir fikrim yok" dedi.

'BENDEN DAHA İHTİYAR KONUŞUYORSUNUZ'

İYİ Parti'nin yaptığı bir anket çalışmasının sonuçlarını da aktaran Akşener, "Bir araştırma yaptık. 18-25 yaş gençlerimiz hayal kurmuyor. Özellikle erkeklerin umudu yok. Şöyle konuşuyorsunuz; 'kader, kısmet, nasip, sağlık olsun.' Oğlum ben 61 yaşındayım, benden daha ihtiyar konuşuyorsunuz. Niye, umudunuz yok? Çünkü 4 yıllık okul bitiren çocukların, iş bulmakta 4-5 yıl iş bulmakta zorluk çektiği bir ülke olsa, çocuklarınız öyle konuşur" şeklinde konuştu.

'SÖZ VERİYORUM, KAYIRMA OLMAYACAK'

Konuşması sırasında izleyiciler arasında bulunan bir kişinin,  "Yanlış kalkındırma politikası olmayacağına, hiç ötekileştirme yapmayacağınıza söz veriyor musunuz?" sorusuna Akşener, şu yanıtı verdi:

"Hiç olmayacak, o da söz olmayacak. Son günlerde ben o kadar çok ötekileştirildim ki o kadar şahsi öteki bir insan haline getirildim ki şimdi herhalde bunları yaşamış bir kadın olarak bir başkasını öteki gibi görürsem Allah beni çarpar. Onun için söz veriyorum; hiç kimse öteki hale döndürülmeyecek, liyakat dışı hiçbir kadro olmayacak; söz veriyorum. Yandaş, candaş, kandaş kayrılması olmayacak." (MARDİN/DHA)