Mehmet Metiner: Silahı reddeden bir siyasi anlayış çözüm sürecinin kapısını tekrar aralayabilir

"Kürtler ne istiyor?" çalıştayında konuşan Mehmet Metiner, "Silahlı çözümü her halükârda reddeden bir siyaset anlayışı, yeni bir çözüm sürecinin kapısını tekrar aralayabilir" dedi.

Abone ol

Ogün Akkaya

ANKARA - Eski AK Parti milletvekili Mehmet Metiner’in başkanlığını yaptığı Demokrasi ve Birlik Derneği ile Demokrasi ve Birlik Vakfı, Ankara’da "Kürtler Ne İstiyor" başlıklı bir çalıştay düzenledi. Mehmet Metiner, çalıştayın yapıldığı otelin konferans salonuna Kürtçe şarkıyla giriş yaptı. Çalıştay öncesinde Demokrasi ve Birlik Derneği’nin yaptığı çalışmalar hakkında video gösterimi yapıldı.

Çalıştayda konuşmacı olarak, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, AK Parti MKYK Üyesi ve eski Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, Siyaset Bilimci avukat Muhammed Dara Akar, siyaset bilimci Ömer Vehbi Hatipoğlu, araştırmacı yazar Müfit Yüksel, araştırmacı yazar Yaşar İçen, araştırmacı yazar Sibgatullah Kaya, Kürt Araştırma Merkezi Direktörü Reha Ruhavioğlu ve eski Devlet Bakanı Müslüm Doğan yer aldı.

‘DEVLET YENİ ANAYASA SÜRECİNDE TOPLUMSAL PROBLEMLERİ DİNLEMEYE DAHA HEVESLİ VE AÇIKTIR’

Çalıştayın “selamlama” konuşmasını derneğin sözcüsü avukat Ebubekir Elmalı yaptı.

Çalıştayı zamansal olarak çok önemli bulduklarını söyleyen Elmalı, bu durumun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni bir sivil anayasa çağrısından kaynaklandığını belirtti.

“Hükümetin yeni anayasa sürecinde Kürt meselesine değineceğine inancımız tamdır” diyen Elmalı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yeni bir anayasa süreci ülkede başladığı zaman devlet ile birey arasında müzakerelerin kapısı ardına kadar açılır. Devlet yeni anayasa sürecinde toplumsal problemleri dinlemeye daha hevesli ve açıktır. Bu süreçte çalıştayımızın büyük önemi olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin fay hattını oluşturan toplumsal sorunlar ise Kürt meselesinden ayrı olarak düşünülemez. Biz bu problemin sadece demokratik zeminde çözülebileceğini inananlardanız. Yeni anayasa sürecinde Kürt meselesini çözemeyen bir anayasa yeni bir anayasa olmayacaktır. Kürt sorunu kadim bir sorundur.”

‘ERDOĞAN, KÜRT SORUNUNU TARİHE UĞURLAYAN CESUR BİR SİYASETÇİ’

Çalıştayın başlangıç konuşmasını Mehmet Metiner yaptı. Salondaki katılımcılara teşekkür eden Metiner, konuşmasının bir kısmında salondakileri Kürtçe selamladı.

"Sıradanın aksine tarihi bir toplantı" yaptıklarını belirten Metiner, çalıştayın sonucunu bir rapor haline dönüştüreceklerini, raporu başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bütün parti genel başkanları ile paylaşacaklarını söyledi.

Devletin farklılıkları üzerinde taşıması gerektiğini, bütün herkesi anayasal vatandaşlık bilinciyle kucaklaması gerektiğini ifade eden Metiner, “Buradan tüm dünyaya ilan ediyoruz. Biz Kürtler asla ayrılıktan yana değiliz. Biz her türlü etnik ve siyasal bölücülüğe karşıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Kürt sorununu tarihe uğurlayan “inançlı ve cesur” bir siyasetçi olarak tanımlayan Metiner, “Cumhurbaşkanımızı huzurunuzda kendi anadilimde ‘Biji Serok Erdoğan’ diye saygıyla ve minnetle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.

‘İSTANBUL, ANKARA VE İZMİR’DE KÜRT DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMLERİ AÇILMASI GEREKLİLİK’

Geçmişten ders çıkarılması gerektiğini ve toplumsal acıların paylaşılması gerektiğini belirten Metiner, “Birbirimizi anlamaya yönelmeliyiz. Birbirimizin acılarını paylaşmalıyız. Acılarımızı yarıştıran değil, ortaklaştıran bir anlayışla birbirimizi kucaklamalıyız” diye konuştu.

Demokratik diyalogun esas alınması gerektiğine dikkat çeken Metiner, konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik taleplerini de dile getirdi.

Kürtçe derslerin seçmeli ders olmaması gerektiğini, anadili konusunda çalışma başlatılması gerektiğini ifade eden Metiner, Milli Eğitim Bakanlığı’nın anadillerin öğrenimi için kapsayıcı bir müfredat belirlemesi gerektiğini söyledi.

“Dil demek kültür ve edebiyat demektir” diyen Metiner, diğer taleplerine dair şunları kaydetti:

“Anadilin eğitim ve öğretimini kalıcı ve yaygın bir düzeye taşımak için başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere Ankara ve İzmir gibi üniversitelerimizin bünyesinde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerinin açılması, acil bir gerekliliktir. Uçaklarda İngilizce anonslar nasıl yapılabiliyorsa, tek kelime Türkçe bilmeyen Kürt anne ve babalarımız için de kendi anadillerinde anons yapılmasını gerekli ve önemli buluyoruz. Bunlar küçük dokunuşlar belki ama büyük kucaklaşmalar için çok anlamlı ve değerli adımlardır.”

MİROĞLU’NDAN UZUN KONUŞMA TEPKİSİ

Çalıştayda söz alması beklenen eski AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, “Kafamdakini paylaşmada heyecanımı kaybettim. Bu bir çalıştaydır ama bir kurum adına görüş ifade etme ayrı bir iştir. Biz Kürtlerin neyi hangi koşullarda nasıl istememiz gerektiğine biraz cevap aramamız gerekiyor diye düşünüyorum. Bu meseleyi konjonktürel olarak düşünmek gerekiyor. Farklı bir yöntem olabilirdi ama bir saati aşan konuşma oldu” diyerek açılış konuşmasının uzunluğunu eleştirdi.

MÜSLÜM DOĞAN: KÜRTLER EŞİT YURTTAŞLIK İSTİYOR

Çalıştayda konuşmacı olarak yer alan eski Devlet Bakanı ve SES Partisi Genel Sekreteri Müslüm Doğan ise “Kürtlerin haklı talepleri var ise terörize edilmektedir” dedi.

Kürtlerin eşit yurttaşlık istediğinin altını çizen Doğan, “Kürt meselesinin tek çözüm kaynağı, ulus devlet kazanımlarının paylaşımıyla ilgili bir husustur. Bu kazanımlar bire bir paylaşılmalıdır. İdari anlamda, hukuk alanında, bütün alanlarda kazanımlar paylaşılmalıdır. Açıkça ifade edeyim Kürt bir vali atayamıyorsunuz. Devlet oligarşisini, ideolojiyi Kürt coğrafyasına taşıyorsanız bu sorunu çözemezsiniz. İdari, mali reformlar yapmadan sorunları çözemezsiniz. Kürtler, Türkler gibi anadillerinde eğitim istiyor. Her konuda yeni bir reformu başlatmak zorundayız. Siyaset politikalar üretemiyor. Kürt aydınları da bu konuda cesaretli değil” diye konuştu.

YAPICIOĞLU: GEÇMİŞTE YAPILAN YANLIŞLARIN TEKRAR EDİLMEMESİ GEREKİYOR

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da “Hiç kimsenin bütün ülke adına konuşma hak yetkisine sahip olduğunu kabul etmiyorum. Hiçbirimizin böyle bir hakkı yok. Kürtler, Allah’ın verdiği hakların kendilerine başkaları tarafından lütfedilmelerini istemiyor. Kürt meselesinin çözümsüz kalmasını da istemiyorlar. Sorunun yanlış çözüm yöntemleriyle daha da derinleşmesini istemiyor. İsimlerde farklı olsak da sorunun çözülmesi gerektiği konusunda herkes mutabık. Yeni bir süreç başlayacaksa, geçmişte yapılan yanlışların tekrar edilmemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

AKAR: ÇÖZÜM SÜRECİNDE BAŞLICA HATA EKSİK MUHATAP

Siyaset bilimci ve avukat Muhammed Dara Akar geçmişte çözüm sürecinde yapılan başlıca hatanın “yanlış zeminde yürütülmesi ve eksik muhataptan” kaynaklandığını belirtti. 

Akar, “Yeni Türkiye’de Kürtler de yer almak istiyor. Kendilerine ait taleplerini özgürce ifade etmek istiyorlar. Çözüm sürecinde çok negatif bir bakış açısıyla, hesaplaşmayla işe başlandı. Bu yöntemi terk etmemiz lazım. Pozitif bir yaklaşımı, empati kurma anlayışını esas almalıyız. Sil baştan aynı noktaya gelirsek Kürtlere sağlayacağımız bir fayda olmaz. Kürtler yakalanmış olan barış ve huzur ortamının devamını istiyor. Gelişmişlik ve kalkınma bölgeye önemli imkanlar sağladı. Yatırımcıların ilgisi arttı” dedi.