Mars'taki 'gizemli bulutun' sırrı çözüldü

Daha önce birkaç kez Mars’taki Arsia Mons volkanının üzerinde fotoğrafları çekilen ve yaklaşık 1500 kilometre uzunluğa ulaşan gizemli bulutun nasıl ve ne zaman oluştuğu nihayet anlaşıldı. Bilim insanları keşfi yapmak için Mars Express görevinde kullanılan bir kameradan yararlandı.

Abone ol

Carly Cassella

Mars Express misyonuna dahil olan bir kamera 2018 yılında, kızıl gezegenin yüzeyinde dalgalanan, tuhaf bir şekilde uzun ve ince bir bulutun görüntüsünü kaydetti. Uzaktan bakıldığında, 1500 kilometre uzunluğundaki sisin bıraktığı iz neredeyse bir duman bulutunu andırıyor ve uzun zaman önce ölmüş bir yanardağın tepesinden tütüyormuş gibi görünüyordu.

BİR GÖRÜNÜP BİR KAYBOLUYOR

Araştırmacılar, arşivlerdeki görüntülere yeniden göz attıklarında, bunun bir süredir devam etmekte olduğunu fark ettiler. Bu merak uyandıran bulut, birkaç yılda bir, tekrar kaybolmadan önce ilkbahar ya da yaz aylarında geri dönüyordu. Kısa ömürlü bulut, 2009, 2012, 2015, 2018 ve 2020 yıllarında yeniden kameraya yakalandı.

Yeni yayınlanan bir araştırma, bu akıl almaz uzunluktaki bulutun Mars yüzeyine neden gelip gittiğinin arkasında yatan sebepleri ayrıntılı biçimde ortaya koyuyor. Araştırmacılar, bunu yapmak için, 2018’de görülen bulutun yüksek çözünürlüklü gözlemlerini, bir kısmı 1970’lere dek geriye giden diğer arşivlenmiş gözlemlerle karşılaştırdılar.

Bulutun hikayesi şöyle; her yıl, Mars’ın güney yarımküresinde ilkbahar veya yaz başlangıcı civarında, Arsia Mons’un uzun bulutu şekillenmeye başlıyor. Şafak zamanı, Arsia Mons volkanının tabanından gelen yoğun hava, dağın batı yamacına tırmanmaya başlar. Sıcaklıklar düştükçe, bu rüzgâr genişler ve barındırdığı nem, toz parçacıklarının çevresinde yoğunlaşır ve Dünya’da ‘orografik bulut’ dediğimiz bir olguyu meydana getirir.

Araştırmacılar, birkaç aylık gözlemleri boyunca, her sabah bu sürecin tekrarlanmasını izlediler. Yaklaşık 45 kilometre irtifada hava genleşmeye başlıyor ve sonraki iki buçuk saat boyunca bulut en sonunda volkandan ayrılmadan önce saatte 600 kilometre hızla esen rüzgârla batıya doğru sürükleniyor.

Bulut, en büyük halindeyken 1800 kilometre uzunluğa ve 150 kilometre genişliğe ulaşabiliyor. Öğlene doğru, Güneş tepe noktasına ulaşmışken, bulut tamamen buharlaşmış oluyor.

ESKİ BİR KAMERA SAYESİNDE ANLAŞILDI

Buz bulutları Mars’ta pek de sıra dışı sayılmaz; fakat Arsia Mons’un üzerinde gezen bulutlar, yaz aylarında diğer bulutların büyük kısmı ortadan kaybolduğunda bile oluşumlarını sürdürürler. Aslında, etrafında diğer bulutlar yokken, çoğu zaman bu özel yanardağın zirvesine çöken bir bulut bulunur; bununla birlikte, yalnızca bazı koşullar altında bu bulut uzun bir çizgi şeklinde yayılır. (Her yıl kış başlangıcında bu bulut da bir spiral haline gelebilir.)

Hâl böyleyken, bu uzun bulut her yıl belirli bir süre boyunca her gün oluşuyorsa, neden yalnızca arada bir gözlemleyebiliyoruz? Araştırmacılar, bunun sebebinin, Mars’ın yörüngesinde dönen kameraların büyük kısmının yalnızca bazı zamanlarda sabah saatlerinde bu bölge üzerinde uçması ve gözlemlerin genellikle planlanmış olması olduğunu dile getiriyorlar; bu durum ise çoğunlukla bu bulutun fotoğraflarını tesadüfen çektiğimiz anlamına geliyor.

Şanslıyız ki, daha yeni bir teknolojiye sahip olmasa da hâlâ Mars Express görevinde yer alan eski bir kameraya -2003 tarihli bir web kamerasının gücüne sahip olan Görsel İzleme Kamerası (VMC)- sahibiz.

İspanya’nın Bilbao şehrinde bulunan Bask Eyalet Üniversitesi’nden gökbilimci Jorge Hernández Bernal, “[Kamera] düşük bir uzamsal çözünürlüğe sahip olmasına rağmen, -büyük resmi günün farklı yerel saatlerinde görmek için gerekli olan- geniş bir görüş alanına sahip ve bir özelliğin evrimini hem uzun bir süre hem de küçük bir zaman diliminde izlemek için mükemmel” diyor: “Netice itibariyle, çok sayıda yaşam döngüsü boyunca bulutların tamamını inceleyebiliriz.”

İLK AYRINTILI KEŞİF

Araştırma, Arsia Mons bulutunun ilk ayrıntılı keşfini temsil ediyor ve bilim insanları Dünya üzerindeki orografik bulutlara benzeyen özelliklere sahip olduğunu söylese de, büyüklüğü devasa ve dinamikleri, kendi gezegenimizde gördüklerimizle karşılaştırıldığında fazlasıyla canlı. Yine Bask Eyalet Üniversitesi’nde görev yapan gökbilimci Agustin Sánchez-Lavega, “Bu bulutu anlamak, bize, bulutun oluşumunu hem Mars hem de Dünya’daki iklim sistemleri hakkındaki bilgimizi geliştirecek modellerle çoğaltmaya çalışmak için heyecan verici bir olanak sağlıyor” diyor.

Artık bulutun hangi dönemlerde meydana geldiğini bildiğimize göre bu, yörüngedeki diğer daha güçlü kameraları doğru zamanda doğru yere yönlendirmemizi sağlayarak bize daha yakından bakmak için bir fırsat sunuyor. Bir sonraki fotoğrafa kadar çok uzun bir süre beklememiz gerekmeyebilir.

Yazının orijinali Science Alert sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)