Mars'ta bir koloni kurmak mümkün mü?

İnsanları Mars’a göndermek ile gezegenleri kolonileştirmek arasında çok büyük bir fark var. Prof. Saydam, “2050’ye dek Mars’ta bir insan kolonisi kurabileceğimize inanıyorum" diyor.

Abone ol

Patrick Musallat

SpaceX CEO’su Elon Musk, 2050 yılına dek Mars’ta bir milyon kişilik bir şehir kurmak istiyor. Şimdiye kadar insanların Mars yüzeyine ayak basmadığını düşündüğümüzde, bu niyet kulağa astronomik düzeyde iddialı gelebilir. Peki ama bu yapılabilir mi? İnsanların bir diğer gezegeni koloni haline getirmesi ne kadar zaman alır? Ve insanların Güneş Sistemi’nin ötesindeki gezegenleri kolonileştirmeleri mümkün olabilir mi?

Bu soruların yanıtları, büyük oranda hangi gezegenden söz ettiğinize göre değişir. Mars açısından, onlarca yıllık bir süreç çok da gerçekçi olmayan bir zaman dilimi değil. Avustralya Uzay Mühendisliği Araştırma Merkezi’nde müdür yardımcısı ve Sidney kentinde bulunan New South Wales Üniversitesi’nde profesör olan Serkan Saydam, Mars’ın insanlarca kolonileştirilmesinin birkaç on yıl içerisinde mümkün olduğunu ifade ediyor. Saydam, Live Science’a verdiği demeçte, “2050’ye dek Mars’ta bir insan kolonisi kurabileceğimize inanıyorum” diyor.

Saydam, gelecekte sürdürülecek madenciliği araştırma hususunda uzman olan bir maden mühendisi. Saydam’ın aktardığı kadarıyla, bir Mars kolonisi kurarken başarıya ulaşmada atılacak ilk büyük adım su olacak ve bu da buzdan ve / veya hidratlı minerallerden sağlanabilecek. Sonrasında, suyun 2015 yapımı ‘Marslı’ filminde olduğu gibi tarımı ve Mars’ta gıda yetiştirme sürecini destekleyeceğini, buzdan sağlanan hidrojen ve minerallerin de roketlere yakıt sağlayan bir enerji kaynağı olarak kullanılabileceğini düşünüyor.

Bununla birlikte, 2050 yılına dek Mars’ın kolonileştirilmesi bağlamında bilimsel alanda bir fikir birliği oluşmuş değil ve diğer bilim insanları daha az iyimser görüşlere sahipler. Astronotik mühendisi ve kâr amacı gütmeyen The Planetary Society’nin ortak kurucusu olan Louis Friedman, 2019 yılında Gizmodo dergisinden Rachael Seidler’a verdiği demeçte, Mars’ın kolonileştirilmesinin öngörülebilir gelecekte muhtemel görünmediğini ifade etmişti. Florida Üniversitesi’nde NASA astronotlarıyla birlikte çalışan Seidler, Gizmodo’ya, insanların Mars’ın kolonileştirilmesi hususuna iyimser yaklaşmayı sevdiklerini, bununla birlikte, kulağa 'kolayca halledilecek bir iş' gibi geldiğini söylüyordu

Buna karşın, insanlık büyük ihtimalle birkaç on yıl içinde Mars’a adım atacak. Çin, 2033 yılında Mars’a insan mürettebat taşıyan uçuşlar gerçekleştirmeyi planlarken, NASA 2030’ların sonunda ya a 2040’ların başında gezegene bir astronot göndermeyi hedefliyor. İnsanlar oraya ulaştıklarında, bir sonraki aşama bir koloni kurmak olabilir.

Kolonileştirme, bir düzeye dek kendi kendine yeterlilik gerektirir; yine de Dünya’dan tam anlamıyla bağımsız olmayacaktır. Saydam, Mars’ı, kimi zaman bir şeyler ithal etmeniz gereken uzak bir adayla kıyaslıyor. Saydam, “Ekipman ve aletlerin büyük kısmı Dünya’dan gönderilecek” diyor: “Mars’ın yüzeyinde bir kamyon üretebileceğinizi sanmıyorum.”

FİNANSMANI MADENLERDEN SAĞLANACAK

Uzun vadeli bir koloninin finansal açıdan sürdürülebilir olması için, Mars’ta bir şeyler üretilmesi gerekecek. Uzay turizmi bir seçenek olsa da Saydam, kolonileşmenin başarıya ulaşmasının anahtarı olarak maden işletmeciliğini işaret ediyor. Mesela, platin gibi kıymetli maddelere ulaşmak için yakınlarda bulunan asteroitlerde sürdürülecek uzay madenciliği, yeni uzay ekonomilerinin önünü açabilir ve bu sayede daha fazla yatırım ve keşif gerçekleştirilebilir.

Mars, dünya dışı kolonileşme söz konusu olduğunda en gerçekçi seçenek olsa bile, kızıl komşumuzun insanlar için tam anlamıyla en uygun gezegen olduğu söylenemez. Mars’ın atmosferi yüzde 95’ten fazla oranda karbondioksitten oluşur; ortalama ısısı eksi 60 santigrat derece civarında olan hava, fazlasıyla soğuktur; Dünya’dan yola çıkan bir uzay aracının oraya varması yaklaşık 8,5 ay sürer; ve ayrıca zararlı radyasyon bombardımanına maruz kalır.

Güneş Sistemi’nden uzaklardaki gezegenlerde, ‘ötegezegen’ diye adlandırılan, neredeyse kesin biçimde daha misafirperver olan yeni yerler bulunabilir. Ötegezegenlere ilişkin sorun, fazlasıyla uzakta olmaları. Henüz bir ötegezegene uzay aracı gönderebilmiş değiliz ve güneş sistemimizden ayrılan tek uzay araçları, yıldızlararası seyahatleri sırasıyla 35 ve 41 yıl süren Voyager 1 ve 2 oldu. Ötegezegenler ise çok daha uzaktalar.

Fransa’da bulunan Strasbourg Üniversitesi’ne bağlı Strazburg Astronomi Gözlemevi’nde bir karadelik astrofizikçisi olan Frédéric Marin, Live Science’a verdiği demeçte, “Var olan teknolojiyle, en yakın ötegezegene ulaşmak on binlerce yıl sürer” diyor. Bu yolculuk süreleri, ötegezegenleri kolonileştirmeyi imkânsız hale getirebilir. Buna karşın, bilimsel bir merak bağlamında yıldızlararası seyahati konu edinen bilgisayar simülasyonları çalıştıran Marin, yakın gelecekte üretilecek daha süratli uzay araçları sayesinde bu sürelerin azalmasını bekliyor.

UZAY YOLCULUĞUNDA YENİ BİR EŞİKTEYİZ

Marin, “Bilim alanında, her yüz yılda bir, itiş araçlarının hızının 10 kat arttığını biliyoruz” diye devam ediyor. Farklı biçimde söylersek, insanlar her geçen asırda nasıl daha ve daha hızlı yolculuk yapacaklarını öğrendikçe, ötegezegenlere gidişte de muhtemel yolculuk süresi on binlerce yıldan binlerce ve akabinde yüzlerce yıla inebilir. Marin, en azından 500 yıl içinde, insanlar açısından yaşama elverişli bir ötegezegene ulaşılması varsayımına dayanan bir senaryosunu paylaşıyor. Yüzlerce yıl sürecek bir yolculuk, büyük kısmı en nihayetinde kolonileştirilecek ötegezegeni hiçbir zaman göremeyecek olan birden çok neslin idare edeceği bir uzay gemisini gerektirecek.

Marin’in yürüttüğü simülasyonlar, aşağı yukarı 500 kişinin, birden fazla nesle ev sahipliği yapacak bir koloni gemisi için uygun bir başlangıç nüfusu olduğunu ortaya koyuyor. Öte yandan, simülasyonlar, insanların hayatlarının kalan kısmını bir uzay gemisinin içinde geçirmekle ve doğacak çocukların yıldızlar arası yolculuk hayatına doğmakla nasıl baş edecekleri gibi etik soruları ve belirsizlikleri de gündeme getiriyor. Bununla birlikte, yıldızlar arası yolculuğu gerçeğe çevirmeden önce, iklim değişikliği ve insanları yok oluşla karşı karşıya getiren diğer Dünya temelli güçlükler söz konusuyken, ötegezegenleri kolonileştirmemizin hiçbir garantisi yok.

Yazının orijinali Live Science sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)