Koray Aydın: İYİ Parti Millet İttifakı'nın santrforu, gol atan oyuncusudur

İYİ Parti Teşkilat Başkanı Koray Aydın, İYİ Parti’nin kuruluşundan bu yana siyasete etkisine dikkat çekti, “İYİ Parti şu anda siyasetin, Millet İttifakı’nın santrforu. Gol atan, neticeyi ortaya çıkaran bir oyuncu” dedi. Aydın olası bir seçim kanunu değişikliği için de “Seçim kanununu darda olanlar değiştirir. AK Parti ve ortağı dardadır, sıkıntıdadır” değerlendirmesinde bulundu.

Abone ol

ANKARA - Meral Akşener liderliğinde kurulan İYİ Parti eylül ayında ikinci büyük olağan kongresini yapıp ekim ayında da 3. yaşını kutlamaya hazırlanıyor. Kuruluşundan hemen ardından yapılan ilk seçimde Meclis’te grup kuracak kadar milletvekili çıkaran İYİ Parti son haftalarda Cumhur İttifakı’nın da yoğun ilgisine mazhar oldu. İlk olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Akşener’e “Evine dön” çağrısı yaptı. Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “Yadırgadığım bir davet değil” diyerek ortağına destek verdi. Ancak İYİ Parti liderinin bu çağrıya yanıtı net oldu, “Partili Cumhurbaşkanlığı devam ettiği sürece başıma silah dayasalar Cumhur İttifakı içinde yer almam" dedi.

İYİ Parti’nin kurucuları arasında yer alan, bugün de Teşkilat Başkanı olarak partiyi yeni kongreye hazırlayan Koray Aydın ile iktidarın İYİ Parti ilgisini ve ittifakların geleceğini konuştuk. Aydın’a göre Meclis’in en genç partisi olan İYİ Parti, siyasette üstlendiği rol, oyun kurma ve sonuç almada elde ettiği başarıyla siyasetin de Millet İttifakı’nın da santrforu. Gol atan, neticeyi ortaya çıkaran bir oyuncu. Konumlarını Millet İttifakı olarak tanımlayan Aydın, siyaset sahnesine yeni katılan oyuncular, DEVA ve Gelecek Partisi’nin de bu halkanın içinde olması gerektiğini söylüyor.

Meclis’in yeni yasama yılında seçim kanununda değişiklik olasılığını da değerlendiren Aydın, “Seçim kanununu darda olanlar değiştirir. AK Parti ve ortağı dardadır, sıkıntıdadır. Bu zayıflık işaretidir. AK Parti’nin yenilgiyi ortağıyla beraber şimdiden kabullendiğini düşünüyorum” diyor. İYİ Parti Teşkilat Başkanı Koray Aydın’ın Gazete Duvar’ın sorularına yanıtları şöyle:

'KEPÇE ÜSTÜNDE GÜNÜ KURTARMA ÇABASI BEYHUDE ÇABADIR'

Giresun’daki sel çok sayıda kişinin ölümüne ve ciddi bir yıkıma yol açtı. Siz hem eski Bayındırlık ve İskan Bakanı hem de Karadenizlisiniz? Bu önlenemez bir doğal afet miydi?

Türkiye ilk defa 18 yıldır tek parti iktidarı tarafından yönetiliyor. Bazı temel problemleri çözmek için 18 yıllık süre Allah’ın bir lütfudur. Ancak iktidar doğal afetler, depremlere karşı önlemler konusunda kendisine bir yol haritası hazırlamamıştır. Yaşanan büyük zayiatın nedenlerini görmek için kahin olmaya gerek yok. Karadeniz Bölgesi’ndeki HES’ler kurulduğu günden bu yana tartışma konusu. Dere yatağına yapılaşma tartışma konusu. Ülkeyi yönetenler tartışma ortamının paydaşlarını dikkate almadan “ben biliyorum”, “benim dediğim olacak” mantığı ile yaklaşırsa bugün bu ağır sonuçlarla karşılaşırsınız. İktidar görevini tam olarak yapmadığı, yol haritası oluşturmadığı için bu oranda zayiata neden olan bütün deprem ve afetlerden birinci derecede sorumludur. Şaşkın vaziyette afet alanına gidip, kepçe üstüne çıkınca vatandaşa ulaşacağını zannederek o günün mağduriyeti ve acısını yaşayanlara görünerek günü kurtarmaya yönelik çabalar beyhude çabalardır. Esas olan o insanların problemlerini ortadan kaldıracak kalıcı tedbirleri ortaya koyacak yol haritasını belirleyip bunu da vatandaşa açıklamaktır.

'DOĞAL GAZI SEÇİM MALZEMESİNE DÖNÜŞTÜRMEK ÜLKEYE FAYDA SAĞLAMAZ'

Karadeniz’le devam edelim. Geçtiğimiz hafta Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğalgaz bulunduğu “müjde”si verildi. Bu müjdenin Türkiye’nin eksenini de değiştirebileceği iddia edildi. Sizce bu keşif eksen değişikliğine yol açacak bir keşif mi?

Türkiye genel coğrafi yapısı itibari ile etrafında enerji kaynakları olan bir ülke. Bu enerji kaynaklarından faydalanmak için arayışta olmak doğal. Burada bir doğalgaz bulunmuşsa bu ülke adına sevindirici bir durumdur. Milli bakış açımla bundan çok gurur duyarım, asla partizanca değerlendirmem. Ama olanları abartacak, bunu bir seçim malzemesine dönüştürecek söz ve eylem olursa bunun ülkeye faydası olmaz. Bizi belirsizliğe iten “doğal gaz bulundu” söyleminin içinin doldurulmaması. Ben de mühendisim, doğalgazın çıkması için verilen 2023 tarihi bana pek uygulanabilir bir tarih olarak gelmiyor. Bir rezerv belirlemek için tek sondaj yeterli değildir. Daha fazla sondaja ihtiyaç vardır. Derinliğin belirlenmesi için henüz girilmeyen 1000 metrelik bölüm var. Bütün bu tamamlayıcı unsurlarla beraber gazın yayıldığı alanın tam belirlenerek rezerv tahminlerinin bilimsel yöntemlerle yapılıp açıklanması gerek. Açıklanan gazın çıkarılması için 5 milyar dolarlık maliyetten bahsediliyor. Doğal gaz çıkarma altyapısı olan 5-6 büyük firma var. Henüz bu firmalar da bu işe ilgi ve alakalarını çevirmiş değil. Demek ki onlar da gerekli olan bilgilerin açıklanmasını bekliyor. Detaylar hem ülkede bu işi takip edenlere hem de dünyada bizi takip edenlere güven verir, işin ciddiyeti anlaşılır. O zaman da ülkesini seven herkes bu işten mutluluk, gurur duyar, o sevince ortak olur.

Eksen değişikliği yaratmaz o zaman?

Eksen ne manada kullanıldı bilmiyorum ama Türkiye’ye büyük imkan getirecek bir eksen değişmesi olarak kullanıldıysa o rezerv bizim 7 yılımızı kurtarır. İnşallah öyledir.

'UCUBE SİSTEMDEN KURTULMAK İÇİN MEMLEKET MASASINA ÇAĞRI'

İYİ Parti son haftalarda siyasetin çok konuşulan partisi oldu. Önce MHP liderinin “Eve dön” çağrısı, daha sonra Cumhurbaşkanı’nın bu çağrıyı olumlayan sözleri geldi. Parlamenter sisteme geçiş dışında bir görüşmeye kapalı olduğunuz söylerinin ardından çağrının devamı gelmedi. Öncelikle bu çağrı neden yapıldı?

Biz partiyi kurduğumuz günden bu yana iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunuyoruz. Genel başkanımız da çok net bir şekilde “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devam ettiği sürece yan yana gelmemiz mümkün değildir” dedi. Şimdi bizim durduğumuz yer belli. Arayış içinde olanlar bu ucube sistemden Türkiye’nin kurtulması yönünde bir adım atmakta kararlı oldukları takdirde “Memleket Masası” etrafında toplanıp, bütün memleket meselelerini görüşebiliriz. Türkiye’nin de buna ihtiyacı var. Bu aynı zamanda yumuşama dilini getirir, kavga dilini ortadan kaldırır. Siyasilerin ülkenin temel meseleleri üzerinde bir uzlaşma zemini sağlaması siyasi kültürümüze çok ciddi bir katkı sağlar. Bu ülkenin geleceği adına atılmış en sağlam adımlardan bir tanesi olur. İYİ Parti’nin bu konudaki duruşu toplum tarafından anlaşılmıştır. Artık toplum şunu görmüştür. İYİ Parti ne yaptığını biliyor, söylemlerinde samimi, bunların arkasında duruyor, zikzak yapmıyor, lafı eveleyip geveleyip sağa sola sündürmüyor. İYİ Parti bu konudaki kararlılığı ve Türkiye’nin geleceğine ışık tutacak doğruları üzerinden bir siyaset anlayışı geliştiriyor.

Bu çağrı bütün partilere mi? HDP’yi dışında mı tutuyorsunuz?

HDP ile ilgili net söylüyoruz. PKK’ya tavır koyduğu, demokrasiyi gerçek manada içselleştirerek fikir ve düşüncelerini onun çerçevesinde dile getireceğini ifade ettiği takdirde zaten hiçbir parti için problem olacağını düşünmüyoruz. Ama PKK ile iş birliği yaptığı, ortak bir dil kullandığı müddetçe bunun mümkün olmadığını kendilerinin de gördüğünü düşünüyorum.

Parlamenter sistemle ilgili bu net tutumunuzu koyduğunuz için mi çağrının devamı gelmedi. Çağrı açıklamasında İYİ Parti iken sonrasında yeniden “İP” oldunuz. Bir nabız yoklaması mıydı?

Ona bir değerlendirme yapamam. Şunu söyleyebilirim. Şimdi Türkiye’nin kurulmuş olan siyasal sistemi içerisinde İYİ Parti’nin üstlendiği rolü iyi anlamak lazım.

'İYİ PARTİ MİLLET İTTİFAKININ SANTRFORU'

İYİ Parti siyasal sistemde nasıl bir rol üstleniyor?

İYİ Parti kurulduğu günden bu yana Türkiye siyasetinde önemli değişiklikler sağladı. AK Parti’nin bugün tek başına Meclis’te çoğunluğu yok. Bu İYİ Parti’nin varlığı ile oldu. Yerel seçimlerde kurduğumuz oyun, akabinde 23 Haziran’da İstanbul seçimlerinin yenilenme sürecinde partinin aldığı tutum, oyun kurma kabiliyeti ile birlikte düşünüldüğünde karşıda olan ittifakın gözünün bizim üzerimizde olduğunu gösteriyor. Şuna bakıyor, diyor ki: “Bu İYİ Parti Millet İttifakı’nın santrforu. Gol atan neticeyi ortaya çıkaran oyuncu.” Çünkü İYİ Parti varlığı ile beraber muhalefet unsurlarını bir potada tutmanın yapıştırıcı öğesi. Bizim var olmamız diğer oyuncuların da ittifakın içinde olmasında ellerini rahatlatıyor ve ortaya birlikte çalışma ve ayrı ayrı fikir ve düşüncede olanların da temel ilkeler etrafında bir şeyler yapmasının mümkün olduğunu gösteriyor. Onun için İYİ Parti’nin şu anda siyasetin, Millet İttifakı’nın santrforu rolünü başarılı ile uyguladığını görüyoruz. Sahada netice alıyoruz.

'YEREL SEÇİM ŞOKU İLE SİYASİ DENGELER DEĞİŞTİ'

Herkesin bilmesi lazım, mahalli seçimlerde ittifakın çalışmasını genel başkanımız yaptı. Çalışmayı ben gidip CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sundum. “Mahalli seçimlerde bunları yenemezsek genel seçimlerde yenemeyiz” diyerek bir sunum yaptık. İttifak öyle gerçekleşti. 23 Haziran seçimlerinde, ne kadar farkındalar bilmiyorum, Türkiye genelinden aşağı yukarı 50 bin insanı İstanbul’a yönlendirdik. Genel başkanımız Akşener, kendisi adaymış gibi 39 ilçede miting yaptı. Bütün bunlar ne yapıyor, kazanma duygusunu geliştiriyor, insanların bu işin olacağına inancını yukarı çekiyor. Bu işe inanmış yüzbinlerce insanın gayreti, emeği bir hedefe doğru yönlendirilmiş oluyor ve bunun getirdiği sonuçla da 18 yıldan bu yana ilk defa AK Parti yerel seçimlerde yenildi. Bu şoktur onlar için. Bu şokla birlikte siyasal dengeler değişti.

'VATANDAŞIN AVUKATLIĞINI YAPIYORUZ'

İYİ Parti siyasal dengeleri değiştirdi, dediniz. Bunu nasıl örneklersiniz?

“Biz yardım ediyoruz bunlar gelirse yapmazlar” anlayışı yerle bir oldu. Vatandaşlar baktı ki sosyal belediyeciliğin kralı yapılıyor, hatta daha çok yardım yapılıyor. Partizanlık ortadan kalktı. Bu yardımlar yapılırken insanlar “hangi partidensin” sorusuna muhatap olmuyor. Bunun getirdiği rahatlık ve huzur ikliminde muhalefetin genleşme alanı büyüyor. İYİ Parti’nin bu oyun kurucu niteliğinin siyasete getirdiği artıların toplumun iyi görmesi gerektiğini düşünüyorum.

Sadece bu da değil. Şu anda karış karış Türkiye’yi geziyoruz. Ayasofya gibi öne çıkarılan konularla günlük ilgileniyoruz, asıl vatandaşın sıkıntı ve dertleri üzerinden oluşan bir siyasal mücadele yapıyoruz. Şu anda vatandaşın avukatıyız. İlk defa bir genel başkan Meclis grubundaki konuşmasında toplumun sıkıntılı, dertli insanlarına söz hakkı veriyor. Bunlar dinleme, takip edilme rekorları kırıyor. Bunlar insanlara güç vererek hak arama konusunda iktidara karşı bir toplumsal muhalefet zemini oluşturulmasına katkı yapıyor. Son söz; İYİ Parti siyasete yenilikler getiriyor, yeni bir muhalefet tarzı ve anlayışı getiriyor. Bu anlayış içinde farklı düşünce ve görüşteki insanlarla kurabildikleri iyi ilişkiler ve bu konudaki samimiyetinin geçirgenliği ile toplum arasındaki kardeşlik duygusuna da katkı sağlıyor.

Bu rolü bundan sonra nasıl devam ettirecek. Millet İttifakı devam edecek mi? Ederse genişler mi? Hedefiniz nedir?

Bizim ilkelerimiz de kırmızı çizgilerimiz de belli. Bu çizgilerimizin dışında bir gelişme olmadığı takdirde biz şu anda bulunduğumuz yerde sağlam adımlarla basıyoruz. Yarın ne olacağını bugünden kestirmek, bir şey söylemek siyaseten doğru değil. Böyle söylüyorum diye bunun olumsuzluk olarak algılanması doğru değil. Şu andaki yerimizi tarif ettik. Sağlam durduğumuzu söyledik. Bunu bozacak bir şey yok.

'YENİ OYUNCULAR YENİ SEÇENEKLER OLABİLİR'

Bu arada oyuna yeni oyuncular girdi. İttifak bu oyuncularla genişler mi?

Yeni oyuncular girdi. Bunların da bu halkanın içinde olmalarının gerekli olduğunu düşünüyoruz. Kendilerine ziyaretler yaptık. Bunları daha da ilerletip geliştireceğiz. Birlikte çalışıp oyun kurma yönünde bir zemin oluştu. Bu zeminin daha da geliştirilmesinde fayda olacağını düşünüyoruz. Bu bakımdan bu ileride daha da büyüyebilir, farklı alternatifler çıkabilir, gelişmelere göre A, B, C şıkları oluşabilir. Bazı sağ partiler birbiriyle ittifak yapabilir…

Muhalefet blokunda 3. bir sağ ittifak olabilir mi?

Bilemeyiz. Bugünden bir şey söylemek doğru olmaz. Ama bunu organize edenler de olabilir. Alternatifin çoğaldığını söylemek için bunları söylüyorum ama biz bulunduğumuz yerdeki alanı güçlendirmeyi şu anda doğru yol olarak görüyor, onu takip ediyoruz.

'CUMHURBAŞKANI ADAYI İYİ PARTİ İÇİN AYRINTI OLUR'

Cumhurbaşkanı adaylığı için isimler konuşuluyor. Bu tartışmaya İYİ Parti nasıl yaklaşıyor?

Cumhurbaşkanlığı seçimi için bugünden aday belirlemek bizce doğru olmaz. Çok erken. Zamanı geldiğinde bunlar kolay halledilir. İnsanlar idealize olmuşsa, bir hedefe kitlenmişlerse, yaptıklarının doğru olduğuna inanıyorlarsa böyle konular ayrıntı olur. İYİ Parti için ayrıntı olur. Biz ne yaptığımızı biliyoruz, hedeflerimiz var. Partimizin lideri şu anda sahada çalışıyor. Bizim adayımız Meral Akşener’dir. Onun için bugünden bağlayıcılık yaratan bir cümle kurmak siyasetin kilidine zincir vurmak gibi olur. Zamanı geldiğinde konuşuruz, adımlar da ona göre atılır.

'SEÇİM KANUNUNU DARDA OLANLAR DEĞİŞTİRİR'

Bu arada seçim kanunu ve siyasi partiler kanununda değişiklik gündemde. Belki de ittifak süreçlerini yeniden ele almayı gerektirecek gelişmelere yol açabilir. Barajın aşağı çekilmesi, dar, daraltılmış seçim modeli, ittifakların kaldırılması gibi birçok başlığın masada olduğu konuşuluyor. Seçim kanununda bir değişikliğe nasıl bakıyorsunuz, sonuçları ne olur?

Ekim ayında seçim kanunu değişikliği getirmeleri kesin gibi görünüyor. Seçim kanununu kim değiştirir, darda olanlar değiştirir. Bundan şu sonuç çıkar: AK Parti ve ortağı dardadır, sıkıntıdadır. Sayıları yetmiyor, kazanma şansları yok. Aslında AK Parti dönemi kapanmıştır. Kurtaramazlar. Şu ekonomik tabloda vatandaşla alay ederek, onun sıkıntılarını görmezlikten gelerek ortalığı güllük gülistanlık gösteren bir siyaset dilinin hala kullanılması vatandaşın sigortasını attırıyor. Sigortası atmış kesim sandık kurulduğunda gereğini yapacak. Bu değişiklikleri yapmak zayıflık işaretidir. AK Parti’nin yenilgiyi ortağıyla beraber şimdiden kabullendiğini düşünüyorum. Ben bu seçimin en büyük atılımını İYİ Parti’nin yapacağını düşünüyorum.

Elinizde oy artışlarıyla ilgili yeni bir anket var mı?

Sürekli yukarı gidiyoruz. Ama bunun bir de patlaması olacak. Çünkü millet bizi izliyor, takip ediyor. Şu anda bakıyorum bizden başka sahada parti yok. Halkla iletişimimiz mükemmel, herkese gidebiliyoruz, konuşabiliyoruz. Bu birikimin sandıkta bize herkesin beklediğinden çok patlama getireceğini düşünüyorum. Çünkü biz daha yeni kurulmuş bir parti olduğumuz için 2018 yılı genel seçimlerinde çok organize çalışma yapamadık. Şu an Türkiye’nin en organize siyasi parti biziz. Bu kadro, ruh ve heyecanla daha büyük hedeflere ulaşacağımızı görebiliyoruz.

Yerel yönetim reformu da gündeme geldi. Belediyelerin bazı yetkilerinin merkeze devrine yol açan düzenlemeler olabileceği konuşuluyor. Böyle bir değişiklik ne anlama gelir?

Bu benim pilim bitti, yapacak bir şeyim kalmadı, aciz durumdayım demek olur. Kendilerini o kadar küçük duruma düşürürler mi onu da bilmiyoruz.

Erken seçim bekliyor musunuz?

Eninde sonunda bir erken seçim olur. Ne zaman olur, paşa gönülleri ne zaman istiyorsa o zaman yapsınlar. Bizim için fark etmez.

Kongre sürecindesiniz. Büyük kongre tarihi belli oldu mu? Çok adaylı bir yarış olur mu?

Şu ana kadar 75 il kongremizi yaptık, 6 kongremiz de önümüzdeki günlerde tamamlanacak. Mahallelerdeki delege seçimlerinden bugüne bir sürtüşme, gerilim yaşanmadan geldik. Büyük kongrede de olacağını sanmıyorum. Büyük kongreyi 20 ya da 27 Eylül’de Bilkent Odeon’da yapmayı planlıyoruz.