Kor Kitap: Kitaplardan vazgeçmek istemiyoruz

Kor Kitap Genel Yayın Yönetmeni Onur Öztürk'le çalışmalarını nasıl yürüttüklerini, sosyal medya ve okur ilişkilerini ve planlarını konuştuk. Öztürk, "Yeni kitap basımını tamamen durdurduk, dolayısıyla yayın programımızı da köklü şekilde revize etmemiz gerekecek. Ama gecikmeli de olsa yayımlamak istediğimiz kitaplardan vazgeçmek istemiyoruz" dedi.

Abone ol

DUVAR - Korona virüs tüm hayatı etkilediği gibi yayınevlerini, kitap üretim ve satış etkinliklerini de sekteye uğrattı. Bugünlerde, üretimlerine evlerinde devam eden yayın camiasının saygın kurumlarında Kor Kitap’ın Genel Yayın Yönetmeni Onur Öztürk’le konuştuk. Öztürk, "Maalesef ekonomik olarak çok hızlı etkilendiğimizi söylemeliyim. Ödemeleri kısmen alabiliyoruz ama bizleri maddi olarak zorlayan bir daralma var, özellikle toplam satışlarımızda çok büyük bir ağırlığı olan büyük perakendeciler ödemeleri gereken rakamların çok küçük bir kısmını yapıyorlar. Aynı zamanda da ödemeler çok düzensiz hale geldi. Yayınevimizde izinler ücretli ve sürekli olarak bunu sürdürebilmenin yollarını arıyoruz. Yazar ve çevirmenler anlamında günü gelmiş telif ücretlerini elimizden geldiğince yatırıyoruz. Fakat yurtdışından hak aldığımız yayıncılardan ve Türkiye’de temsilcisi olan telif hakları ajanslarından bazı ertelemeler isteyebiliyoruz. Erteleme talep ettiğimiz muhataplarımız konusundaki temel ilkemiz onları da zor durumda bırakmamak. Şimdilik karşılıklı konuşarak aşabiliyoruz" dedi.

Korona salgını hayatı tamamen durdurdu, desek yeri… Kor Kitap nasıl etkilendi? Sürece nasıl uyum sağladı?

Tüm yayıncılık sektörü gibi yayınevimiz de elbette bu süreçten bir hayli etkilendi. Erken diyebileceğimiz bir zamanda (13 Mart Cuma’dan itibaren) ve hiç tereddüt etmeden yayınevi ve depomuzu fiziksel olarak kapattık. Tüm arkadaşlar evlerinden çalışmaya başladılar, bunun mümkün olmadığı arkadaşlarımız da bu süreçte destek olabilecekleri başkaca yayınevi işlerini üstlendiler. Hiç mümkün olmayanlarsa ücretli izindeler. Evden çalışabilmek anlamında elbette sektör olarak görece şanslı olduğumuzu söylemeliyiz.

'EKİP OLARAK HIZLI ADAPTE OLDUK'

Yıllardır ofiste çalışıyorsunuz. Eve geçmek, evde çalışıyor olmak, üretiminizi nasıl etkiledi? “Aslında işler, evden de yürüyormuş.” gibi bir düşünceye kapıldığınız oldu mu?

Aslında işlerin evden de yürüyebiliyor olduğunu salgın öncesinden de biliyoruz ve bizde de dönem dönem farklı arkadaşların işlerini bu şekilde sürdürdüğü olmuştur ama yayınevi olarak çok tercih etmiyorduk, sonuçta birlikte çalışmayı seviyoruz. Özellikle editoryal diyebileceğimiz hemen hemen tüm işler her zaman evlerden de sürdürülebilir. Ancak kanımca evde çalışma alışkanlığı edinmek ve ev yaşamını buna göre disipline etmek çok daha zor, özellikle buna alışkın olmayan ve bu süreçte ani olarak evden çalışma düzenine geçenler için. Birlikte çalışmaya çok alışkın bir ekip olarak üretimimiz etkilenmedi demek yalan olur ama hızlı adapte olduğumuzu söyleyebilirim. Her hafta düzenli olarak yaptığımız iş planı toplantılarımızı sürdürüyoruz ayrıca herkes üstlendiği işler konusunda ihtiyaç oldukça hızla haberleşiyor.

Bir yandan işin ekonomik bir boyutu da var. Dağıtımcılardan ödemelerinizi alabildiniz mi? İzinler, ücretli mi? Yazar ya da çevirmenlerin telifleri bu süreçte de yatıyor mu?

Maalesef ekonomik olarak çok hızlı etkilendiğimizi söylemeliyim. Ödemeleri kısmen alabiliyoruz ama bizleri maddi olarak zorlayan bir daralma var, özellikle toplam satışlarımızda çok büyük bir ağırlığı olan büyük perakendeciler ödemeleri gereken rakamların çok küçük bir kısmını yapıyorlar. Aynı zamanda da ödemeler çok düzensiz hale geldi. Yayınevimizde izinler ücretli ve sürekli olarak bunu sürdürebilmenin yollarını arıyoruz. Yazar ve çevirmenler anlamında günü gelmiş telif ücretlerini elimizden geldiğince yatırıyoruz. Fakat yurtdışından hak aldığımız yayıncılardan ve Türkiye’de temsilcisi olan telif hakları ajanslarından bazı ertelemeler isteyebiliyoruz. Erteleme talep ettiğimiz muhataplarımız konusundaki temel ilkemiz onları da zor durumda bırakmamak. Şimdilik karşılıklı konuşarak aşabiliyoruz.

Şu günlerde kitap basıyor musunuz? Cevabınız evetse, okura nasıl ulaşmayı planlıyorsunuz?

Hemen salgın ve karantina günleri başlamadan önce hem tekrar basım hem de yeni çok sayıda kitabı yeni basmıştık. İlk iki hafta yeni yayın tanıtım bültenlerimizi de geri çektik. Fakat geçen hafta yeni iki kitabımızın tanıtım bültenini göndermek durumunda kaldık. Basılı kitaplar için online satışlar haricinde bir seçeneğimiz yok gibi görünüyor. Ama insan sağlığı söz konusu olunca da şimdilik sadece dağıtım şirketinden gelen siparişleri kendimizce önlemlerimizi de alarak haftada bir gün olarak karşılıyoruz. Bu süreçte mağazasını kapatmak durumunda kalan birkaç kitabevinin evlere kitap servisi yaptığını duyduk, bence özellikle bağımsız kitabevlerinin yaşamını sürdürebilmesi için çok anlamlı bir iş. Ve diğer web satışlarına göre daha güvenli. Umarız bu tür örnekler yaygınlaşır. E-kitap ve sesli kitap üretimi konusunda salgından bağımsız olarak girişimlerimiz vardı sadece yayınladığımız başlık sayısının bir olgunluğa ulaşmasını bekliyorduk. Şimdi bu girişimlerimizi hızlandırmaya çalışıyoruz.

Sosyal medyada sık sık kitap önerileri yapılıyor, kitaplardan pasajlar paylaşılıyor. Sizce bu durum kitap satışına etki ediyor mu?

Elbette kitabevlerinin de fiziksel olarak kapanmasından ve buralardaki satışların kısmen web satışlarına kaymasından dolayı online satışlarda bir artış var görünüyor. Ancak toplam satışlarda yaşanan dramatik düşüşleri karşılayabilecek durumda olmadığını ve olamayacağını düşünüyorum. Gelen siparişleri karşılıyoruz tabi ama her koşulda kargo-dağıtım-depo çalışanlarının sağlıkları bir şekilde riske atılmış oluyor. Tamamen kapatılmadığı sürece de önlemlerimizi artırarak bunu sürdürmek durumundayız. Tek tek yayınevlerinin buna duyarlılık göstermesi riske atılan insanların sağlığı sorununu toplamda çözmüş olmuyor. Buradaki maddi tahribatı giderecek olan bu süreçte yapılacak satışlardan öte devletin bir bütün olarak sektöre gerçekçi şekilde destek olması. Elbette tüm taleplerimizin muhatabı ve yaşanan zorlukları gidermesi gereken merci devlet ve kurumları.

'YENİ KİTAP BASIMINI DURDURDUK'

Önümüzdeki süreç için nasıl bir hazırlığınız var? Hangi kitapları basmayı düşünüyorsunuz?

Şimdilik önümüzü görmeye çalışmaktan başka bir şey yapmıyoruz. Yeni kitap basımını tamamen durdurduk, dolayısıyla yayın programımızı da köklü şekilde revize etmemiz gerekecek. Ama gecikmeli de olsa yayımlamak istediğimiz kitaplardan vazgeçmek istemiyoruz. Basım öncesi hazırlıklarımızı yapmayı sürdürüyoruz. Özellikle popüler bilim, çocuk ve bilim-çocuk, Marksist Araştırmalar dizisinden birçok kitabı sağlıklı günlerde okuyucusuyla buluşturabilmek için yayına hazırlıyoruz. Yayın grubumuzdaki yayınevleri için hazırlıklarımız şu şekilde:

Bir çırpıda sayacak olursak; Kor Kitap’tan Türkiye’de Yedek İşgücü Ordusu/Senem Oğuz, Sermayenin Yeni Hafif Piyadeleri -Kaçak Göçmen İşçilik/ Taner Akpınar, Sekizinci Kıta/Ercüment Akdeniz, Devletin Dahili Harbi/Nevzat Onaran, NSU Cinayetleri/Yücel Özdemir, Goriot Baba/Balzac, Ginko Bilim’den Ginkgo - Zamanın Unuttuğu Ağaç, Fiziğin Ötesi, Yeryüzünün Ötesi -Gezegenlerdeki Yeni Yuvamıza Uzanan Yol, Karmaşıklık Kısa Bir Giriş. Ginko Çocuk’tan Dile Gelen Beden, Yaşamın Gizemi, Yaşlı Adam ve Deniz Tatili, Jakop ve Deniz Kabuğu, Benim adım Maryam. Bu süreçte yayına hazırladığımız kitaplardan bazılarının başlıkları.