Koma Amed’den ‘Fikri Kutlay şarkıları’na

Fikri Kutlay, Koma Amed ile başlayan müzik serüvenini, “Fikri Kutlay Şarkıları” adlı albüm ile sürdürüyor. Otuz yılın birikimi ve deneyimi ile hazırlanan şarkıları Kutlay’ın sanatçı dostları yorumluyor

Abone ol

DİYARBAKIR - Fikri Kutlay doktordur. Operatör doktor, cerrah yani. Ben onu ilk müzisyen olarak tanıdım. İtiraf etmeliyim ki, cerrah olduğunu öğrendiğimde şaşırmadım diyemem. Beste yapacaksın, akordeon, cura ve tumba gibi enstrümanlar çalacaksın, aynı zamanda hastalıktan mustarip insanları ameliyat edeceksin… Fikri Kutlay’ın iki işi de severek ve elbette hakkını vererek yaptığını zamanla görme şansım oldu. Ona, “Doktor” diye seslensem de bu, onun iyi bir müzisyen olduğu gerçeğini değiştirmediği gibi, Koma Amed ve Çar Newa için yaptığı derlemeleri, besteleri unuttuğum anlamına da gelmez.

Fikri Kutlay

BİR UZAK HATIRA

1990’lı yıllarda Kürtçe müzik yapmak yasaktı. Albüm çıkarmak, konser vermek soruşturmaları göze almak anlamına geliyordu. O yıllarda Kürtçe müzik, ancak gizli saklı dinlenebiliyordu. Ama Kürtçenin yasak olması, Kürtçe şiirin yazılmadığı, Kürtçe tiyatronun yapılmadığı, Kürtçe şarkıların bestelenmediği anlamına gelmiyordu elbette. Bin türlü zorlukla da olsa sanat, yasakları delmenin bir yolunu buluyordu mutlaka.

O yıllarda bölgede bir kaset, zamanın kasetçilerinde gizlice çoğaltılarak evlere giriyordu. Kaset bandrollü olmadığı için kasetçiye gidip adıyla istemek mümkün değildi.

Kaset ilginçti. Bir defa, o güne kadar dinlene gelen Kürtçe şarkıların melodik yapısına pek yakın değildi. Bağlamadan başka enstrümanlara da yer verilmişti. Kimi şarkılar rock müziğin kapılarını zorluyordu. İtalyanca dinlediğimiz “Çav Bella” şarkısı Kürtçe sözlerle ve şaşırtıcı bir güzellikte yorumlanmıştı. Aynı şekilde Murathan Mungan’ın sözlerini yazdığı, Yeni Türkü’nün “Telli Telli” şarkısı da öyle.

Kaseti daha ilginç kılan ve efsaneye dönüştüren ise söz konusu kaseti hazırlayan müzisyenlerin kimse tarafından tanınmıyor olmasıydı. Ne kendileriyle yapılmış bir söyleşi vardı gazetelerde ne de bir fotoğrafları. Hal böyle olunca rivayetler alıp başını gitmişti. Ama kaseti hazırlayanların yapmaya çalıştığı apaçık belliydi: Geleneksel Kürt müziğini yerelden evrensele taşımak, dünya standardında müzik yapmak.

AGİR Û MİROV İLE DERGÛŞ

Bandrollü çıkan Agir û Mirov (Ateş ve İnsan), Koma Amed’i dinleyicisiyle buluşturan yasal albüm oldu. Bandrolsüz çıkardıkları Kulîlka Azadî (Özgürlük Çiçeği) kasetinin hikâyesi de dinleyici kitlesine ulaştı.

Hacettepe Üniversitesi'nde tıp okuyan bir grup genci bir araya getiren şey sadece müzik tutkuları değil başka şeylerdi de. Bu gençler 1987 yılında, Ankara’da Diyarbakırlıların gecesinde müzik yaparlar. Gece olaylı biter, gözaltına alınanlar olur. Ama asıl olay, Koma Amed’in temelinin de o gece atılmış olmasıdır. Suriye’den Hacettepe’de tıp okumaya gelen Evdilmelîk Şexbekir, müzik birikimiyle gruba öncülük eder. Sesiyle, güçlü yorumuyla ve besteleriyle Kûlîlka Azadî’ye önemli katkılar sunar. Siyasi baskılarla baş edemeyen Şexbekir gruptan ve Türkiye’den ayrılır, ama Koma Amed, Agir û Mirov ile yoluna devam eder.

Dergûş’un çıkışı, Koma Amed’in hedeflediği kitleye, yani Kürtlerin dışında kalan insanlara da ulaşmasını sağlar. Ancak satışı 200 bin civarında olan bu başarılı albümden sonra grup çeşitli nedenlerle dağılır. Grupta yer alan bazı isimler Avrupa’ya yerleşmek zorunda kalır.

ÇAR NEWA İLE YOLA DEVAM

Fikri Kutlay, Stranên, Fİkri Kutlay Şarkıları

Grup dağılır, ama bunca deneyimden ve birikimden sonra kendi köşelerine çekilip müziği bırakmaz hiçbiri. Bir süre sonra Çar Newa (Dört Ezgi) adıyla bir kez daha dinleyici ile buluşurlar. Çar Newa üç albüm çıkarır: Sî, Mak ve Zîz. Bu albümde yer alan şarkıların bir kısmı derleme bir kısmı bestedir. Koma Amed gibi Çar Newa da birçok Kürt müzisyene ilham kaynağı olabilecek nitelikte şarkılara imza atar.

30 YILIN BİRİKİMİ ŞARKILAR

Fikri Kutlay, yukarıda kısaca anlatmaya çalıştığım müzik yolculuğunun içinde yer aldı, en başından beri. Dile kolay, 1987’den 2017’ya uzanan bir yolculuktur bu.

Bütün bu yılların birikimi ve deneyimi, şimdi yeni bir albümle dinleyicinin karşısına çıkıyor. ‘Fikri Kutlay Şarkıları’nı, müzisyen dostları yorumluyor bu albümde. Müzikle az buçuk ilgilenen, Kürtçe müzikle arasına mesafe koymayanların yakından tanıdığı isimler yorumluyor bu şarkıları.

İki de sürpriz olarak değerlendirilebilecek şarkı var albümde. Bu iki şarkıda Türkçe sözler çarpıyor kulağımıza. Bu şarkılardan birini İlkay Akkay, diğerini Hüsnü Arkan seslendiriyor. Bir de Turgut Uyar sürprizi var elbette. Şiirleri en güç bestelenebilecek şairlerden biridir Turgut Uyar. Fikri Kutlay, Uyar’ın Yokuş Yol’a şiirini, en baştan Hüsnü Arkan seslendirsin diye bestelemiş adeta.

Koma Amed, Kürtçe müziği herkes dinlesin hedefiyle çıkmıştı yola. Bunu önemli ölçüde başardı da. Fikri Kutlay, yeni albümle bu başarıyı pekiştiriyor.