Kardeşinin katil zanlısı mektupla bırakılan Efe Hantaş: Kimi kime şikayet edeyim?

Recep Hantaş’ın katil zanlısı olarak tutuklu bulunan tek sanık K.B., oğlunun CİMER’e yazdığı mektup sonucunda serbest bırakıldı. Hantaş’ın avukatları ve ağabeyi Efe Hantaş, sanığın serbest bırakılmasına tepki gösterdi.

Abone ol

DİYARBAKIR - Recep Hantaş, 4 Nisan 2019’da, gece 03:20’de bir arkadaşıyla birlikte Sümerpark’ta oturuyordu. İki arkadaşın etrafı polisler tarafından sarıldı. Açılan ateş sonucunda Recep Hantaş vurularak hayatını kaybetti.

Hantaş’ın “Yargısız infaz” edildiği yönünde iddialar vardı ve bu nedenle kamuoyunda tepkiler yükseldi. Diyarbakır Valiliği bir açıklama yaparak, Sümer Park içerisine yüzleri maskeli 2 şahsın girdiği yönünde alınan ihbara istinaden ekiplerimizce park içerisinde yapılan araştırma sırasında 2 şahsın görevlilerimizin üzerine doğru koşarak gelmesi üzerine ‘dur’ ihtarı yapılmış, ihtara uyan R.Y. isimli şüpheli şahıs teslim olmuş ancak diğer şüpheli şahıs R.H. kaçmaya devam etmiş, durması için uyarı atışı yapılmış ancak şüpheli şahıs durmamış ve vurularak etkisiz hale getirilmiştir” dedi.

Açıklamada, “Konu ile ilgili iki personelin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiği, Diyarbakır Valiliği tarafından idari tahkikat başlatıldığı” da ifade edilmişti. Cinayet zanlısı iki personelden bir olan K.B. tutuklandı.

CİMER’E YAZILAN MEKTUP

Ancak K.B. sadece 12 gün tutuklu kaldı. K.B.’nin serbest bırakılmasına gerekçenin, oğlunun Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkez’ne (CİMER) yazdığı mektup olduğu anlaşıldı. Cinayet zanlısı polis memuru K.B.’nin oğlu A.B., CİMER’e yazdığı mektupta babasını savunmuş, Hantaş’ın olay gecesi maskeli olduğunu, elinde satır ve üzerinde bomba bulunduğunu ileri sürmüştü. Hantaş’ın tüm uyarılara rağmen kaçması üzerine polisler tarafından öldürüldüğünü, babasının somut delil olmadığı halde tutuklandığını ifade etmişti.

CİMER’e gönderilen mektupta, Hantaş’ın ağabeyinin dağ kadrosunda olduğu için örgüte yakın çevrelerce sahiplenildiği ve onlarca avukatın davayı takip ettiği de vurgulandı. K.B.’nin oğlu A.B., babasının tutukluluğunun kendileri için dayanılmaz bir acı olduğuna dikkat çekerek, “Ama ne yazık ki sırf birilerinin gönlü olsun diye ailesi olan bizler düşünülmeden cezaevine konuldu” ifadelerini kullandı.

A.B., CİMER’e gönderdiği mektupta, mağduriyetlerine son verilmesini, babasının yaşadıklarının tüm görev arkadaşlarının yaşayabileceğinin de dikkate alınarak söz konusu olayda gerekli hassasiyetin gösterilmesi ve bu konuda kendilerine yardımcı olunmasını talep etti.

MEKTUP HEMEN KARŞILIK BULDU

A.B., 26 Nisan’da babasının tahliyesi talebiyle CİMER’e başvuruda bulundu. CİMER, 24 Mayıs’ta talebi Adalet Bakanlığı’na iletti. Bakanlık aynı gün başvuruyu Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirdi. Zanlı polis K.B.’nin avukatı da hemen tutukluluğa itirazda bulundu ve savcılık tahliye talebi yönünde mütalaa verdi. Diyarbakır 5’inci Sulh Ceza Mahkemesi de aynı hızla zanlı polis memuru K.B.’nin tahliyesine karar verdi ve zanlı polis 24 Mayıs’ta tahliye edildi.

Oysa K.B.'nin avukatı, hem tutuklamayı yapan mahkemeye hem de üst mahkemelere defalarca yaptığı taleplere savcılık ret yönünde görüş bildirmiş ve mahkemeler de savcılığın talebi doğrultusunda karar vermişti. Ancak, CİMER'e yapılan başvurunun Adalet Bakanlığı’na ulaştırılarak aynı gün içinde savcılığa bildirilmesi sonrası savcılık önceki tutumundan vazgeçerek bu defa K.B.’nin tahliye edilmesi yönünde mütalaa verdi.

AVUKATLARIN ŞAŞKINLIĞI

Recep Hantaş’ın avukatları da şaşırmış mahkemenin bu hızına. “Çünkü” diyorlar, “Daha önce yapılan tahliye başvurularına günler sonra yanıt veren Diyarbakır 5’inci Sulh Ceza Hakimliği de aynı gün cinayet şüphelisi polis K.B.’nin tahliyesine karar verdi.”

Önceki deneyimlerinden biliyor ve benzer taleplere aylarca hatta yıllarca mahkemelerin olumlu yanıt vermediğini söylüyorlar. “Aynı savcı mevcut delil durumunu göz önünde bulundurmayarak tutuklayabiliyor ve bu süre ayları buluyor. Avukatların başvuruları dikkate alınmıyor. Ama burada görünen, söz konusu bir polis memuru olunca böyle kararlar verilebiliyor” diyorlar.

Hantaş'ın ölümü güvenlik kamerası tarafından görüntülenmişti

ADLİ TIP RAPORU

Adli Tıp raporuna değinen avukatlar, “Adli Tıp Rapor Recep Hantaş’ın kim tarafından vurulduğunun kesin olarak bilinemeyeceğini söylüyor. Ancak bir tek K.B.’nin silahından çıkan kurşunla vurulmuş olabileceğini de belirtiyor. K.B.’nin bulunduğu pozisyondan yola çıkarak böyle bir rapor hazırlanıyor. Bu durumda sanığın serbest bırakılması soruşturmanın selameti açısından da sorunlu bir karardır” dediler.

Recep Hantaş’ın öldürülmesinin adli bir vaka olduğunu vurgulayan avukatlar, “Ancak soruşturmayı terörle mücadele yürütüyor. Sanık polis de TEM’de görevli. Recep Hantaş’ın terörle bir ilgisi yok ama soruşturmayı bu şekilde yürütülüyor ısrarla” şeklinde konuştular.

MEKTUPTAKİ İFADELERE SUÇ DUYURUSU

K.B.’nin oğlu A.B.’nin mektubunda yer alan ithamlara da değinen avukatlar, “A.B., Recep Hantaş’ın bir kardeşinin ‘dağ kadrosunda’ olduğunu söylemiş mektubunda ve hem avukatların hem de Hantaş ailesinin terörle ilişkili olduğu iftirasında bulunmuş. Bu iftirayla ilgili olarak suç duyurusunda bulunacağız” dediler.

A.B.’nin cinayet zanlısı babasını savunurken yaptığı göreve de dikkat çektiğini söyleyen avukatlar, “Biz bu bölgede mücadele yürütüyoruz ve yaptığımız her şey mubahtır, demeye çalışıyor. Bu mücadeleye karşı çıkan herkes de terör örgütünün avukatıdır, diyor. Babasının tutuklanmasının bölgede görev yapan diğer polisleri de etkileyeceğini ileri sürüyor. Yani burada görev yapan polislerin her türlü hukuksuzluğu yapması gerektiğini söylüyor. Bölgede görev yapan polislerin bölge halkına yönelik algısını gösteriyor bu mektup” ifadelerini kullandılar.

ADALETİ NEREDE ARAYACAĞIZ?

Recep Hantaş’ın ağabeyi Efe Hantaş da kardeşinin öldürülmesi olayıyla ilgili tek tutuklunun serbest bırakılmasına tepki gösterdi. Efe Hantaş, “Bir kişi tutukluydu onu da serbest bırakmışlar. Elimizden ne gelir, devletle baş edemeyiz” dedi.

Hantaş, “Süreç devam ederken polis serbest bırakıldı. Görüntülere rağmen bırakıldı. Kardeşimi çembere alıp ateş etmişler. Oradaki polislerden biri vurdu kardeşimi, Adli Tıp raporu söylüyor bunu ama sanki uzaydan biri gelip vurmuş kardeşimi. Böyle davranıyorlar çünkü adalet yok, varsa da çok ağır yürüyor” şeklinde tepki gösterdi.

Efe Hantaş, kendilerine yönelik suçlamalarla ilgili ise, “Zanlı polisin oğlu CİMER’e yazdığı mektupta diğer kardeşimi karıştırıyor işin içine. Beni ve kardeşimi suçluyor. Kardeşimin hiçbir suç yoktu. Şimdi suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Ama kimi kime şikayet edeceğim” ifadelerini kullandı.

‘KARDEŞİMİN KATİLİ CEZASINI ÇEKSİN’

Medeni Yıldırım, Tahir Elçi, Kemal Kurkut cinayetlerini hatırlatan Efe Hantaş, “Hiçbirinin katili bulunmadı” dedi. Kardeşinin de faili meçhul olabileceğini belirterek, “Deliller yeterlidir ve kardeşimin katili bellidir. Adli Tıp Kurumu’na, savcılara ve bütün kurumlara sesleniyorum, onları göreve çağırıyorum. Kardeşimin katilini bulup cezalandırsınlar” şeklinde konuştu.

“Devlet güçlüdür, biz ne yapabiliriz ki” diyen Hantaş, “Ama davamızın arkasındayız. Bu cinayetin peşini bırakmayacağız. Türkiye’de süreç biterse Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’ne başvuracağız. Kardeşimin katili cezasını alsın, bu tür olaylar bir daha olmasın istiyoruz. Bunun için sonuna kadar adalet arayacağız” dedi.