Kahkaha bir statü göstergesidir

Kötü şakalara attığınız kahkahalar sizin 'sosyal statü'nüzün bir işareti. Ancak gereksiz yere atılan bir kahkaha, sizi zor durumda bırakabilir.

Abone ol

Sean Braswell*

Goodfellas (Sıkı Dostlar/ 1990) filmindeki belki de en unutulmaz sahne, senaryo gereği aktör Joe Pesci'nin, profesyonel hizmet sunan bir gangster çağırma hatasına düşen genç bir garson olarak yaşadığı tecrübeyi anlattığı bölümdür. Henry Hill (Ray Liotta), mafya üyesini “komik” olarak niteleyerek aynı hataya düştüğünde, gangster Tommy DeVito’yu canlandıran Pesci “Nasıl komik?” diye sorar. Ardından gerginleşen ortamda, yönetmen Martin Scorsese, Pesci ve Liotta'nın aniden doğaçlama yaparak mafya üyelerini şaşkına çevirişini aktarır: Sonuç, sadece Hollywood'un en iyi kavga sahnelerinden birinin değil, aynı zamanda toplumsal hiyerarşi içinde kahkahanın rolünün de güçlü bir anlatımıdır.

KAHKAHA GERGİNLİĞİ DÜŞÜRÜR

Journal of Experimental Social Psychology (Deneysel Sosyal Psikoloji Dergisi) tam da Pesci'nin o sahnesindeki insan sezgisinin derinliğini doğrulayan bir araştırma yayınlandı.  İnsan kahkahasına her yerde rastlarız -tahminen görüşmelerin yüzde 95'inde görülür- ve Goodfellas’da yansıtıldığı üzere, birçok farklı sebepten dolayı güleriz: Eğlendiğimizde, gerginliği azaltmak istediğimizde ya da diğerleri gülüyor diye aynısını yaparız. Şempanzelerde gözlemlenen rahat ve ağzın sonuna dek açık olduğu görüntüden, (teknik deyişle) “oyun ifadesinden” evrildiği düşünülen kahkaha, bir davranışın güvenli ve ayrıca eğlenceli olduğunu ifade eder. Araştırmanın başyazarı, San Diego Üniversitesi Ekonomi ve Stratejik Yönetim Profesörü Christopher Oveis, “Kahkahalar agresif davranışları yumuşatır ve sosyal olarak daha uygun hale getirebilir” diyor.

Birkaç çalışma, kahkahanın sosyal bağlar kurmakta ve başkalarına kendimizi sevdirmede mühim bir etken olduğunu ortaya koyuyor ve özellikle toplumsal statü hiyerarşisinde daha alt seviyede olduğunuz zaman, hemen her durumda, patronunuzun veya daha üst sosyal katmanda yer alan mafyanın neyin komik olduğunu size söylemesini bilinçsizce bekliyorsunuz. Öte yandan, “üstlerine karşı itaatkâr” kahkahalar sunan bu düşük statülü bireyler, bunu üstlerine karşı kendilerini sevdirmek için yapmıyorlar. Yeni bulgulara göre, Tommy De Vito gibi daha egemen olan kişiler de barın etrafında oturan arkadaşlarına statü göstergesi olacak şekilde, baskınlık ve eşit statü sıralamasını ifade etme aracı olarak kahkahalarını kullanıyorlar.

KAHKAHANIN HİYERARŞİSİ

Oveis ve meslektaşları, yaptıkları deney için, bir grup mafya üyesini değil, bir Amerikan üniversitesinde okuyan 48 adet erkek “kardeş” (aynı yurtta kalan, birbirlerine kan bağıyla değil ama bir grubun üyesi olma yoluyla “kardeş” olan erkek öğrenciler) seçtiler; grubu düşük statülü “rehinler” (ya da eziklerin) ve yüksek statülü üyeler olarak ayırdılar ve sonra onları (hep birlikte içerlerken) espriler ve dalga geçme konusunda en iyi performansı büyük yaştaki “kardeş”lerin gerçekleştirdiğini tespit ettiler. Yüksek statüdeki “kardeş”lerin daha gürültülü olduklarını; daha rahat, “daha baskın” ve daha “yüksek sesli” kahkahalar attıklarını kaydettiler. Düşük statülü “rehin”lerinse daha düşük sesle güldüğü tespit edildi.

Daha da ilginç olanıysa, araştırmacılar, erkek öğrencilerin kahkahalarını diğer lisans öğrencilerine dinletirken, katılımcılar egemen ve itaatkâr kişilerin kahkahalarını birbirinden ayırt edebildiler; kahkahalardan, daha yüksek ve daha düşük statüdeki kardeşleri doğru biçimde tespit etmeyi başardılar.

Ancak bu gibi dinamikler yurt odasının dışında da geçerli mi? Kahkahaları yoğun bir şekilde inceleyen ama sıradan birisinden elbette farklı bir gözle bakan Güney Utah Üniversitesi’nden Yönetim Profesörü Tyler Stillman bunun ciddiye alınabilir bir örnek olduğunu ifade ediyor, “Kardeşliklerin açıkça tanımlanmış bir hiyerarşisi olabilir; bu, birinin işyerinde rastlayabileceği, ancak arkadaşlar arasında pek görmeyeceği bir şeydir.” Oveis, kadın kahkahaları hakkında sürdürdükleri araştırmalarla meseleyi aydınlatma sürecinde yeni bir aşama kaydettiklerini de ifade ediyor. Ayrıca, çalışma arkadaşları veya sevgililer de dahil olmak üzere, farklı türdeki ilişkilerde gülmenin ne tür dinamikleri olduğunu araştırmayı planlıyor.

Profesörü Christopher Oveis, "Belki bir gün kişisel gelişim kitapları bize 'üst sosyal statülere çıkmak için nasıl gülüneceğini' de öğretir; ancak o zamana dek 'kahkahalarınızın randevularda veya iş görüşmelerinde yarattığınız ilk izlenim üzerinde nasıl bir rol oynadığı konusunu dikkatle gözlemleyebilirsiniz. Başkalarının kahkahalarınız aracılığıyla ortaya koyduğunuz göstergeleri nasıl yorumlayabileceği gibi konulara da odaklanın' diyor. Neticede, sosyal hakimiyet hiyerarşilerini mizahla tartarken, Goodfellas’ın da bize öğrettiği kadarıyla, komik bulduğunuz şeyler veya kişilerle ilgili karmaşık bir duruma düşmek istemezsiniz.

*Yazının aslı Ozy sitesinde yayınlanmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)