Juncker: Bütün Türkler 'küçük Erdoğanlar' değil

AB Komisyonu Başkanı Juncker, Türkiye ile AB arasında yaşanan gerginliğe dair konuştu. Junker, "Bütün Türkler küçük Erdoğanlar değil" dedi.

Abone ol

DUVAR - Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker Bild am Sonntag gazetesine verdiği mülakatta "Erdoğan bir çok defalar tehdit etmesine rağmen Türkiye bu anlaşmayı iptal etmeyecektir. Ben bu tehditleri aştım" şeklinde konuştu.

Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre, Juncker Türkiye'nin sahillerinin "kaçakçılık çeteleri ve haydutlar tarafından" kontrol altına alınmasının Türkiye'nin çıkarına olmayacağını belirtti.

16 Nisan referandumu ile ilgili Türk bakanların bazı Avrupa ülkelerinde yapacakları etkinliklerinin iptal edilmesi nedeniyle son dönemde Türkiye ile Almanya ve Hollanda arasında yaşanan kriz sonrası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bazı bakanlardan göçmen anlaşmasından Türkiye'nin tek taraflı vazgeçebileceği yönünde açıklamalar gelmişti.

'HINÇ ALMAK MANTIKLI DEĞİL'

Türkiye ile AB arasında geçen yıl imzalanan göçmen geri kabul anlaşması uyarınca Türkiye, Yunan adalarına yasadışı yollarla geçen göçmenleri geri almayı kabul etmiş, Türkiye'ye iade edilen her bir Suriyeli karşılığında da, Türkiye'deki mülteci kamplarından bir Suriyelinin Avrupa'ya gönderilmesi üzerinde anlaşılmıştı.

Juncker Bild am Sonntag gazetesine verdiği mülakatta, Türkiye'nin AB üyelik müzekere sürecinin sonlandırılmasına da karşı çıktı. "Zaten olmayan müzakereler dondurularak hınç almak mantıklı değil" dedi. Juncker Türkiye'nin AB üyeliğinin de üye ülkelerin isteksizliğinden değil, "Türklerin AB standardlarını hayata geçirme konusundaki isteksizliğinden" başarısız olacağını söyledi. Juncker Türkiye'de idam cezasının geri getirilmesinin AB'ye üyelik müzakerelerinin sona erdirilmesiyle eşanlamlı olacağını belirtti.

AB Komisyonu Başkanı ayrıca Avrupa'da yaşan milyonlarca Türkün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aynı olmadığını söyledi. Juncker "Bütün Türkler küçük Erdoğanlar değil" ifadelerini kullanarak, Türk halkı ve hükümeti arasında "büyük bir fark" olduğunu belirtti. (Kaynak: Deutsche Welle Türkçe)