İzmir’de uzun kuyruklar: 'Ucuz et alabilmek için 8 saat sıra bekliyoruz'

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı faaliyet gösteren Halkın Bakkalı isimli satış noktası önünde ucuz et kuyruğu oluştu. Gece 4’ten beri sıra bekleyenler, “Bizi bu hale getirenler utansın" dediler.

Abone ol

Emirhan Durmaz

İZMİR - TÜİK tarafından açıklanan son verilere göre emekçilerin 2016 yılında yüzde 42,2 olan gayri safi yurt içi hasıladaki toplam payı yüzde 31,1’e kadar gerilemiş durumda. Artan enflasyon alım gücünü eritirken ucuz ekmek ve ucuz et satış noktaları önünde uzun kuyrukların oluşmaya başladı. O noktalardan birisi olan ve İzmir’in Bornova ilçesi Özkanlar semtinde faaliyet gösteren İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesine bağlı Halkın Bakkalı önünde sıra bekleyenler ile geçim durumları üzerine sohbet ettik.

‘GECE 4’TEN BERİ BEKLİYORUZ’

Emekli olduğunu belirten Ümit Bey, “Anlatacak bir şey yok, halimiz ayan beyan ortada siz de görüyorsunuz. Üç kuruş ucuza üç gram et alabilmek için gece 4’ten beri kuyruk bekliyoruz. Kasapta kıyma olmuş 350 lira. Bir emekli aylığıyla 300-400 lira olan et nasıl alınır? 9 bin lira alıyorum ben, dolayısıyla yetiremiyoruz. Burada kıyma 195 liraymış, mecburen bekliyoruz. Bizi bu hale getirenler utansın. İnşallah 14 Mayıs’ta çözüm gelecek” diye konuştu.

‘YÖNETENLER ASGARİ ÜCRETLE GEÇİNMEYİ DENESİNLER’

Eşinin asgari ücretle çalıştığını ve bir çocuklarının olduğunu belirten Dilek Hanım, “44 yaşındayım. Mecburen babam emekli maaşından takviye para yolluyor. Eşimin 8 bin 500 lira maaşı var. Allah’tan eski kiracıyız da 3000 liraya oturuyoruz, ev sahibi hasbelkader evden çıkarsa 6-7 bin liradan aşağı kira yok. Aldığımızı direkt kiraya vereceğiz de biz ne yiyeceğiz, faturaları kim ödeyecek, çocuk okula gidiyor cebine kim harçlık koyacak? Düşünebiliyor musunuz açlık sınırı 10 bin lira olmuş, asgari ücret 8 bin 500 lira. Yönetenler, o parayı verenler gelsin kendileri geçinmeyi denesinler. Gelsinler alışveriş yapsınlar, çarşıya çıksınlar, hayatı görsünler” şeklinde konuştu.

‘ESKİ TÜRKİYE’DE BU KUYRUĞU GÖRMEDİM’

1954 doğumlu olduğunu ve eski Türkiye’yi de bildiğini aktaran Ömer Ünsal, “Zat-ı muhterem her köşeye sıkıştığında eski kuyruklardan bahsediyor. 70’lerdeki kuyruktu da bu değil mi? Kaldı ki, ben eski Türkiye’de bu kuyruğu görmedim. Türkiye tarım ve hayvancılık ülkesi olarak bilinirdi yahu. Nereye gitti hayvanlarımız, nereye gitti tarlalar? Biz göreceğimizi gördük neyse ki, ama çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği çalınıyor, yazıktır” ifadelerini kullandı.

‘TANEYLE ALIŞVERİŞ YAPIYORUZ’

Manav reyonlarının önünden geçmeye çekindiğini ifade eden Filiz Hanım, “Soğan olmuş 25-30 lira. Karpuzun diliminin dilimini satıyorlar. Domatesi, biberi, soğanı taneyle alıyoruz. Emekliye ikramiye verilecekmiş. 2 bin lira ikramiye ile yapılabilecek alışveriş ancak bir hafta on gün idare eder. Bayram geliyor, inanın konu komşuyu, akrabaları çağıramıyoruz. Masaya tatlıdır, börektir bir şeyler koymak icap ediyor. Gel gör ki, ne ikram edeceğiz, nasıl olacak? Baştakiler gitmeden bize rahat yok” sözlerini dile getirdi.