İstinaf Mahkemesi: SEGBİS savunma hakkını kısıtlıyor

İstinaf Mahkemesi, Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Gamze Taşçı hakkında verdiği 7 yıl 3 ay hapis cezası kararını bozdu. Yerel mahkemenin kararını bozan İstinaf Mahkemesi, SEGBİS'in savunma hakkına engel olduğu yönünde karar bildirdi. Hukukçular ise kararın emsal niteliği taşıdığını söyleyerek, "Diğer avukatlar ve sanıklar da bu karardan yararlanacak" dedi.

Abone ol

DUVAR - Duruşma salonlarına SEGBİS'le bağlanmayı reddederek bizzat mahkeme huzurunda savunma yapmak isteyenlerle ilgili Adana Bölge İstinaf Mahkemesi'nden önemli bir karar çıktı. Tarsus Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu sırada ve ısrarla SEGBİS'le savunma yapmak istememesine rağmen iki ayrı suçtan toplam 7 yıl 3 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan Gamze Taşçı'nın üst mahkeme başvurusunda karar açıklandı. İstinaf Mahkemesi, yerel mahkemenin verdiği kararı bozarak Taşçı'nın savunma hakkının engellendiğini belirtti. Taşçı'nın avukatı İsmail Bozkurt, "Verilen karar OHAL koşullarında getirilen bir dayatma olan SEGBİS'le mahkemeye çıkarılmanın tamamen mahkemenin takdirine bırakılmış bir koşul olmadığını görüyoruz" derken ceza hukukçusu avukat Ömer Kavili ise, "Diğer avukatlar ve sanıklar da bu karardan yararlanacaktır" dedi.

'ZORUNLULUK HALİNİN NE OLDUĞU BELİRTİLMEDEN...'

Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, geçtiğimiz Mayıs ayında, "Örgüt propagandası ve örgüt üyeliği" suçlamalarıyla yargılanan Taşçı hakkında iki ayrı suçtan toplam 7 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası verdi. Taşçı davada mahkemede hazır bulunarak savunma yapmak istedi. Fakat bu talebi kabul edilmedi. Taşçı'nın avukatı İsmail Bozkurt, karara itiraz ederek bir üst mahkemeye istinaf başvurusunda bulundu. İstinaf Mahkemesi, yerel mahkemenin verdiği hükmü bozarak, 'SEGBİS'le alınan savunmanın savunma hakkına engel olduğunu' söyledi.

Üst mahkeme, SEGBİS'te zorunluluk halinin ne olduğu belirtilmeden savunma hakkının kısıtlanacağı yönünde karar bildirdi: "694 sayılı KHK'nin 147. maddesiyle değişik CMK'nın 196/4 maddesinde öngörülen zorunluluk halinin ne olduğu belirtilmeden yargılamanın hiçbir aşamasında mahkeme salonunda hazır bulundurulmaksızın SEGBİS yöntemiyle savunması alınıp son sözü sorulmak suretiyle yargılamanın tamamlanıp savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle hükmün bozulmasına..."

'İLKE OLARAK DURUŞMAYA ÇIKARILMAK ZORUNDA'

Taşçı'nın avukatı İsmail Bozkurt verilen kararı, "OHAL koşullarında getirilen bir dayatma olan SEGBİS'le mahkemeye çıkarılmanın tamamen mahkemenin takdirine bırakılmış bir koşul olmadığını görüyoruz" şeklinde yorumladı. Bozkurt şöyle devam etti: "Mahkemenin, sanığın mahkemeye doğrudan çıkıp savunma verme talebini reddedilmesi için sanığın SEGBİS ile çıkmasının 'hukuki bir zorunluluktan' kaynaklanması gerekmekte. Eğer mahkeme 'zorunluluk, yüz yüzelik' halinden dolayı sanığın mahkemeye çıkma talebini reddederse bunu haklı bir şekilde gerekçelendirmek zorunda. Bunu yapamaması durumunda CMK'nın en temel ilkelerinden olan 'doğrudanlık' ilkesinin ihlaline neden olacaktır. Sonuç olarak tutuklu yargılanan bir sanık kendi istemi halinde ilke olarak duruşmaya çıkarılmak zorundadır. Bunun tek istisnası kanunda öngörülmeyen ancak KHK ile bu hükmün getirilmesi her ne kadar adil yargılanma hakkı ile çelişse de bu hükmün mahkemeye sınırsız sınırsız takdir hakkı vermediği de bu kararla tescillenmiştir."

'EMSAL NİTELİĞİ TAŞIYOR'

Avukat Ömer Kavili ise kararı 'hukuka uygun ve yerinde' diyerek değerlendirdi. Kavili, hakimin duruşma salonlarında sanığı 'gözlerine bakarak dinlemesi gerektiğini' söyleyerek, "İşte bu karar bunu sağlıyor" dedi. Kavili bu kararın mahkemeler tarafından verilen birçok kararı etkileyeceğini belirterek şunları söyledi, "Usule ilişkin olduğu için bu karar diğer davaları da etkiler. Emsal niteliği taşıyor. Bunda hiçbir şüphe yok. Diğer avukatlar ve sanıklar da bu karardan yararlanacaktır. Yargılamanın özü böyle bir şey. Kişinin gözünün içine bakarak aleyhindeki delilleri göstererek yargılama yapılmalı. Bu aynı zamanda yargılama güvencesi bakımından sanıkların masumiyetini korumak açısından önemli bir karar."