İstanbul'dan normalleşme manzaraları

İstanbul sokakları normalleşme adımlarıyla birlikte kalabalıklaşmaya başladı. Yeme içme mekanları yeni döneme hazırlık için tadilat işlerine girişmiş durumdalar. Devletin kendilerini unuttuğundan şikayetçi olan esnaf, önümüzdeki günlerden ümitsiz. Müşterilerine kavuşan berberler normalleşmenin ilk günününde sıkı çalışmış. İstiklal Caddesi'ne giren herkesin ateşi ölçülüyor. Her daim kalabalık olan İstiklalin ara sokakları ise eski günlerini arıyor.

Abone ol

DUVAR - Korona virüsüne karşı alınan önlemler kapsamında evlere kapanan İstanbul'da yaşayanlar iki ayın ardından sokaklara çıkmaya başladı. Berber, kuaför ve alış veriş merkezlerinin (AVM) açılmasıyla beraber Türkiye'deki salgının merkezi olan İstanbul'da hayat eski günlere dönmeye başladı. Toplu taşımadaki yoğunluk dikkat çekerken görüştüğümüz esnaf ise yetkililerden destek istiyor.

İşte 'normalleşmeye' başlayan İstanbul sokakları...

HAFTALAR SONRA KAPILARINI AÇTILAR

Kuaför ve berberler haftalar sonra müşterileriyle buluştu. Erken açıldıkları gerekçesiyle eleştirilen AVM'lerde de yoğunluk yaşandı. Ancak henüz açılma kararı almayan AVM'ler de var. Şişli'deki en kalabalık müşteriye sahip Cevahir AVM daha kapılarını açmadı. Kapıdaki görevli içerde sadece market ve eczanenin açık olduğunu söylerken, "Yönetim AVM'nin açılmasını erken bulduğu için henüz karar almadı" diyor.

Erkan Ergüler.

Buradan ayrıldıktan sonra berber ve kuaförleri geziyoruz... İlk durağımız Beşiktaş. Yıllardır ilçede berber dükkanı işleten Erkan Ergüler, dükkanı açtığı ilk gün çok sayıda müşteriyi randevuyla kabul ettiğini söyledi. Ergüler "İlk günün sonunda yorgunluktan eve gittiğim gibi uyudum" dedi. Ergüler şunları söyledi:  "Yıllardır tıraş ettiğim müşterilerim var. Kendilerini tanıyamadım. Saçları, sakalları birbirine karışmıştı. Bence berber ve kuaförlerin değeri anlaşıldı artık."

Ergüler, bakanlığın talimatlarına göre hareket ediyor. Saç yıkamıyor, fön makinesini kullanmıyor. Müşterilerinin de buna dikkat ettiğini söyleyen Ergüler zabıta ekiplerinin sık sık kontrollere geldiğini söylüyor.

Berber ve kuaför ücretlerinin yüzde 40 zamlandığı açıklanmıştı. Peki müşteriler zamlara ne diyor? Haftalarca kapılarına kilit vurdukları için ve giderlerinin de artmasından dolayı Ergüler, küçük miktarda zam yapılmasının doğru olduğunu belirtiyor. Ergüler'in anlattığına göre müşteriler de zamlardan şikayetçi değil.

İstiklal Caddesi.

'YOĞUNLUK YÜZDE 4 OLDU' 

Taksim'deyiz... Buradaki ilk durağımız İstiklal Caddesi. Cadde boyunca yürüyen insan sayısı diğer günlere göre bir hayli artmış görünüyor. Caddeye girişte bizi Beyoğlu Belediyesi'nde görevli  zabıta ekipleri karşılıyor. Ekipler caddeye giriş yapanların ateşini ölçüyor ve isteyene ücretsiz maske veriyor.

Bir zabıta görevlisiyle sohbet ediyoruz: "Dünden itibaren yoğunluk yüzde 1'den yüzde 4'e kadar çıktı. AVM'lerin ve küçük işletmelerin açılması bunda etkili oldu. Belki bir günde binlerce insanın ateşini ölçüyoruz. Ateşi yüksek çıkanları hastanelere yönlendiriyoruz. Bu uygulamamızdan halk çok memnun."

İsitklal'de yürürken Demirören AVM'nin de kapılarını açtığını görüyoruz. Ancak görevlilerin anlattığına göre çok az sayıda müşteri buraya uğruyor.

Nevizade.

MÜŞTERİ BEKLEYEN DE VAR...

İstiklal'de yürüdükten sonra ara sokaklara giriyoruz. Nevizade'deki meyhaneler kapalıyken çoğu işletmeci durumu fırsata çevirerek tadilat yapıyor. Biz de ara sokaktaki bir berbere giriyoruz. Dükkanı açıldığı günden beri sadece birkaç kişiyi tıraş ettiğini söyleyen berber, durum böyle devam ederse kapısına kilit vurup dükkanı kapatacağını söylüyor. Berber, hükümetin ekonomik anlamda esnafa sahip çıkmadığı düşüncesinde...

.

'NE İKTİDAR, NE MUHALEFET...' 

Görüştüğümüz başka bir işletmeci ise yanlış politikalar yüzünden artık geçim derdine düştüklerini söylüyor:  "Hükümetin hazinesinde para kalmamış. İki aydır korona virisüyle uğraşıyoruz. İki ayda hiçbir ülkenin ekonomisi batmaz. Şeker fabrikalarını özelleştirdiler, arazilerimizi Katarlılara sattılar. Ama bizim ekonomimiz battı. Niye? Biz açlıktan ölsek de, iflas etsek de hükümetin umurunda mı! Şimdi de seçim tartışması başlattılar. Seçim falan da istemiyoruz. Biz batmışız onlar seçim, koltuk derdinde. Ne muhalefeti ne de iktidarı... Bu süreçte esnaf olarak sahipsiz bırakıldık. Kimseye oy da vermeyeceğim. Beni düşünmeyen, beni borçlandıran bir ülkede yaşamak artık çok acı veriyor bana."

Metro.

SON DURAK METRO

Son durağımız ise Hacıosman-Yenikapı metrosu. Taksim'de metroya indiğimizde turnike girişlerine kurulan termal kameralar dikkatimizi çekiyor. Burada görevli kişi bu kameralardan ateşi yüksek çıkanların belirlendiğini söylüyor. Yine toplu taşıma kullanan insan sayısının artması da dikkatimizi çekiyor.