İşsiz gençlerin umudu tükeniyor: Kurtuluş yolu olarak gördüğüm tek yer yurt dışı

TÜİK’in verilerine göre Türkiye’de 4 gençten 1’i işsiz. Son açıklanan verilere göre ise genç işsizliğinde 0.4 puanlık düşüş var. Yeni mezun işsiz gençler, “Biz de bu verilere dahil miyiz” diye soruyor. Mezun oldukları alanda iş bulamayan birçok genç başka alanlara yönelirken çok sayıda genç de yurt dışına çıkış planı yapıyor.

Abone ol

Mahir Bağış

ANKARA - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) iş gücü rakamlarına mesafeli yaklaşılsa da mevcut haliyle dahi genç işsizlik oranları alarm veriyor. 2015 yılında yüzde 18,5 olan genç işsizlik oranı geçen 5 yılda sürekli artarak yaklaşık yüzde 25’i buldu. Bu oran her 4 gençten birinin işsiz olduğu anlamına geliyor.

Genç işsizlik verileriyle ilgili bu tabloyu üniversiteden yeni mezun olan gençlerle konuştuk. Ülkede geleceklerine dair umutların tükendiğinin altını çizen gençler TÜİK verilerinde kendilerini göremediklerini ifade etti. Artık okudukları bölümlerin mesleğini yapmaktan vazgeçen gençlerin yanı sıra çareyi yurtdışına gitmekte arayanların sayısı da az değil.

'SANIRIM TÜİK DE İŞTEN ÜMİDİNİ KESENLER ORANINA EKLEDİ'

İstanbul’da yaşayan Mustafa Gökhan Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun ve iki yıldır işsiz. Mühendislikten mezun olan öğrencilerin sosyal bilimler okuyan öğrencilere göre daha fazla iş imkanı buldukları düşüncesinin yanılgı olduğunu ifade eden Gökhan, “Yanılgı çünkü başvurduğumuz her yer en az iki yıl deneyim istiyor. Eğer deneyim yoksa asla mühendislik kadrosunda iş bulamıyorsunuz. Bulduğunuz işlerde ise en fazla bin lira maaşla çalışmanızı bekliyorlar” dedi.

İstanbul gibi bir şehirde iki yıldır işsiz olmanın çok zor olduğunu dile getiren Gökhan duygularını, “İki yıldır ailemin yanında yaşıyorum, onlar beni üniversiteye gönderirken mühendis olacağım diye inanılmaz sevinçliydiler ve gelecekten umutluydular. Şu iki yılda eve maddi olarak hiçbir katkı sunamadım. Bu durum insanı oldukça etkiliyor” sözleriyle anlattı.

TÜİK’in açıkladığı işsizlik verilerine gönderme yapan Gökhan, “İki yıldır İŞ-KUR kaydım mevcut fakat hiç ses soluk çıkmadı. Sanırım TÜİK beni işsiz ama iş bulmaktan ümidini kesmiş oranına ekledi” diye sitem etti.

'SOSYALLİKTEN UZAK DURMAK MADDİ AÇIDAN RAHATLATICI'

Pandemi döneminde internet üzerinden Almanca öğrenmeye çalıştığını belirten Gökhan, “Almanya mühendislik açısından çok başarılı bir ülke, bir ihtimal gidebilirsem belki kendime bir yol çizebilirim. Çünkü burada bir sosyal yaşamım da kalmadı, arkadaşlarımla görüşmeye gittiğimde bir çay, kahve içebilecek miyim hesabını yapmaktan yoruldum. Bu yüzden sosyallikten uzak durmak maddi olarak rahatlatıcı oluyor” dedi.

'TÜİK VERİLERİNE DAHİL MİYİM BİLMİYORUM?'

Dokuz Eylül Üniversitesi Tarih bölümünden geçtiğimiz yıl mezun olan Melike Büyük, “Mezun olur olmaz onlarca iş başvurusu yaptım fakat hiçbirine geri dönüş yapılmadı” diye konuştu.

Melike Büyük

Üniversiteye başladığında geleceğe dair çok farklı planları olduğunu belirten Büyük, “Ülkedeki liyakatsizliğin, emeğe karşı verilmeyen değerin en büyük yansıması aslında akademinin kendisidir. Akademisyen olmayı hedefleyerek başladığınız üniversitede öğretim görevlileri arasındaki ilişkileri gördükten sonra bir an önce mezun olup kaçayım diye düşünüyorsunuz” dedi.

TÜİK verilerinde yer alan genç işsizlik oranlarına şaşırdığını ifade eden Büyük, “Bir yılı aşkın süredir mezunum ve işsizim. Şimdi ben TÜİK verilerine dahil miyim bilmiyorum. İŞKUR’a başvuru yapmadım, benim gibi onlarca arkadaşım var. Bu verilerin içinde biz nereye tekabül ediyoruz sormak lazım” değerlendirmesi yaptı.

'NORMALLEŞME BAŞLAR BAŞLAMAZ GİTMEK İSTİYORUM'

Ülkeden her geçen gün umudunun azaldığını vurgulayan Büyük geleceğini yurt dışında arayacağını belirterek şunları söyledi:
“Sürekli tutunacak bir şey arıyorum fakat yok. Pandemi gibi bir kabusu yaşarken işsizlikle karşılaşınca kabus onlarca kat artıyor. Şu an için kurtuluş yolu olarak gördüğüm tek yer yurt dışı. Pandemi nedeniyle beklemek zorundayım fakat bu ülkede çalışma umudum kalmadı, normalleşme başlar başlamaz gitmek istiyorum.”

'MESLEĞİMİ YAPMAKTAN VAZGEÇTİM'

Ankara Üniversite Sosyoloji bölümünden geçtiğimiz haziran ayında mezun olan Elif Yönden de iş arayan bir genç.

Elif Yönden

“İnsanlar mezun olur olmaz iş buldun mu diye sormaya başlıyorlar. Aileden sürekli bir baskı hali var, bir işe yaramıyorsun hissini sonuna kadar yaşıyorsun” sözleriyle işsizlik sürecini anlatan Yönden sayısız iş başvurusu yaptığını söyledi. Yönden, “Bazılarından geri dönüşler aldım fakat işe girebilmek için o kadar çok mülakatla karşılaşıyorsunuz ki mutlaka birinde elenmiş oluyorsunuz” diye konuştu.

'DÜZENLİ MAAŞ ALDIĞIM BİR İŞİMİN OLMASI YETERLİ'

Mülakat süreçlerinin istihdam etmeyi değil elemeyi ön plana aldığını belirten Yönden bu süreçte yaşadıklarını da şöyle özetledi:

“Neredeyse hepsinde en az iki aşamalı görüşmeler yapılıyor. Bu işler aslında CEO pozisyonu için başvurmuşum gibi önce karakter analizi yapan testler yolluyor. Bu testi geçerseniz süreyle matematik problemi, Türkçe paragraf sorularının olduğu başka bir test gönderiyorlar. Kopya çekmediğinizi kanıtlamak için bu testlere online ve kameranız açık olarak giriyorsunuz. Bu aşamayı geçerseniz de şirket sizi zoom gibi platformlardan toplantıya çağırıyor. Kiminde bu son aşama oluyor. Kiminde ise bu aşamayı geçen şirketin genel müdürü ile yüz yüze yapılacak bir toplantıya çağırılıyor. Kısacası eskiden devlete gireceksen akraban olması gerekiyordu şimdi özel sektör de bu durumda.”

Geleceğe dair herhangi bir plan yapamadığını ifade eden Yönden, “TÜİK’e göre genç işsizlik azalmış, benim mezun olduğum sınıfta hiç kimse henüz iş bulamadı. Açıkçası inandırıcı gelmiyor. Şu an her şey kaotik bir durumda ilerliyor. Artık okuduğum bölümün mesleğini yapamayacağımı düşünüyorum en azından bu konuda umudum yok. Sadece düzenli maaş aldığım bir işimin olması yeterli” dedi.

'İŞ BULMA ÜMİDİNİ YİTİRENLERİ GÖZ ARDI ETMEMEK GEREKLİ'

Munzur Üniversitesi Araştırma Görevlisi Serdar Acun Türkiye’de özellikle son 20 yıldır genç işsizliğin yüzde 20-25 oranlarında olduğuna dikkat çekti, pandemi döneminde sadece işsizlik oranlarına göre yorum yapılmasının da yanılgıya düşüreceğini söyledi.

Serdar Acun

Süreci tam anlamak için istihdam rakamları, iş gücüne katılım oranı ve iş gücüne dahil olmayan nüfusun analiz edilmesi gerektiğini belirten Acun şöyle konuştu:

“Örneğin Ekim 2020 döneminde hem işsizlik hem istihdam hem de iş gücüne katılım oranında azalma meydana gelmiş. Yani istihdam edilen sayısı azalmış ve çok sayıda kişi iş gücü piyasasından çekilmiş. Bu durumun arkasına baktığımızda ise iş aramayan ancak iş verildiğinde çalışmaya hazır olan sayısına bakmak önemli hale geliyor. Örneğin Ekim 2019 ile Ekim 2020’yi karşılaştıralım. Ekim 2019’da iş aramayıp çalışmaya hazır olanların sayısı 515 bin iken Ekim 2020’de bu grupta olan kişi sayısı 548 bin kişi artarak 1 milyon 63 bin kişiye yükseliyor. Yani geçen yıldan bu yıla 548 bin genç iş bulma ümidini yitirmiş ancak çalışmak istemektedir. İşsizlik rakamlarına bu grubu eklediğimizde ülkedeki genç işsizliğin durumunu yaklaşık olarak görebiliriz.”

Son yıllarda kadınların iş gücüne katılma eğiliminde yaşanan artışa paralel olarak genç kadınların da iş gücüne katılımının arttığını dile getiren Acun, “Türkiye emek piyasasında toplumsal yapının bir yansıması olarak kadına yönelik geleneksel algı maalesef genç kadın işsizliğini artırmış bu durumda genç işsizliğinin yukarı yönlü hareketine neden olmuştur. Örneğin genç kadın işsizliği Ekim 2019’dan Ekim 2020’ye yüzde 0,9 puan artmıştır. Ancak genç erkek işsizliğindeki azalma işsizlik oranını azaltmıştır” dedi.