IŞİD'in Türkiye emiri 'MİT'le toplantıları' anlattı

Ankara ve Suruç katliamlarının sorumlularından IŞİD emiri Ebu Ubeyde kod adlı İlyas Aydın, SDG tarafından yakalandığı Deyrül Zor'da bazı itiraflarda bulundu. Aydın, örgütün yakarak öldürdüğü iki Türk askeri hakkında MİT'le toplantı yaptıklarını, taleplerinin yerine getirilmediğini öne sürdü.

Abone ol

DUVAR - 'IŞİD'in Türkiye emiri' olarak anılan, Ankara ve Suruç katliamlarının yanı sıra iki Türk askerinin yakılmasının sorumluları arasında bulunan Ebu Ubeyde kod adlı İlyas Aydın, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından yakalanıp götürüldüğü kampta bazı itiraflarda bulundu. İstanbul IŞİD Ana Davası'nda örgütün İstanbul lideri olarak geçen Aydın, iki Türk askerinin yakılması öncesinde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile görüşmeler yaptığını öne sürdü; askerlerin, bu görüşmelerde anlaşma sağlanamadığı için yakılarak öldürüldüğünü iddia etti.

Mezopotamya Ajansı'ndan Nazım Daştan'ın haberine göre, Aydın'ın öne sürdüğü bazı iddialar şöyle:

MİT'LE TOPLANTI İDDİASI

Aydın, MİT'in IŞİD'le bir dizi görüşme gerçekleştirdiğini, toplantılardan ikisine kendisinin de katıldığını öne sürdü. İddiaya göre, görüşmelerden biri Türkiye’nin Musul Konsolosluğu çalışanları ile Astsubay Özgür Örs'ün 1 Ocak 2016 tarihinde Kilis sınırında kaçırılıp 5 Ocak'ta bırakılması olayında gerçekleşti.

IŞİD TÜRKİYE'DEN 'SINIR GEÇİŞLERİNDE KOLAYLIK' İSTEMİŞ

Aydın, kendisinin katıldığı görüşmelerden ilkinin ise IŞİD'in esir aldığı Türk askerleri Sefter Taş ve Fethi Şahin'in kurtarılmasına odaklandığını anlattı. Üç kişilik MİT heyetinin 'tek derdinin askerleri almak olduğunu' söyleyen Aydın, IŞİD tarafının ise karşılığında sınırdan Suriye'ye geçerek örgüte katılmak isteyenlerin engellenmemesini istediğini anlattı. İddiaya göre Türk tarafı "Biz onları tutmak zorundayız. Dış güçler ve dünya bizi sıkıştırıyor, kapıları kapatın diye biz de sizi sıkıştırıyoruz" yanıtı verdi. Aydın IŞİD'in bu yanıta "Biz Türkiye'yle savaşmıyoruz" karşılığını verdiğini anlattı; "Orada bir sonuca varmadık. Onlar da biz de gidip bunun üzerine çalışalım, bundan sonra geçişler için nasıl kolaylıklar olabilir. Nasıl bir birimize zarar vermeden yürütebiliriz üzerinden tekrar görüşecektik" iddiasında bulundu.

'KÜRTLER İLE SOLCULARIN MİTİNGİNDE BOMBA PATLAMIŞ...'

Aydın, bu ilk toplantı sırasında Ankara katliamının meydana geldiğini de anlatarak, "Kapıyı vurdular bizimle konuşan yetkili dışarı çıktı. Geri geldiğinde 'Kürtler ile solcuların mitinginde bomba patlamış. Siz mi yaptınız?' diye sordu. Bizim bir şeyden haberimiz yoktu. Ben yanımdaki arkadaşa döndüm. Biz içerdeyken bizimkiler böyle bir şey yapmış olabilir mi diye sordum. Dediler bizimkiler olabilir" dedi.

İKİNCİ TOPLANTIDA BAĞDADİ'DEN ERDOĞAN'A MESAJ GÖNDERİLDİ

Aydın, bu toplantıda anlaşma sağlanamaması sonrasında 2-3 ay sonra ikinci bir görüşme yapıldığını ve burada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a iletilmesi için bir tehditte bulunduklarını öne sürdü. Aydın, Türkiye'nin sınırı geçerek IŞİD'e katılmak isteyen kişileri engellemeye devam etmesi halinde saldırı tehdidinde bulunduklarını öne sürdü; "Eğer bu yeni politikanızda ısrar ederseniz Bağdat ve Şam’ı bırakıp, Konstantiniye’yi (İstanbul) almaya hazırız. Bu, Ebu Bekir Bağdadi’in mesajıydı" diye aktardığı tehdidin Erdoğan'a iletilmesini istediklerini iddia etti.

İddiaya göre, IŞİD'ciler görüşmenin bu noktasında, örgütün kameralar önünde infaz yöntemlerini hatırlatarak iki Türk askerinin de böyle bir şekilde öldürülebileceği tehdidinde de bulundu.

'KÜRTLER İLE TÜRKLER KARŞI KARŞIYA KALSIN DİYE...'

Aydın'ın, Mezopotamya Ajansı'nın ayrıntılı olarak aktardığı bir iddiası da, MİT'in ikinci toplantıda IŞİD'in Cerablus'tan çekilmesini istediği yönünde. Aydın örgütün daha sonra 'Türkler ile Kürtlerin karşı karşıya kalması' için Cerablus'tan çekildiğini öne sürdü. Aydın, 'daha önce kaçak olarak Türkiye’ye verdikleri petrolü resmileştirmek istediklerini' de iddia etti.

ASKERLER NASIL YAKILDI?

Aydın, taraflar arasında kendisinin katılmadığı bir üçüncü toplantının daha yapıldığını ve anlaşma sağlanmayınca Bağdadi’nin Türkiye'yi hedef olarak gösterdiğini söyledi. İddiaya göre, Bağdadi'nin açıklamalarından sonra askerler yakılarak öldürüldü. Aydın'ın, "Yakan kişi olan Hasan Aydın da benim cemaatimin Adana grubundaydı. Türkiye’deyken biz beraber çalışıyorduk. Daha sonra Hecin’de öldürüldü" sözleri dikkat çekti.

IŞİD'İN SURİYE'DEKİ SON GÜNLERİNDE NE YAŞANDI?

Aydın, Mezopotamya Ajansı'nda yayımlanan ikinci bir 'itiraf' haberinde ise IŞİD'in Suriye'de SDG tarafından köşeye sıkıştırılmasının ardından hazırladığı bir planı anlattı. İddiasına göre planda, IŞİD'li ailelerin,  Türkiye'yi de dahil ettiği 'İhvancı' ülkelerden vatandaşlık alıp kaçmasını öneriyordu.

'İDLİB'DEN TÜRKİYE'YE GİDEBİLİRDİK'

Aydın, "Bu konuda Türkiye ile anlaşıp, hepsini İdlib üzerinden Türkiye’ye götürmeyi yazmıştım. Tabi bu konuda El Nusra’dan da yardım istedik. Hatta bu konuda iletişimimiz oldu. Bize yardım edebileceklerini söylediler. Ancak yazdığımız rapor Bağdadi tarafından reddedildi. Eğer dediğimi yapsalardı, bugün hepimiz bu şekilde esir düşmeyebilirdik" dedi.

Aydın’ın ismi, İstanbul IŞİD Ana Davası kapsamından hazırlanan iddianamede “örgütün İstanbul lideri” olarak geçiyor. Ankara ve Suruç katliamları başta olmak üzere beş ayrı eylemden sorumlu tutulan Aydın ayrıca, Kilis sınırında 1 Eylül 2015’te kaçırılan ve esir alındıktan sonra yakılarak infaz görüntüleri yayınlanan askerler Sefter Taş ve Fethi Şahin’in öldürülmesi olayında azmettiricilerinden biri. (Haber Merkezi)