İhraca gerekçe olan davadan Eğitim Sen'lilere beraat

Didim'de sendikal eylemlere katıldıkları için dava açılan Eğitim Sen'li öğretmenler hakkında Aydın 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi kararını açıkladı. 4 Eğitim Sen'li üye bu dava nedeniyle ihraç edilirken 2 sendika üyesi de aynı gerekçeyle açığa alınmıştı. Davanın avukatı Nedim Değirmenci, müvekkillerinin bu nedenle birçok kez mağdur edildiğini söyleyerek bundan sonra atacakları adımları anlattı.

Abone ol

DUVAR - Aydın Didim'de 2015 yılında sendikal eylemlere katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan ve bu nedenle açığa alınan, ihraç edilen Eğitim Sen'li öğretmenler hakkında mahkeme beraat kararı verdi. Eğitim Sen üyeleri Dursun Keleş, Turgay Elçi, Mehmet Sarıtaş, Gökhan Gök, Mustafa Dağlı ve Orhan Görü hakkında Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Didim'de KESK ve Eğitim Sen'in gerçekleştirdiği eylemlere katıldıkları için 'Terör örgütü propagandasından' suçlamalarından iddianame hazırlanmıştı. Davanın avukatı Nedim Değirmenci, yargılamanın 'hukuksuz' olduğunu bu nedenle müvekkillerinin ihraç edildiklerini söyledi. Mahkemenin beraat kararından sonra eğitimcilerin görevlerine iade edilmeleri bekleniyor.

SUÇ UNSURU TAŞIYAN EYLEMLER: PANKART YAZILARI

Savcılık, sendika üyelerinin 2015 yılında katıldıkları eylemde taşıdıkları, 'Savaşa ve baskı politikalarına hayır, savaşa karşı barışı savunacağız, birlikte yaşam, özgür ortak geleceğimize sahip çıkıyoruz' yazılı pankartları suç unsuru saydı. Eylem nedeniyle Aydın 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Eğitim Sen üyeleri hakkında beraat kararı verildi. Mahkeme, açıkladığı gerekçeli kararında KESK'in bu eylemlerini ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kapsamında değerlendirdi.

AYŞE ÇELİK KARARI EMSAL OLDU

Mahkeme, öğretmen Ayşe Çelik'in bir televizyon kanalına telefonla bağlanarak, 'Çocuklar ölmesin' dediği için cezalandırıldığı ve daha sonra Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali verdiği kararı emsal gösterdi. Mahkeme, sokağa çıkma yasaklarının sürdüğü 2015 yılında sokağa çıkarak 'savaşa hayır barış hemen şimdi' diyerek slogan atan KESK üyeleri hakkında şunları söyledi: “Sanıkların düşüncelerini açıkladığı bağlam ve olayların arka planı ele alındığında sanıklar 'yaşasın halkların kardeşliği', 'savaşa hayır', 'faşizme karşı omuz omuza, yaşasın halkların kardeşliği' vb sloganlar atarak Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunda yaşanan çatışmalar konusunda herhangi bir taraf göstermeksizin bir farkındalık oluşturmayı, şiddet olaylarının sona erdirilmesini amaçlamış oldukları mahkememizce değerlendirilmiştir.”

AÇIĞA ALINANLARIN GÖREVE DÖNMELERİ BEKLENİYOR

Haklarında dava açıldığı gerekçesiyle Eğitim Sen Didim Temsilcisi Turgay Elçi ve Eğitim Sen üyeleri Dursun Keleş, Mehmet Sarıtaş, Gökhan Gök çeşitli tarihlerde ihraç edildi. Orhan Görü ve Mustafa Dağlı ise bu dava nedeniyle açığa alınarak haklarında idari soruşturmalar başlatıldı. Davanın avukatı Nedim Değirmenci, Görü ve Dağlı'nın beraat kararını ibraz edeceklerini söyleyerek, "Müvekkillerim beraat kararını ibraz ettikten sonra muhtemelen haklarında artık işlem tesis edilemeyecek ve haklarındaki açığa alma kararları kaldırılarak görevlerine iade edilecekler" dedi.

Değirmenci müvekkillerinin bu olay nedeniyle birçok kez mağdur edildiğini söyleyerek şöyle konuştu: “Görüldüğü üzere aynı olayın muhatapları 3 farklı uygulama yaşayarak, yaşatılarak mağdur edildiler. Başlangıçtan itibaren üyelerimizin görev alanları dışında katıldıkları demokratik kuruluşların, üyesi oldukları sendikanın çağrısı ile katıldıkları etkinliklerin MEB Müfettişleri tarafından soruşturulmasının doğru olmadığını söyledik. İddia edilen fiiller ceza hukuk kriterlerine göre mahkemeler tarafından değerlendirilmesi gerekiyordu. Savcılığın ise 2014-2015 yılında üyelerimizin katıldıkları eylemlilikleri 2018 yılında yıllar sonra iddianame ile kamu davasına konu etmesinin de CMK'ye aykırı olduğunu savunduk. Bu fiillerin suçlama tarihleri itibariyle davaya konu edilmeleri halinde 2911 saylı yasadan yargılanacak üyelerimizin suçlamaları değiştirilerek ağır ceza yargılamalarının haksız olduğunu ifade ettik."

Peki açığa alınan ve ihraç edilen eğitimcilerin görevlerine iadeleri için hangi adımlar atılacak? Değirmenci bu soruya şu yanıt verdi: “Üyelerimiz hakkında Aydın 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi kararı haklılığımızı, savunmalarımızın doğruluğunu bir kez daha ortaya koydu. Şimdi OHAL hukuksuzluğunun açtığı yaraları hukuken gidermek için mücadeleye devam edeceğiz. Üyelerimizin ihraçlarına karşı davalar açacağız ve bu hukuksuzluğa neden olanlar hakkında gerekli yasal başvurular yapacağız."