'İddianame Suruç katliamının üzerini kapatıyor'

Suruç katliamı davasında 18 ay sonra hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianame’de 3 sanık hakkında 104’er kez müebbet hapis cezası istendi. Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu iddianameye tepki gösterdi.

Abone ol

DUVAR - 33 gencin yaşamını yitirdiği Suruç katliamından 18 ay sonra hazırlanan iddianamede sanıklar Yakub Şahin, Deniz Büyükçelebi ve İlhami Balı hakkında 104’er kez müebbet hapis cezası istendi. Hüseyin Tunç, Halil İbrahim Durgun, Hakan Şahin ve Hacı Ali Durmaz’ın da aralarında bulunduğu 12 şüpheli hakkında ise “kovuşturmaya yer yok” kararı verildi. Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu Suruç Katliamı iddianamesinin kabul edilmesine tepki gösterdi. SGDF 'Katliamın üzeri kapatılıyor' dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde gerçekleşen basın açıklamasına, Suruç'ta yaşamını yitiren Cemil Yıldız, Hatice Ezgi Saadet, Cebrail Günebakan ve Polen Ünlü'nün aileleri de katıldı. Açıklamada, "Suruç için mücadelemizi büyüteceğiz" pankartı açıldı.

Evrensel'de yer alan habere göre, Suruç yaralısı ve SGDF Eş Başkanı Ceren Çoban'ın okuduğu basın açıklamasında, iddianamenin katliamı örtbas etmek için yazıldığı vurgulandı. İddianamede sanık olarak yalnızca 3 kişi olduğunu söyleyen Çoban, "Geçtiğimiz günlerde dönemin Suruç emniyet müdürüne toplam 7 bin 500 TL ödül gibi ceza verilmişti. Açıklanan iddianame ise bir önceki mizanseniz devamıdır. 10 Ekim, Amed mitingi ve daha sonrasında gerçekleşen  IŞİD katliamlarıyla Suruç katliamının ilişkisi açığa çıkmıştır. Fakat iddianamede sanık olarak yalnızca 3 kişi vardır. Katliamın işbirlikçileri ve katliama göz yumanlar ise iddianamede yer almamaktadır. Biliyoruz ki failler yalnızca 3 kişi değildir" diye konuştu.

'GERÇEK FAİLLER YARGILANSIN'

Açıklamada, Suruç'ta yaşamını yitiren Cemil Yıldız'ın kızı Gamze Yıldız da Suruç Aileleri İnisiyatifi adına konuştu. "Ödül görünümlü cezalar adaletsizliğin somutlaşmış hali" diyen Yıldız, "Ailelerin acılarıyla dalga geçiliyor gibi adil bir hukuksal süreç işletilmiyor. 7 bin 500 gibi bir cezayı kabul etmiyoruz ve alınan bu kararlarda sözde hukuksal süreçlerde adalet kırıntısı görmüyoruz. Gerçek failler yargılanana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Suruç için Adalet Platformundan avukat Gülhan Kaya "İddianame dün elimize geçti. İddianamede 19 aylık sürecin yansımasını ve  soruşturmanın yöneliminin IŞİD olmadığını görüyoruz. Ankara katliamı sanığı Yakup Şahin'in 10 Ekim davasındaki ifadesi dosyaya eklenmiş. Yakup Şahin canlı bombanın 1 gün önce Suruç'a geldiğini söylemiş fakat iddianamede sadece olay gününe ait görüntülerine yer verilmiş. Soruşturmayı aydınlatacak hiçbir veri yok. Dosyayı bize kapatarak faillere ulaşmamız engellendi. Savcının 19 ay boyunca faillerin  haklarındaki yakalama kararına rağmen hiçbir işlem yapmadığını görüyoruz. Gizlilik kararı failleri yakalamaya dönük değil soruşturmayı kapatmak için verilmiş ve müşterilere kapatılmıştır. Esas failler yakalanana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz" şeklinde konuştu.

HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise, "Demokratik ülkelerde böyle olaylar olduğunda soruşturma açılır ama bizde sanki ölenler, yakınları, avukatları suçlu gibi davranılıyor. Bir gün mutlaka siyasi sorumluluğun üstlenildiği günlere de ulaşacağız" dedi. Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Devrimci Parti, SYKP, Devrimci Yol Devrimci Gençlik ve Sosyalist Öğrenci Hareketi temsilcileri de, iddianamenin göstermelik olduğuna dikkat çekerek adeletin yerini bulması için birlikte mücadele vurgusu yaptı.