İBB, Ziraat Bankası’nın kendisine açtığı davanın reddedilmesini istedi

İBB, Ziraat Bankası'nın Demirören'e verdiği kredilere karşılık aldığı ancak imar izni olmayan arazilerin imara açılması için açtığı davada mahkemeye yazdığı yazıda davanın reddedilmesini istedi.

Abone ol

DUVAR - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Demirören Holding’e verdiği milyonlarca dolarlık krediye karşılık aldığı araziler elinde kalan Ziraat Bankası’nın kendilerine açtığı arazilerin yeniden imara açılması talepli davanın reddedilmesini istedi. 

İBB mahkemeye yolladığı yazıda 1988 yılından beri yeşil alan olan arazilerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yetkisi olmamasına karşın 2018 ve 2019 yıllarında imara açıldığına dikkat çekerek "Parsellerin neredeyse tamamı hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadığı gibi Belediyemizden habersiz Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hazırlanan ve onaylanan imar planı değişikliğiyle villa tipi konut alanına dönüştürülmüştür" ifadelerini kullandı. Ayrıca yazıda, "özel spor alanları" kaldırılırsa bölgede yeşil alan dengesinin bozulacağına dikkat çekildi.

Demirören Holding’e verdiği krediye karşılık aldığı araziler elinde kalan Ziraat Bankası, Göktürk, Kemer Country’deki arazilerin “özel spor alanı” olarak kalmasına karar veren İBB’ye dava açmıştı. Söz konusu alanın tekrar imara açılmasını isteyen banka, “mülkiyet hakkından yararlanmasının engellendiğini” öne sürmüştü.

‘DENGE BOZULUR'

Bunun üzerine İstanbul 7. İdare Mahkemesi söz konusu arazilere ilişkin imar süreciyle ilgili bir takım bilgi ve belgeler istenmesine karar verdi. Mahkemenin istediği bilgi ve belgeleri yollayan İBB ayrıca, mahkemeye süreci tüm ayrıntılarıyla anlatan bir de yazı yolladı. Yazıda söz konusu arazilerin içinde bulunduğu Kemerköy Sitesi’nin niteliği ve tarihçesine de değinilerek projeye 1989 yılında başlandığı, 120 hektarlık araziye kurulu sitede 30 hektarlık kısmının projesine uygun ve bilinçli olarak golf alanı olarak ayrıldığı belirtildi.

Yazıda açık yeşil alanlar olarak nitelendirilen golf alanlarının dışında kalan 90 hektarlık arazi üzerinde ise dikey ve yatay yapılanmanın birlikte yer aldığı konutlar, yeşil alanlar, göletler ve diğer ortak kullanım alanlarının bulunduğu ifade edildi. Kemerköy sitesi içerisinde yüzde 25 oranında ‘Özel Spor Alanı’ adı altında oluşturulan üzerinde golf sahaları bulunan açık yeşil alanlar kaldırıldığında bölgenin tüm dengesinin bozulacağına dikkat çekildi. Yazıda ‘’Bu nedenledir ki projenin ele alındığı 1986 yılında özel spor alanı olarak ayrılan kısımlarda hiçbir yapılaşma tanımlanmamıştır. Buradan hareketle, davaya konu alanda yer alan Kemerköy Sitesi; golf sahaları, konut adaları, sosyal donatı alanları, barındırdığı göletleri, ağaçlık alanları ve hatta göllerinde yaşayan canlıları ile bir bütün olup, dava konusu plan da bütünlük göz önünde bulundurularak hazırlanmıştır’’ denildi.

‘EKOLOJİK GEÇİŞ SİSTEMLERİ YOK OLUR'

İlk planların 1988 yılında yapıldığı ve imara açılması istenen söz konusu parsellerin o zaman ‘özel spor alanı’ kullanımına ayrıldığına dikkat çekilen yazıda özetle şu ifadeler de yer aldı:

‘’Ancak imar uygulamalarının ve inşaatların başladığı 1988 yılından bu yana söz konusu alanlar özel spor alanı (golf alanları) olarak kullanımının yanı sıra açık yeşil alan olarak bir sosyal donatı niteliğinde de kullanıldığı bilinmektedir. Söz konusu alanlar sadece özel spor sahası olarak kullanılmamakta yaklaşık 30 yıldır Sitede yaşayan sakinlerin sosyal donatı alanı olarak da kullanılmaktadır. Özellikle bu 'özel spor alanı' kullanımı öngörülen dava konusu alanlarda 1988 yılında yapılan ilk planlardan başlamak üzere bugüne kadar mülkiyet sahibi kim olursa olsun hiçbir dönemde yapılaşma hakkı tanınmamıştır. Ne planlar üzerinde ne de fiilen bahse konu alanda en ufak bir yapılaşmanın olmaması bu alanların sosyal donatı alanı niteliğini bir alan olduğunu ortaya koymaktadır. Davaya konu 'Özel Spor Alanı' (Açık Yeşil Golf Alanları) kaldırıldığında bölgede açık yeşil alan dengesi tamamen bozulacaktır. Ayrıca projenin gerçekleşmesine temel teşkil eden ana yerleşim anlayışı ve bölgedeki ekolojik geçiş sistemlerinin de tamamen yok olması kaçınılmaz hale gelecektir."

'200’E YAKIN TÜR'

İBB’nin mahkemeye sunduğu eklerde öğretim üyelerinin görüşleri de yer aldı. Peyzaj mimarı bir öğretim üyesinin görüşünde ‘’Sadece Kemerköy yerleşim alanı içinde 200’e yakın tür 40 bin civarında bitki varlığı bulunmaktadır (Anonymous, 2007). Buna ek olarak alan içindeki bitki varlığı ve doğal göletler yerleşim alanı içinde farklı hayvan türleri için yaşam alanı oluşturmaktadır. Alan içindeki doğal göletler birçok balık türüne yaşam ortamı sağlarken, alanın ekolojik geçiş zonu olma özelliğinden dolayı farklı kuş türlerini de barındırmaktadır. Tüm bu bitki ve hayvan varlığı da temelde alanının kendine ait ekolojik bir sistem olmasını desteklemektedir. Özellikle yerleşke ile golf sahası içindeki bitki varlığı arasındaki geçişler, bu iki alan arasındaki ekolojik bütünlüğü desteklemekte ve bu da alanda yaşayan canlı türleri için önem arz etmektedir” ifadeleri dikkat çekti.

‘BELEDİYEDEN HABERSİZ YAPILDI'

Yazıda arazilerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı eliyle imara açıldığı anımsatılarak "Özet olarak ifade etmek gerekirse 1988 yılından bu yana özel spor alanı olarak planlı ve Kemer Yapı ve Turizm A.Ş. adına kayıtlı parsellerin neredeyse tamamı hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadığı gibi Belediyemizden habersiz Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hazırlanan ve onaylanan imar planı değişikliğiyle villa tipi konut alanına dönüştürülmüştür" denildi.

Bölge sakinleri tarafından açık yeşil alanları yok etmek amacıyla onaylanan imar planlarının iptali istemiyle davalar açıldığı vurgulanan yazıda açılan davalar sonucu söz konusu planların iptal edildiği ve kararın kesinleştiği vurgulandı. Ancak bakanlığın ufak eklemelerle benzer imar planlarını 2019 yılında tekrar hazırladığı ve onayladığı anlatılan yazıda bölge sakinlerinin bu imar planlarına da davalar açtığı ve planların iptal edildiği anımsatıldı. Yazıda bakanlığın imar planlarının mahkeme tarafından iptal edilmesinin gerekçesinin ‘bakanlığın plan yapma yetkisinin bulunmadığı’ olduğunun altı çizildi.

‘İNŞAAT YAPILABİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL'

Yazıda Ziraat Bankası’nın bu arazileri Demirören Holding’in sahip olduğu Kemer Yapı ve Turizm A. Ş. tarafından kredi borçlarına karşılık aldığı belirtilerek şöyle denildi:

"Ancak davacı Bankanın, Kemer Country yerleşkesindeki bu taşınmazların aslında golf alanı olarak kullanıldığını, Kemer Yapı ve Turizm A.Ş. tarafından tüm Site sakinlerine yerleşke içindeki konutlar satılırken projenin aslında golf alanlarıyla bir bütün olarak oluşturulduğunu, Sitenin bir konsept proje olduğunu bilmemesi mümkün değildir.

Sonuç olarak dava konusu planlar kapsamında 'özel spor alanı' olarak belirlenen bu alanlarda zaten 'inşaat yapılamayacağına dair irtifak hakkı' tesis edilmiş parseller bulunmaktadır. Bu nedenlerle planlama alanında hukuken inşaat yapılabilmesi mümkün değildir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 11.11.2020 tarih ve 1119 sayılı meclis kararı ile onaylanan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planları öncelikle alanın plansız kalması nedeniyle kamu yararı amacıyla gerçekleştirilmiştir.

Planlama alanında bulunan Kemer Country yerleşkesinde 1988 yılından bu yana yürürlükte olan ve fakat 2018-2019 yıllarında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yapılmış olan planlar ile ortadan kaldırılan 'Özel Spor Alanı' şeklindeki kullanım yeniden tesis edilmiştir. Dolayısıyla dava konusu meclis kararı, önceki durumun aynı şekilde tesis edilmesi ve yargı kararlarına göre hareket edilmesi anlamına gelmektedir."