Her köşe başında hacamat merkezi!

Sağlık Bakanlığı’nın 2014 yılında yayımladığı ‘Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Yönetmeliği’yle yasallaşan hacamat, düzenlemeye rağmen hâlâ merdivenaltı yerlerde icra ediliyor. Fatih’te neredeyse adım başı bir ‘hacamat merkezi’ bulunuyor. Evlerinin bir odasını muayenehaneye dönüştüren hacamatçılar, iyi hacamat yapmanın iman gücüyle bağlantılı olduğunu söylüyor.

Abone ol

DUVAR - İstanbul İkitelli’de cin çıkardıkları iddiasıyla halkı dolandıran ‘Manevi Şifa Merkezi’nin kaçak olduğunun anlaşılması ile kapatılması, gözleri bu tip merkezlere çevirdi. Sülük ve hacamat tedavisi, ruhsal terapi ile büyü bozma işlemleri yapan merkezlere ulaşmak sadece birkaç dakika sürüyor.

İnternetteki ilanlardan ulaşılan merkezlerin büyük çoğunluğu Fatih bölgesinde. Randevuyla çalışan yerlerde hacamat tedavisi yapanların herhangi bir ruhsat ve yetkisi olmamasına rağmen evlerinin bir bölümünü bu tedavi için ayırdıkları görüldü.

5 YILDIR HACAMAT YAPIYOR 

Atikali Mahallesi Hasan Fehmi Paşa Caddesi’ndeki iki katlı bir apartmanın giriş kat zilinde ‘Kupa Terapi Derneği’ yazıyor. Daire olarak kullanılan ve hacamat hizmeti veren evin odalarının birinde kadınlara diğerinde ise erkeklere tedavi uygulanıyor. 5 yıldır hacamat tedavisi uygulan Ayşe Hanım “Uzmanlığı”nın aileden miras olduğunu anlatıyor. Hacamata gelmeden bir gün önce hayvansal hiçbir gıda tüketilmemesi konusunda uyarıda bulanan ve 3 saatlik açlık sonrası hacamat yapıldığını söyleyen Ayşe Hanım, kupa başına 10 lira ücret aldığını ifade ediyor.

'ABDESTSİZ GELMEYİN'

Milliyet gazetesinden Çiğdem Yılmaz'ın haberi şöyle;

Hacamat işleminden geçen kişinin abdestli olması gerektiğini de kaydeden Ayşe Hanım’a, bir arkadaşımıza büyü yapıldığını ve bu büyüyü nasıl bozdurabileceğimizi soruyoruz, “Tedavisi için geldiğinizde arkadaşınız da gelsin. Onu görmem lazım, sizin anlatmanızla olmaz. Konuya çok hakim değilsiniz” diyor. Tedavi için Ayşe Hanım’ın evine gelen başka bir kadın ise yıllardır hacamat yaptırmak için Ayşe Hanım’a geldiğini ve Ayşe Hanım’ın tedaviyi İslam’a uygun bir şekilde yerine getirdiğini söylüyor.

'İMAN GÜCÜ OLMALI'

İnternet yoluyla ulaştığımız diğer bir hacamatçı da yine Fatih’te. Beyceğiz Mahallesi’ndeki 5 katlı bir apartmanın giriş katındaki dairede buluştuğumuz Yüksel ve Nazmiye Fazlıoğlu çiftinden yıllardır hacamat tedavisi yaptığını öğreniyoruz. Eve gittiğimizde bizi Nazmiye Fazlıoğlu karşılıyor ve hacamat yaptığı odaya alıyor. Odada sadece bir sedye, hacamat bardakları ve tıbbi eldiven bulunuyor. Bunların dışında yönetmelikte bulunması gereken diğer malzemeler ne yazık ki yok. Bizden kimin hacamat tedavisi olacağını öğrendikten sonra hacamatla ilgili bilgi veren Fazlıoğlu, “Eşim 10 yıldan fazladır yapıyor. 3 yıla yakındır da ben yapıyorum. Eşim oturma odasında erkeklere ben de burada kadınlara yapıyorum. İşlerimiz çok iyi. Yılın bazı günlerinde nefes dahi alamaya fırsatımız olmuyor. Hacamat tedavisini herkes yapamaz. Yapanın iman gücünün kuvvetli olması gerekiyor. İman gücüyle bu hastalardaki üç harflilerin hastadan çıkmasını sağlıyorum” diyor.

‘BÜYÜDEN KURTULMAK İSTİYORSANIZ’

Yine büyü konusunda yardımını talep ettiğimiz Fazlıoğlu hacamatın zaten büyüye iyi geldiğini söylüyor ve hacamat yaptığında okuduğu dualar sayesinde büyüden de kurtulunacağını sözlerine ekliyor. Fazlıoğlu büyüden tamamen kurtulmak istiyorsak iki sokak ileride büyüden çok iyi anlayan Arif Coşkun adında bir hocadan söz ediyor ve istersek bizi bu hocaya götüreceğini söylüyor.

Telefonla ulaştığımız Ümraniye’de bulunan ‘Ümraniye Hacamat’ın yetkilisi de hacamatın faydalarını anlattıktan sonra fiyatın 80 TL olduğunu söyleyip her sağlıklı insanın yılda 2 defa hacamat yaptırması gerektiğini söylüyor. Tamamen dine uygun yöntemleri uyguladıklarını belirten yetkili, “Tedavi için gelen kadınlara kadınlar, erkeğe erkek bakıyor. Büyüleri de bozuyor” diyor.

Prof. Dr. Selçuk Erez

PROFESÖR EREZ UYARIYOR: MİKROP KAPMA RİSKİ VAR

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez, hacamat tedavisinin lüzumsuz olduğunu belirtiyor. Erez, “Eskiden bizlere de yapılırdı, pis kanın dışarı atıldığı inancı var. Ama lüzumsuz bir yöntem. Faydası sıfır. Uygulanan bazı hastaların sırtlarında yanmalar oluyor. Diğer tarafta kan akıtılması da kişilerin mikrop kapmasına neden oluyor. Mikroplanmaya neden olan bir şey neden yapılıyor anlamış değilim. Devletin desteklememesi gerekiyor. Alternatif tıbbın önü Sağlık Bakanlığı tarafından açılmaması gerekiyor. Tıbbı bir çare varken bu yöntemlere ne gerek var. Hiçbir tedaviye yanıt vermiyor ve bir şeye yaramıyor. Tıbbı olarak tek bir faydası yok. Bu yöntemin ne Hastane de ne de evde yeri var. Sağlık Bakanlığı tarafından bazı doktorlara hacamat belgesi veriliyor. Bu belge ile bu yöntemlerin önü açılıyor. Yeterince doktorun ve hastanenin olduğu bir yerde bu uygulamaların yapılmaması gerekiyor” diye konuştu.

Haberin tamamı