HDP'den başkanlık için yeni teklif!

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Ak Parti'nin başkanlık teklifinde izlediği yolu eleştirdi. Bilgen, AKP'lilere "İsterseniz önce Genel Kurul’a getirin 330’u tamamlayın, ondan sonra komisyonda tartışılmaya devam edin. Ya da önce referandum yapılsın, sonra Genel Kurul’da tartışılsın" diye seslendi.

Abone ol

ANKARA - HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Başta Fırat kalkanı Harekatı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bilgen, Türkiye'nin Suriye politikasını eleştirdi Bilgen şöyle dedi:

"Suriye politikası başından beri yanlıştı ve o yanlışın bedelini ödüyor Türkiye. Önce IŞİD ile pazarlık yapıldı, öfkeli kalabalık olarak tarif edildi. IŞİD’le ilgili uluslararası tepkiler yükselince El Nusra ile ilişkiler devam ettirildi. Milletvekillerimiz, El Nusra ile kurulan ilişkinin Türkiye’ye pahalıya mal olacağını Meclis'te defalarca ifade etti. Nusra, Rusya’da terör örgütü olarak görülmeye başlandı ancak devlet yetkilileri, Nusra’yı böyle görmediklerini belirten ifadeler kullandı. ÖSO’nun ne kadar ılımlı muhalif olup olmadığını tüm dünya biliyor. ÖSO olarak tarif edilen yapının içinde daha önce El Kaide ile bağlantılı faaliyet yürütmüş gruplar olduğunu, ÖSO yapısı altındaki yapıların da terör örgütü olarak ifade edileceğini yakında göreceğiz."

'EL BAB'TAN YÜZLERCE CENAZE GELEBİLİR'

Bilgen, TSK'nın yürüttüğü Fırat kalkanı Harekatı sırasında, Suriye'nin El Bab kentinde meydana gelen IŞİD saldırısına da değindi. Bilgen, şunları kaydetti: "300 bin nüfuslu bir şehrin kontrolünü elinde tutan bir yapıdan bir şehri almak için, yüzlerce cenazenin Türkiye’ye gelmek zorunda kalabileceğini Türkiye siyasetçilerinin kamuoyuna söylemesi gerekiyor. ÖSO daha önce alınan köyleri bile koruyamadı ve geri teslim etti! El Bab’ı kim yönetecek? Bir köyü bile elinde tutamayan ÖSO mu, TSK mi? 'El Bab mutlaka alınmalı' diyen muhalefet lideri bu iddianın Türkiye’yi diplomatik platformlarda ne duruma düşüreceğini düşünemiyor mu? Yoksa bu politikaların sürmesi için dayatmada mı bulunuyor?"

'IŞİDİ BESLEYENLER TEMİZLEME İŞİNİ TSK'YA VERDİ'

Bilgen, Türkiye'nin Rusya ve İran'la gerçekleştirdiği temaslara da değindi: "Bir taraftan Moskova ve Tahran’la Suriye’de siyasi çözüm deklarasyonu imzalayıp, bir taraftan Suriye’de askeri operasyonun tarafı olmanın hiçbir izahı olamaz. Sadece bedelleri olur. Bu politika uluslararası taraflarca onaylanıyor mu? IŞİD’i şimdiye kadar besleyenler şimdi bunu temizleme işini adeta mayın temizleme görevi gibi TSK’ya vermişler. Irak politikası nasıl sonuçlar doğurduysa Suriye politikası da yanlış sonuçlar doğuracak. Eğer birilerine şehadet şerbeti içmek düşmüşse bunun sebebi Türkiye’yi yönetenlerin baldıran zehri içmekten vazgeçmiş olmalarıdır."

ERDOĞAN'IN SEVR ÇIKIŞINA ELEŞTİRİ

Bilgen, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Eğer durursak Sevr şartlarına döneriz" sözlerini de eleştirdi. Bilgen, şu ifadeleri kullandı: "Suriye halklarının tümüyle barışarak diyalog içerisinde, onların kazanımlarını tehdit olarak görmeden bir siyaset yürütmek mümkünken, süreç hala askeri operasyonlarla tehlikeli bir biçimde yönetilmeye çalışıyor. Bir ülke düşünün ki, Lozan’ı tartışırken 1 - 2 ay sonra 'Sevr’e döneriz' diye tehdit içerisinde olsun. Lozan’ı yetersiz olarak gören siyasi aklın şimdi 'Sevr’in pozisyonuna düşeceğiz' iddiası nasıl bir tarihi hafızaya dayanıyor? Uyarıyoruz; durmazsanız bu ülkeyi Sevr’den daha kötü, Sevr’i arar bir pozisyona sürükleyeceksiniz."

'ÖNCE REFERANDUMU YAPIN SONRA MECLİS'E GETİRİN'

HDP Sözcüsü Bilgen, başkanlık sistemi öngören anayasa değişiklik teklifine ilişkin de konuştu: "Önce imza atıp sonra anayasa içeriğini tartışmaya başlayan AKP milletvekillerine 'günaydın' diyoruz. Biz 'metni gördünüz mü imzalamadan önce' dediğimizde önemi yok diyorlardı. Şimdi yeni yeni parti kurullarında tartışıyorlar. İsterseniz önce Genel Kurul’a getirin 330’u tamamlayın, ondan sonra komisyonda tartışılmaya devam eder! Ya da önce referandum yapılsın, sonra Genel Kurul’da tartışılsın. Bütün ilkeler tersinden yapılıyor! Yedek milletvekilliği konusu bir yemdir. Parlamentonun kendisi yedek pozisyonuna düşürülüyor. Parlamentonun kendisi yedek duruma düşmüşken, milletvekillerinin yedekliğe düşürülmesi tartışılıyor. İki kelime değiştirerek paketi müzakere ile hazırlanmış gibi göstermeye çalışacaklar."

'MUHALEFET CEZALANDIRILIYOR'

Bilgen, sivil toplum kuruluşları ve medyaya yönelik baskıları ise şu sözlerle eleştirdi: "KESK’in emek için gerçekleştirmek istediği yürüyüş engellenmek isteniyor. Yol TV’nin yayını, Cumhurbaşkanı'na hakaret gerekçesiyle durduruldu. Partimize dönük hakaretlere hiçbir ceza vermeyen RTÜK’ün ne kadar tarafsız olduğu da görülmektedir. Haklarında kesinleşmiş hüküm bulunmamasına rağmen, gazetede yazıp maaşını alan insanların, terör örgütüne yakın durarak gelir elde ettiği iddiası, muhalefeti cezalandırma operasyonudur."

PERVİN BULDAN'IN ZORLA GÖTÜRÜLMESİNE TEPKİ

Ayhan Bilgen, HDP'li Meclis Başkanvekili Pervin Buldan evinden zorla alınarak ifadesi götürülmesine şu sözlerle tepki gösterdi: "Sayın Buldan’ın 50’nin üzerinde fezlekesi var. Bazı arkadaşlarımızın 100’ün üzerinde fezlekesi var. Her seferinde zorla ifade alıp bıraksanız da bu siyasi çalışmaları engellemeye dönük bir operasyon olarak görülecek. O yüzden bu yanlıştan derhal dönün. Kendinizi teselli etmeye çalışacağınıza çözüm arayın. Eğer hiçbir sorunu çözemiyor ve HDP milletvekillerini tutuklatarak halka çözüm sunacağınızı düşünüyorsanız, kendinizi aldatırsınız. Halk ölümlerin durmasını istiyor. Siz halka böyle teselli veremezsiniz." (DUVAR)