HDP mitinginden çağrı: Tecride son verin

HDP, Öcalan'a yönelik tecridi protesto etmek ve yaygınlaşarak süren açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla İstanbul'da miting düzenledi. Yapılan konuşmalarda, 'barışın ve demokrasinin önünün tıkalı olduğu' belirtilerek, birleşik mücadele çağrısı yapıldı. 88 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven canlı yayınla mitinge bağlandı.

Abone ol

İSTANBUL - HDP, İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda, 'emek, barış, adalet' mitingi düzenledi. Mitingde, başta Öcalan olmak üzere cezaevlerindeki tecrit uygulamalarına son verilmesi çağrısı yapıldı.

HDP'nin mitingine katılım için saat 13.00'ten itibaren arama noktalarında uzun kuyruklar oluştu.

Mitinge katılanlar, "Leyla Güven onurumuzdur", "Kadın, yaşam, özgürlük", "Yaşasın zindan direnişi, siyasi tutsaklar onurumuzdur", "Faşizme karşı omuz omuza", "Direne direne kazanacağı", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Hak, hukuk, adalet HDP'yle gelecek" sloganlarıyla meydandaki yerini aldı.

'HER YERDE ADALETSİZLER YAŞANIYOR'

Mitingteki ilk konuşmayı HDP Eşgenel Başkanı Sezai Temelli yaptı. Temelli, hükümete çağrı yaparak tecridin son bulmasını istedi. Ülkenin her yerinde adaletsizlikler yaşandığını belirten Temelli "Bu zulme karşı direniş sürüyor, sürecek. Bedeniyle bu mücadeleyi yürüyen sevgili Leyla Güven'e selam olsun" dedi.

Temelli konuşmasında  özetle şunları söyledi:

AÇLIK GREVLERİNDEN YÜKSELEN SESE SES VERMELİYİZ: Ükeye barış, adalet, demokrasi gelecekse bunun için bu tecride son verilmeli. Bu adaletsizliğe, zulme son vermek için bu açlık grevlerinden yükselen sese ses katmalıyız. Daha fazla geç kalmadan yetkililere çağrı yapıyorum; İstenen bir haktır, hukuktur. Gasp edilen bir hakkın yerine getirilmesidir. Bir an önce bu tecridi sonlandırın. Bunun gereği neyse onu bir an önce gerçekleştirin. Bu tecrit kırılana kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu ülkeye demokrasi ve barış gelebilmesi için bu mücadeleyi sürdüreceğiz. İşte bu sevdamızdır. Demokratik ulustur bizim sevdamız. Barış özgürlük bizim sevdamız. Herkesi bu mücadeleye davet ettik. Kapımız herkese açık dedik. Yeter ki bu ülkede insanlar yoksulluğa mahkum olmasın bu ülkeye demokrasi ve barış gelsin. Bunun adı barıştır. Bu ülkede yaşanan sorunların kavşağında tecrit vardır. Kürt meselesinde çözüm istiyorsanız bu tecride son vereceksiniz. Bu konunun muhatabı sayın Öcalan'dır.

BARIŞIN VE DEMOKRASİNİN ÖNÜ TIKALI: Bu adaletsizlik hüküm sürdükçe barışın ve demokrasinin önü tıkalıdır. Dünyanın her yerinde saygınlıkla anılan hocalarımız arkadaşlarımız yargılanıyor. Cizre'deki katliamı dike getirdi diye Şebnem hocamıza ceza verdiler. Barışın sesi duyulmasın diye. Bu mümkün mü? İşte barışın sesi sokaklarda, meydanlarda. İnatla bu sesi diriltmeye devam edeceğiz. Artık ne dediklerini, ne söylediklerini bilmiyorlar. Akla hayale gelmedik senaryolar üretiyorlar. Suriye'den elini çek diyoruz. Afrin'den elini çek diyoruz. Orada bir düzen var, sen Afrin'e gittin. Yolsuzluk hesaplarını devam ettirebilmek için Afrin'e gittin. Zeytin hırsızları o Afrin'den mutlaka çıkacak. Bizlerin mücadelesi toplumsal barış içindir. Bizim mücadelemiz bir başka dünya içindir. Zulüm Cizre'de, Şırnak'ta Amed'de... Şiddet ve zulüm her yeri kapladı.

KİM OY VERİR ONLARA: Her gün 6 işçi hayatını kaybediyor. Bu neoliberal sistem devam etsin diye çevreye duyarlı kent var edeceklermiş. Kim inanır, kim oy verir onlara... Olacak olan kadınların kentini var etmektir. İşte bunu var etmek için geliyoruz. Kadına yönelik şiddet, cinayet her gün artarak devam ediyor. Erkek egemen iktidar bu nefret söylemini her gün devam ettiriyor. Faşizm budur. İşte kentlerimizi, hayatlarımızı bu faşistlerin elinden hep birlikte alacağız. Bunlar kayyımcıdur. Bunları halkın siyasi iradesini gasp edenlerdir. Bütün Kürt illerinde bu kayyımları hep birlikte söküp atacağız. Siyasi irademizi yeniden yerellerde iktidara taşıyacağız. Kayyımları süpürüp atmak yetmez. AKP-MHP bloğunu gerileteceğiz. Yolsuzluğa karşı mücadele edeceğiz. Doğa talanına son vermek için mücadele edeceğiz.

ADAY ÇIKARTMADIĞIMIZ YERLERDE DEMOKRASİ GÜÇLERİNİ DESTEKLEYECEĞİZ: 1 Nisan'dan itibaren çoğulcu parlementer için mücadelemize devam edeceğiz. Gelin diyoruz birlikte demokrasiye ulaşalım. Bunu nasıl ki 24 Haziran'da başlattık bunu 31 Mart'ta hep birlikte başaracağız. Hep birlikte bu gücü büyütelim, güç birliği yürütelim. Biz HDP olarak üstümüze düşen görevi yapacağız. Cumhur ittifakı denilen ittifak halkın hakkını bile gasp ediyor. Bizler nerede, hangi adımı atmamız gerekiyorsa o adımı attık. Aday çıkartmadığımız yerde barış demokrasi mücadelesini hep birlikte yürüteceğiz. İşte bu gücü gördüğü için HDP'ye saldırıyor. O bize saldırdıkça biz güçleniyoruz. İşte HDP burada, HDP halktır, halk burada.

OYLARA SAHİP ÇIKACAĞIZ: Bunlar oyları çalmak istiyorlar. Oyumuza irademize sahip çıkacağız. Polisler, askerler, kaymakamalar, valiler kol kola girmişler. 91 bin oyu iptal etmek zorunda kaldılar. Çok üzgünler. Bu ülkede sizi silip atacak, bu tecridi kaldıracak halk var. 1 Nisan'da hep birlikte arkadaşlarımıza kavuşacağız. 1 Nisan'da özgürlük şarkılarını hep birlikte söyleyeceğiz. Hep birlikte özgürlük şarkıları söyleyeceğiz. Yaşasın barış, yaşasın demokrasi, yaşasın özgürlük. İstanbul bizimdir.

Temelli'nin ardından HDP İstanbul milletvekilleri ve mitinge gelen demokrasi güçlerinin temsilcileri sahneye çıkarak katılımcıları selamladı.

'LEYLA GÜVEN'İN SESİ TÜM DÜNYAYA YAYILDI'

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve Ağrı milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir konuşmasında şunları söyledi: "Zindanlardan, Hevler'e, Amed'e kadar açlık grevlerinde olanlara selam olsun. 88 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven 'Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılsın' diyor. Bu tecrit insanlık suçudur. AKP-MHP bu suça devam ediyor. Leyla Güven ve arkadaşlarının sesi tüm dünyaya yayıldı. Tecrit insanlık suçudur, bu suçu devam ettirmeyin. Öcalan'ın fikirlerinden korkuyorlar. Kürt düşmanlığını bu siyasetle yürütmeye çalışıyorlar. 100 yıl öncesinde olduğu gibi Kürtlerin köle olmasını istiyorlar. Biz görüyoruz ki Soylu, 'tecrit umurumuzda değil' diyor. Ama bilsin ki kaç yıl önce yine bu sözleri söylüyorlardı. Bu konuşmalarımızın bizim nezdinde hiçbir kıymeti yoktur. Kan ve savaş istiyorlar ama Leyla Güven ve arkadaşları Kürt meselesi çözülsün istiyor. Muhatap bellidir. Muhatap orada bekliyor. Başka bir yolu yoktur bunun. Bu sesi Kürt kadınları yükseltecektir."

'BU YOL ENGELLENEMEZ'

HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu ise açlık grevlerinin amaçlarını anlattı. Şenoğlu, "Leyla Güven'in yolu engellenemez, hakikatin gerçekleşmesi engellenemez. Canlarını, eşitlik, özgürlük, demokrasi için hiç tereddütsüz ortaya koydular. Bundan daha devrimci bir yol yok. Biz bu yolun takipçisi olacağız. Bu yol mutlaka hedefine ulaşacak. Evet yol uzun. Leyla Güvenlerin canına can katmamız lazım" dedi.

GÜVEN CANLI BAĞLANDI: YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ

88 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven canlı yayınla mitinge bağlandı. Güven sağlık sorunları nedeniyle konuşmasını kısa tuttu. Güven şunları söyledi: "Öncelikle hepinizi direniş ruhuyla selamlıyorum. Yürüttüğümüz mücadelede iyi ki varsınız, yaşasın halkların kardeşliği."

GÖZALTILARLA SON BULDU

Miting son bulduktan sonra polisler üç kişiyi gözaltına aldı. Mitingten dağılanlar gözaltıların serbest bırakılması için polise tepki gösterdi. Miting alanına girerken attıkları sloganlar nedeniyle gözaltına alındığı belirtilen bu kişiler araca bindirildi.

(DUVAR)