Hak ve Adalet Platformu Hayrettin Karaman hakkında suç duyurusunda bulundular

Hak ve Adalet Platformu, Hayrettin Karaman'dan şikayetçi oldu. Platform, konuyla ilgili basın açıklaması yaptı.

Abone ol

DUVAR - Hak ve Adalet Platformu, ilahiyat profesörü Hayrettin Karaman'ın "Sigara içen başörtülüler sanki 'Bakmayın, sizle paylaşacağım daha çok şeyim var' diyor" sözlerine tepki gösterdi. Hak ve Adalet Platformu üyelerinin Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, "Elinizi dinden ve kadınların üzerinden çekin! Biz akıl sahibi kadınlar, Kur'an’ı okuyunca haram ve helali ayırt edecek kadar izana sahibiz. Bizler, sizin çağ dışı yorumlarınıza mahkûm değiliz ve olmayacağız!" dendi. Açıklamada, Karaman'a yönelik "Dini, elinde bir kılıç gibi kadının boynunda tutan bu hükümran dili size kim öğretiyor?" sorusu soruldu.

Yeni Şafak yazarı Prof. Hayrettin Karaman, 3 Ağustos Perşembe günü kaleme aldığı yazıda "Ben başını örten ama göstere göstere sigara içen bir bayan gördüğümde şöyle bir intibaa kapılıyorum: Sanki farklı olanlara şunu diyor: 'Siz benim başımı örttüğüme bakmayın, benden ümidinizi kesmeyin, sizinle paylaşacağım daha çok şeyim var" demişti.

HELALLİK İSTEDİ

Karaman, "Başörtülü Sigara 2" başlıklı yazısında "üzdüğü kimselerden" hellalik istemiş ve "Dil ve mantık bu cümlenin öyle bir manaya çekilmesine engel olduğu halde niçin yazının bütünü bırakılıyor da kast etmediğim bir mana ele alınarak gürültü koparılıyor! Acaba maksat da bu mu; yani yazının asıl amacını gölgelemek mi?" demişti.

Hayrettin Karaman'ı protesto eden platform üyelerinden Nurten Ertuğrul, Çağlayan Adliyesi önünde okuduğu "Hayrettin Karaman'a sesleniyoruz! Kadınlardan elinizi, dilinizi çekin!" başlıklı bildiride şunları söyledi:

"İslam dinine en çok zarar veren erkek egemen bakış açısı ve yorumları olmuştur.

Bunun son örneği Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman olmuştur.

Karaman, 3 Ağustos tarihli yazısında,

‘Ben başını örten ama göstere göstere sigara içen bir bayan gördüğümde şöyle bir intibaa kapılıyorum: Sanki farklı olanlara şunu diyor: “Siz benim başımı örttüğüme bakmayın, benden ümidinizi kesmeyin, sizinle paylaşacağım daha çok şeyim var”.

Bu ifadelerde sigara içen başörtülü kadına yönelik kabul edilemez imalar yer almaktadır.

Karaman'ın ustaca perdelediği çirkin imalardan şu anlamlar da çıkar: ‘Sigara içen başı açık kadınlar zaten edep ve hayadan yoksun oldukları için onların sigara içmesi problem değildir. Siz onlar gibi değilsiniz, siz dikkat etmelisniz’.

Bu kirli bilinçaltının daha tehlikeli olduğunu düşünüyor ve mahkum edilmesi gerektiğine inanıyoruz! Nitekim, 6 Ağustos tarihli aynı konuda özür mahiyetindeki yazısında, “farklı olanlar başörtülü olmayanlar” diyerek, ayrımcılığı ve ötekine nefreti körükleyen bir dil kullanmıştır.

Vatandaşlık bağıyla bir arada bulunan bizler, “bizim değerlerimize yabancılaşmış, batılı düşünce tarzı” gibi ayrıştırıcı ifadeleri son derece sakıncalı buluyoruz.

Kadınların kategorize edilerek ayrıştırılması ve bir kısmının makbul sayılmasıtarih boyunca görülen kadın düşmanlığı örneği olmuştur.

Bu erkek ilahiyatçıların, bugüne kadar herhangi bir erkeğin giyim kuşamı, yeme-içmesi, oturması kalkması ile ilgili tek bir uyarı yazısını görmüş değiliz.

Adabı, hayayı, sınırları sadece kadın mevzu bahis olunca hatırlarlar..

Kadının gülmesi, yemesi, giyimi, hamile sokağa çıkması, sigara içip içmemesi gibi konularında sınırsız söz söyleme hakkına sahip olduklarını sanarlar.

Hak ve Adalet Platformu olarak soruyoruz:

Size bu hakkı kim veriyor?

Dini, elinde bir kılıç gibi kadının boynunda tutan bu hükümran dili size kim öğretiyor?

Biz kadınlar, dinimizi, kendini dinin merkezinde konumlandıran sözüm ona bu hocaların eril dilinden öğrenmeyeceğiz ve onlara göre yaşamayacağız!

Bu tür açıklamalar maalesef ilk olmadığı gibi, biz müslümanlar olarak hadlerini bildirmezsek son da olmayacak! Kadını potansiyel suçlu gören bu bakış açısı derhal terkedilmeli! Alimler, toplumsal bilinçaltını kabulleneceğine ıslah eden, uyaran olmalıdır.

Örtülü kadınların kıyafet, davranış şekli, makyajı gibi tümüyle şahsi tercihi olacak konular, ilahiyatçı ağzından söylendiği için din kılıfına bürünmektedir. Din/Devlet/Baba/Koca, ama ille de eril dayatma olarak sunulan bu kalıplar başörtülü kadınların sisteme dahil ‘makbul’ kadınlar olabilmesi için uyması gereken temel kurallar olarak sunulmaktadır.

Elinizi dinden ve kadınların üzerinden çekin!

Biz akıl sahibi kadınlar, Kur'an’ı okuyunca haram ve helali ayırt edecek kadar izana sahibiz.

Bizler, sizin çağ dışı yorumlarınıza mahkum değiliz ve olmayacağız!"