Haaretz: Deprem, Erdoğan’ın ‘Yeni Türkiye’ görüntüsünü paramparça etti

Louis Fishman, İsrail’in Haaretz gazetesi için kaleme aldığı analizde, depremlerin Erdoğan’ın ‘Yeni Türkiye’ye ilişkin sunduğu aldatıcı görüntüyü paramparça ettiğini' yazdı.

Abone ol

DUVAR - Maraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde yaşanan depremlerin yarattığı yıkım ve yol açtığı can kayıplarının siyaseten ne anlama geldiği, Avrupa ve ABD medyasının yanı sıra İsrail medyasında da tartışılmaya devam ediyor. Akademisyen ve yazar Louis Fishman, Haaretz gazetesi için kaleme aldığı analizde, Maraş depremlerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Yeni Türkiye’ye ilişkin sunduğu aldatıcı görüntüyü paramparça ettiği’ yorumunda bulundu. 

Fishman, “Depremlerin, yolsuzluğun ve başarısız yönetimin beraberinde getirdiği can kayıpları 35 binin üzerine çıkarken, hem Erdoğan’ın muhteşem ‘Yeni Türkiye’ vizyonunun hem de on yıllardır devam eden iktidarının temelleri gittikçe daha zayıf bir hal alıyor” ifadelerini kullandı.

‘DEPREM, ÇOK DAHA KIRILGAN BİR DEVLETİ GÖZLER ÖNÜNE SERDİ’

Cumhuriyetin kuruluşunun 100'üncü yılına atıfla 2023'ün ‘Türkiye’de şenlikli bir yıl olmasının’ beklendiğini hatırlatan Fishman, 2023’ün aynı zamanda Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasının ikinci on yılına girildiği anlamına geldiğini ve bu açıdan Erdoğan’ın ‘büyük projesi ‘Yeni Türkiye’nin nihayete ereceği’ yıl olmasının beklendiğini yazdı. 

Fishman, şöyle devam etti: “Türkiye, böylelikle bir grup karanlık ve uluslararası gücün idare ettiği zayıf bir ülke değil, güçlü, bağımsız ve askeri açıdan meydan okuyan bir devlet olacaktı. Türkiye’yi Osmanlı İmparatorluğu’nun şanlı günlerine geri döndüreceklerdi. Fakat geçen hafta yaşanan deprem, çok daha kırılgan, yakın zamana kadar saldırgan tehditler savurduğu ülkelerden bile gelen kurtarma ekibi ve yardımlara bağlı olan bir devleti gözler önüne serdi."

‘DEPREM KAÇINILMAZDI, FELAKETİN BOYUTLARI DEĞİL’

AK Parti’nin 1999 yılındaki depremin ve deprem sürecinde 'devletin sergilediği başarısızlıkların ardından' iktidara geldiğini de belirten Louis Fishman, ‘Erdoğan’ın depremi doğa ananın korkunç bir eylemi olarak tanımlamasının doğru bir değerlendirme olduğunu, fakat bunun hikayenin yalnızca bir kısmı olduğunu’ yazdı.

Fishman, “AKP’nin iktidarda olduğu 21 yıl, hayat kurtarmadı çünkü politikalarının ve popülaritesinin dayandığı, hesaplı konutlar sunmak için devasa inşaat patlamasının yaygın yolsuzluk ve baştan savma işlere dayandığı şimdi görünüyor. Acı gerçek ise şu: Üst üste yıkılan ve sakinlerini enkaz altında bırakan binalar da bunun sonuçlarından biri. Uluslararası bir jeoloğun Twitter’da söylediği gibi ‘Deprem kaçınılmazdı, felaketin boyutu değil” dedi. 

‘DEPREMLER, ERDOĞAN’IN KARŞILAŞTIĞI EN BÜYÜK ZORLUK’

‘Bu kadar ağır bir insani felaketin Erdoğan için ne gibi siyasi sonuçlarının olacağının henüz net olmadığını’ da kaydeden Fishman, ‘hükümetin elinde, ulusal söylemi öfke ve yastan umuda taşımak için her aracın olduğunu’ söyledi. Fishman, “Öte yandan, AKP’nin son yıllarda devleti yönetme konusundaki düşük performansı ve felaketin boyutuna bakılırsa, bu, kesinlikle Erdoğan’ın bugüne kadar karşı karşıya kaldığı en büyük zorluk olacak” dedi. 

‘Türkiye’nin şimdiye kadar hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyduğu şeyin yeniden inşa için istikrar’ olduğuna dikkat çeken Fishman, şu ifadeleri kullandı: “Erdoğan, pratikte kendi sınırları içinde sürekli çatışma içinde olan, kendisini eleştirenleri tutuklayan, komşu ülke Yunanistan ile gerilimi sürekli arttıran bir muhteşem Yeni Türkiye’yi yüceltti… Cumhuriyetin 100'üncü yılının parıltısına rağmen şu anda Erdoğan’ın ‘Yeni Türkiyesi’ olarak gözler önüne serilen ise somut bir başarıdan çok parça parça dökülen, aldatıcı bir görüntü." (DIŞ HABERLER)