Gülten Kaya'dan 'Ahmet Kaya filmi' tepkisi: Sanat hırsızları

Ahmet Kaya ile ilgili sinema filmi yapıldığı ya da yapılmakta olduğu şeklinde medyada yer alan haberlere ilişkin Gülten Kaya ve GAM Müzik'ten tepki geldi: Ahmet Kaya’nın hayata bakışını, düşüncelerini, yeteneklerini ve üretimini sevenlerine karşı bir sorumlulukla ya da gerçek sinemanın görsel ve estetik diliyle geleceğe yönelik olarak ‘belgeleme’ yerine, onu yağmalama girişimlerinden olan 'film' ya da 'filmler'i yapmaya çalışanların adlarını biliyoruz.

Abone ol

DUVAR - Sanatçı Ahmet Kaya’nın yasal varisleri GAM Müzik ve eşi Gülten Kaya sanatçı ile ilgili gündemde olan projelere yasal izin verilmediğini, süregelen projelere karşı da hukuki işlem başlatıldığını açıkladı.

Adı son zamanlarda sinema filmi projesiyle bir kez daha gündeme gelen Ahmet Kaya’nın hayatının beyazperdeye uyarlanacağı haberi tartışmaları da beraberinde getirdi.

Kaya’nın eşi Gülten Kaya herhangi bir yapımcıyla hiçbir koşulda bir anlaşmaya varılmadığını ve Ahmet Kaya’nın hayatının 3-4 aylık bir çalışmayla anlatılamayacağını, doğru zamanda kendilerinin de içinde bulunduğu bir çalışmayla sinemaya aktarılacağını belirtti. Gülten Kaya, Ahmet Kaya’nın adını rant odaklı bir çalışmada kullandırmayacaklarını vurguladı.

‘İKİ GÖZÜM’ 29 KASIM’DA VİZYONA GİRMEDİ

Ahmet Kaya’nın hayatının sinemaya uyarlanmasıyla ilgili tartışmalar yönetmen Gani Rüzgar Şavata’nın ‘İki Gözüm’ adlı filminin çekimleriyle başladı. 29 Kasım’da vizyona girmesi beklenen film, geçtiğimiz hafta sinema salonlarında yerini almadı.

Gülten Kaya, bugün düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Gerek basında gerek sosyal medya mecralarında Ahmet Kaya’nın hayatının film yapıldığına/yapılacağına ilişkin muhtelif spekülatif haberler yayılmaktadır. Bizim tamamen rant odaklı bu tür girişimlere onayımızın ve iznimizin olmadığını daha önce yazılı bir basın açıklamasıyla ve kesin bir dille ifade etmiştik. Buna rağmen, bahse konu spekülatif haberlerin ısrarla ve artarak devam ettiğini ve konu hakkında bir bilgi kirliliği yaşandığını üzülerek gözlemlemekteyiz.

Ahmet Kaya’nın haklarını savunmak hem ona hem de sevenlerine karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir. Ahmet Kaya ile hayatında ne fiilen ne de düşünsel olarak tek bir kez dahi yan yana gelmemiş ve daha da önemlisi onun hakkında en ufak bir fikri dahi bulunmayan bazı kifayetsiz muhterislerin Ahmet Kaya'nın aziz hatırasını pervasızca incitmelerine ve talan etmelerine, onu özleyen, öğrenmek isteyen, ya da onunla ilgili yeni bir şeyler izlemeyi veya dinlemeyi arzu eden milyonlarca hayranını istismar etmelerine, yanıltmalarına, hayal kırıklığına uğratmalarına daha fazla seyirci kalamazdık” dedi.

‘SALT TİCARİ GİRİŞİMLERLE KARŞI KARŞIYAYIZ’

“Ahmet Kaya'yı sevenlerine anlatma amacından tümüyle uzak ve sinema sanatının asgari estetik değerlerini dahi taşımayan, salt ticari olduğu son derece net bazı girişimlerle karşı karşıyayız. Hemen ifade edelim ki bizler bütün yasal korunma yollarını etkin biçimde çalıştıracağız ve bu tür girişimlere karşı hukuki haklarımızı elbette sonuna kadar kullanacağız.

Ancak olayın hukuk dışında hepimizi ve sektörü de ilgilendiren ahlaki ve vicdani boyutu da mevcuttur” diyen Kaya sözlerine şöyle devam etti:

"Ahmet Kaya’yı anlatmaya, onu filmlerin, belgesellerin öznesi yapmaya değer kılan, onun notaları, besteleri, sözleri, sesi, mücadelesi ve bütün olarak hayattaki duruşudur. Bu duruş emekle, sanatla, mücadeleyle, ahlaki değerlerle yoğrulmuştur. Ahmet Kaya için atılacak her adım, onun bu değerlerine sadakatle gerçekleşmelidir. Oysa yapılanlar Ahmet Kaya’nın vahşi bir sömürüsünden ibaret ticari bir faaliyettir. Ahmet Kaya’nın hayata bakışını, düşüncelerini, yeteneklerini ve üretimini sevenlerine karşı bir sorumlulukla ya da gerçek sinemanın görsel ve estetik diliyle geleceğe yönelik olarak ‘belgeleme’ yerine, onu yağmalama girişimlerinden olan 'film' ya da 'filmler'i yapmaya çalışanların adlarını ise biliyoruz tabii. Bunlar Ahmet Kaya/Yusuf Hayaloğlu ağzından söylemek gerekirse ‘Sanat hırsızları!’"

‘SORUMSUZLUK VE AHLAK YOKSUNLUĞUDUR’

“Ahmet Kaya’nın sanatsal varlığı ve üretimi hayatın ortasında bir hakikat olarak varlığını sürdürürken onu taklit etmeye soyunan sanat hırsızı figüranların hali de acıklıdır” diyerek eleştirilerine devam eden Gülten Kaya, “Ahmet Kaya’nın binbir emek ve özenle ürettiği eserlere ve 'gerçek' hayat öyküsüne yer verilmeden bir Ahmet Kaya filmi hazırlanması, üstelik bunun hukukun ve yasaların manipüle edilerek yapılması, üstüne üstlük basına bunun hem bir Ahmet Kaya filmi olduğunun hem de Ahmet Kaya’nın hayatının birebir yansıtılmayacağının açıkça beyan edilmesi ve bu istismarın adeta bir maharet sayılması bizlere ve sevenlerine karşı büyük bir saygısızlık, sorumsuzluk daha da ötesinde ahlak yoksunluğudur” sözleriyle Ahmet Kaya’ya karşı istismarın karşısında olduklarını belirtti.

“Ahmet Kaya şarkısı olmayan bir Ahmet Kaya filmi yapılmaya çalışılması absürt olmanın ötesinde onun üretimine katkı sunmuş değerli şairler, söz yazarları ve diğer bestecilere karşı da büyük bir hadsizlik ve büyük bir saygısızlıktır. Dolayısıyla yapılan iş bir sanatçının başka bir sanat dalı üzerinden yağmalanmasıdır maalesef” sözleriyle yapılan ve yapılmakta olan filmlerin içeriğindeki eksiklere değinen Gülten Kaya, hukuki tartışmaların da odağında olan ‘kamusal figür’ kavramıyla ilgili olarak da şunları söyledi:

"Ahmet Kaya’nın kamusal bir figür ya da çok kullanılan deyimle ‘kamuya mal olmuş’ bir sanatçı olması kimseye onun hikayesinin yağmalanması hakkını vermez. Öte yandan ‘kamusal figür’ ne demektir? İsim özelliği üzerinden baktığımızda bu ülkede milyonlarca Ahmet Kaya vardır kuşkusuz. Peki onu ayrıcalıklı ya da özel kılan nedir? Üretimi, yani eserleridir. Bir sanatçıyı eserlerinden kopararak anlattığınızda o kamusal bir figür olmaktan çıkar ve yurttaş Ahmet Kaya olur. Ya da örneğin Aşık Veysel’i türkülerinden soyutladığınızda o sadece Veysel amca olur. Böyle bir konumda da kimsenin özel hayatını film yapamazsınız zaten. Bir sanatçı ürettiği eserlerden koparılarak ya da soyutlanarak anlatılamaz ve geleceğe taşınamaz! Hayatına ve üretimine dair hiçbir gerçek bilgiye ve analize dayanmayan, uydurulmuş, kurgulanmış bir portreyi onu sevenlere ve hatta geleceğe ‘Ahmet Kaya işte bu’ diye anlatmak kimsenin haddi değildir.

‘AYLARDIR DUYGUSAL ŞİDDETE MARUZ BIRAKILIYORUZ’

Küçük bir empatiyle bakmaya çalışın lütfen: Sevdiklerinizin hayatları ve hatıraları pervasızca yağmalansa ve kamusal alana çıkarılsa ne hissedersiniz? Ben ve çocuklarımız, aylardır işte bu duygusal şiddete maruz bırakılıyoruz."

Sanatçıların ahlaki değerlere karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayan Gülten Kaya, “Maalesef kendi ahlaki değerlerini dahi henüz oluşturamamış ama sanat/film(!) yapmaya kalkışan bu kişi ve çevreler sektör içerisinde ‘Ailesiyle anlaştık, anlaşıyoruz, ikna edeceğiz, görüşmelerimiz devam ediyor’ ya da 'Bizden şu kadar para talep edildi' gibi asılsız ve pervasız beyanlarda da bulunmaktalar. Buna dair bir disiplinin kurulmadığı sektör de kirlenecek, itibarsızlaşacak ve düzmece/korsan biyografik film furyası oluşacaktır ki zaten ne yazık ki başlamış durumda. Gişe kaygılarının ötesinde, sektördeki onurlu ve ahlaklı hiç kimsenin bu ve benzeri girişimlere katkı sağlamayacağına inanıyoruz” diyerek sinema sektörüne çağrıda bulundu.

Ahmet Kaya’nın yarattığı değerleri 'film' adı altında yağmalamayı amaçlayan projelere, projelerin başında olan ve içinde yer alan kişilere karşı tüm yasal haklarını kullanacaklarını, film sektöründe bilinen dağıtım ve yayın şirketlerine gerekli yasal bildirimlerde bulunduklarını belirten Gülten Kaya açıklamalarını şu şekilde bitirdi:

“Bir gün Ahmet Kaya'nın değerli ve onurlu yaşamının filmi elbette yapılacaktır. Gerçek hayatını, onu var eden ve ona kamusal kimlik kazandıran üretimini, eserlerini, muhalif bir sanatçı olarak mücadelesini, uğruna hayatını verdiği değerleri ve Türkiye yakın tarihinin fon oluşturduğu yılları gelecek kuşaklara en doğru şekilde taşıyacak olan o filmi kızlarımız Çiğdem ve Melis, eserlerimizin yasal temsilciliğini yapan Gam Müzik ve benden duymadığınız sürece lütfen hiçbir şeye itibar etmeyiniz.

Ahmet Kaya’yı bütün değerleriyle birlikte sevenleri için en etkin biçimde korumak, yasal ve hukuki haklarını temsil eden bizlerin boyun borcumuzdur ve Ahmet Kaya halkına emanettir.”