Gültekin'i katleden Avcı: İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edilmesi iyi oldu

Pınar Gültekin'i katleden Cemal Metin Avcı, sosyal medyada ‘linç edildiğini ve bu nedenle mağdur olduğunu’ savundu. Avcı, ayrıca “İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edilmesi iyi oldu” diye konuştu.

Abone ol

DUVAR - Pınar Gültekin’i boğarak öldürdükten sonra yakan Cemal Metin Avcı, bugün 5'inci kez hakim karşısına çıktı. Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Cemal Metin Avcı ile tutuksuz sanık Mertcan Avcı, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Pınar Gültekin'in annesi Şefika Gültekin, babası Sıddık Gültekin ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Duruşma, yoklamayla başladı. 3'üncü Adli Tıp İhtisas Kurumu tarafından gelen raporun dosyaya eklenmesine, bir önceki duruşmada Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir'in 'reddi hakim' talebinin reddine karar verildi.

MAHKEME BAŞKANININ DAVADAN ÇEKİLMESİNİ İSTEDİ

Avukat Epözdemir, savunmasında, "Yaşarken yakıldığı eylem var. Raporla bu tespit edildi. 5'inci celsedeyiz. Mahkeme bir türlü ilerlemiyor. Amerika Birleşik Devletleri'ne yazılan müzekkere yazısı mahkemeye ne gibi bir katkı sağlayacak? Bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Davaya bir katkı sağlayacağını düşünmüyorum. Bu suç tek başına işlenemez. Aile yakınlarının cinayetin işlendiği eve gitmesinin nedeni, suç delillerini ortadan kaldırmaktır. Mahkeme başkanının bu davadan çekilmesini istiyorum. Adil değilsiniz ve adil de görünmüyorsunuz" dedi.

TEPKİ GÖSTEREN BABA SALON DIŞINA ÇIKARILDI

Cemal Metin Avcı'nın avukatının savunması sırasında, Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin, oturduğu yerden bir anda ayağa fırladı. Baba Gültekin, "Diri diri yakıp öldürmüş, siz hâlâ neyi savunuyorsunuz ? Yazıktır, günahtır" diyerek tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Mustafa Güneş, Sıddık Gültekin'in salondan çıkarılmasına karar verdi.

'KEŞİF ANINDA İYİ Kİ VİDEO KAYDI YAPILDI'

Sanık Cemal Metin Avcı, "Adli Tıp Kurumu raporuna kesinlikle katılmıyorum. Benim ilk yardım belgem var. Kişinin öldüğünü zaten kontrol etmiştim. Çok pişmanım. Keşke bunlar olmasaydı. Olayın ortaya çıkmasını ben sağladım. Olayların doğrusunu anlattım. Keşif anında iyi ki video kaydı yapıldı. 165 kilogramlık varili tek başıma kaldırdığım ortadadır. Varili orada kaldırmasaydım daha nelerle suçlanacaktım bilmiyorum. Adalete güveniyorum. Sağlıklı bir yargılama olacağına inanıyorum. Pişmanım" diyerek ağladı.

Cemal Metin Avcı, kendisinin 'cani biri ya da kadın düşmanı olmadığını' savunarak “Beni kitlesel linçle değil adaletle yargılayın. Bana sosyal medyada katil diyorlar. Soruyorum. Sizce ben katil miyim?” diye konuştu.

Sanık Avcı, ifadesinde 'İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesinin iyi olduğunu' da söyledi.

ARA KARAR VERİLİP DURUŞMA ERTELENDİ

HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, duruşmaya verilen 5 dakikalık arada tekrar duruşma salonuna giren Sıddık Gültekin'i Mahkeme Başkanı'nın tekrar dışarı çıkarmak istemesine, ‘Yanlış yapıyorsunuz. Suçsuz bir insanı dışarı çıkartamazsınız’ diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, duruşma düzenini bozdukları gerekçesiyle Gültekin ile Çepni'yi de polis eşliğinde salondan çıkardı. Ardından Mahkeme Başkanı ara kararını açıkladı. İstanbul 3'üncü İhtisas Adli Tıp Kurumu'ndan otopsi örneğinin bir nüshasının gönderilmesinin talep edilmesine, adliye binasındaki güvenlik önlemlerinin artırılmasına karar verip, duruşmayı erteledi.

EPÖZDEMİR: ABD'DEN BEKLENEN MÜZEKKERE YARGILAMAYA BİR ŞEY KATMAYACAK  

Duruşmanın ardından Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, açıklamalarda bulundu. ABD'den beklenen müzekkerenin yargılamaya bir şey katmayacağını ifade eden Epözdemir sözlerini şöyle sürdürdü. 

"Öncekilerin tekrarı bir duruşma oldu. Biz bu cinayetin vahşice işlendiğini ve maktulün yaşarken yakıldığını söylüyorduk. Bugün gelen raporda da bu doğrulandı. Sanıkların canavarca hisle eziyet çektirip kasten öldürdükleri ortaya çıktı. En başından beri iddiamız, bugün Adli Tıp 3'üncü İhtisas Dairesi tarafından da tescillendi. İlginç bir şekilde maktulün özel hayatı yargılanıyor. ABD'ye yazılan müzekkerede hala cevap bekleniyor. Makul sürede yargılanma hakkı ihlal ediliyor. Biz ısrarla bunun doğru bir yaklaşım olmadığını ve müzekkerenin yargılamaya bir şey katmayacağını söylüyoruz. Bunun yanı sıra bizler İstanbul'dan geliyoruz, aile Bitlis'ten geliyor. Ancak sanıklar SEGBİS'le yargılanıyor. Her celsede reddi hakim talebinde bulunmak istiyoruz. Anne, baba ve ortağın cinayette delilleri yok ettiklerini her fırsatta dile getirdik" dedi

NE OLMUŞTU

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz günü kayboldu. 5 gün sonra yapılan soruşturmanın ardından Pınar'ın eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, çıkan kavgada genç kızı boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Avcı'nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Pınar'ın kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Pınar, memleketi Bitlis'in Hizan ilçesinde toprağa verildi. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı, çıkarıldığı mahkemece 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürmek' suçundan tutuklandı. Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın telefon sinyallerinden, ağabeyiyle aynı zamanda bağ evinde olduğunu tespit edildi. Gözaltına alınan Mertcan Avcı da sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Geçen 15 Şubat'taki duruşmada Mertcan Avcı, imza atma yükümlülüğü ve yurtdışı çıkış yasağıyla birlikte tahliye edildi.

YARGITAY BOZMA KARARI VERDİ: 3 ŞÜPHELİYE İDDİANAME

Öte yandan Gültekin ailesi avukat Rezan Epözdemir aracılığıyla, sanık Cemal Metin Avcı'nın annesi Ayten A, babası Selim A. ve Şükrü Gökhan O'nun suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme suçunu işlediğini belirterek şikayetçi oldu. Muğla Cumhuriyet Savcılığı, şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Avukat Epözdemir ise karara itiraz etti. Muğla Sulh Ceza Hakimliği’nin itirazı reddetmesi üzerine Epözdemir, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kararı bozarak, 3 şüpheli hakkında iddianame düzenlenmesine karar verdi. Kararda, İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı'nın 18 Ağustos 2020 tarihli raporunda 'olay yerinde bulunan bir varil içerisinden ele geçirilen sigara izmaritlerinin şüpheliler Şükrü Gökhan ve Ayten A'nın DNA profiliyle uyumlu olduğunun tespit edildiği' bilgisi ile Selim A. ve Şükrü Gökhan O’nun kullandıkları araçların cinayetin işlendiği gün bağ evi civarında olduğunun belirlenmesi gerekçe gösterildi. (HABER MERKEZİ)