Gülsüm Kav: 2018 kadın yılı oldu

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, 2018 yılının mücadele açısından 'kadın yılı' olduğunu söyledi. Kav, '2019'dan beklentileriniz nedir?' sorusuna ise yetkililere seslenerek yanıt verdi: "İstanbul Sözleşmesi'ni ve 6284'ü uygulasınlar..."

Abone ol

DUVAR - 2018 yılını geride bıraktık... Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na göre 2018 yılında 436 kadın katledildi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen şeye rağmen 2018 için, "Mücadele açısında kadın yılı oldu" dedi. Kav'la 2018 yılının kadınlar için nasıl geçtiğini 2019 yılından beklentilerini konuştuk...

'ZOR COĞRAFYALARDA BİLE MÜCADELENİN DEVAM ETTİĞİ BİR YIL YAŞADIK'

ABD'de kadınların Trump'a karşı başlattığı eylemler, İran'da kadınların başlattığı zorunlu tutulan başörtüsünü çıkartma eylemleri, Suudi Arabistan'da kadınların hakları için mücadele etmesi... Kav, "Zor coğrafyalarda bile mücadelenin devam ettiği bir yıl yaşadık" diyor: "2018 yılının kadın yılı olduğunu düşünüyorum. Kadınlar çok büyük sorunlar yaşıyorlar ama çok canlı bir mücadele yürütüyorlar. Bu yıl böyle geçti. Geçtiğimiz yıl başında İranlı kadınların mücadelesi ve onların yaydığı özgürlük mücadelesiyle karşılaştık. İran'dan gelen bu haberlere çok mutlu olduk. Suudi Arabistan'da kadınlar hakları için mücadele etti ve kazandı. Şili'de ve İrlanda'da kürtaj eylemleri önemliydi. Bu yıl 'MeToo'nun etkileri hep sürdü. Amerika'da Trump'a karşı kadın eylemleri yaşandı."

Gülsüm Kav

'ŞİDDET DEVAM ETTİ...'

Kadın eylemlerinin hiçbir zaman bitmediğini belirten Kav, Türkiye'de kadına karşı şiddetinse devam ettiğini söyledi. Kav, "Daha zor koşullarda mücadele eden kardeşlerimizin mücadeleleri batıya kuvvet veriyor. Batıdakiler de kendilerine görev çıkarmış oluyor. Daha zor koşullarda mücadele eden kardeşlerimizi görünce 'Türkiye'de daha fazla şey yapmalıyız' diye düşünüyorum. Tunus'ta kadına şiddeti önleme tasarısı kabul edildi. Dünyada böyle önemli mücadele dolu bir yıl geçirdik. Bunun sembolik ifadeleri de oldu. Örneğin Nobel ödülü ilk kez bir kadına verildi. Me Too çok önemli bir hareket yaratıyor. Sıla Gençoğlu'nun cesaretinde, kadınların eyleminde MeToo'yu bulabiliriz. Türkiye'de şiddet devam etti. Kadınların iş gücünden dışlanması devam etti. Buna karşı canlı mücadeleler var ama Türkiye'de bu durum daha ağır yaşanıyor" diye konuştu.

"Sadece kadın cinayetleri değil çocuk istismarı yıl boyunca gündemimizde yer aldı. Bunlara karşı da tepki veren canlı bir kuvvet vardı" diyen Kav buna örnek olarak İstanbul'un Küçükçekmece ilçesindeki Kadriye Moroğlu Lisesi'ndeki öğrencilerin cinsel istismara verdikleri tepkiyi gösterdi. Kav şöyle devam etti: "Kadınların desteklenmeye ihtiyacı varken 24 Haziran seçimlerinden sonra bakanlık ortadan kaldırıldı. Olması gerekenin çok altında bir kadın temsiliyeti yaşandı. Bu kadar ağır sorunların yaşandığı kadınları kurumu ortadan kaldırıldı. Yetkililerin kadın düşmanı söylemleri yıl boyunca oldu. Bunları tek tek sayamayacağım kadar çok ama sembolik olarak Meclis başkanının tiyatro sahnesindeki kadınları kenara alması kadına bakışın sembolü oldu. Kadınlar erkeklerin izin verdiği ölçüde 'burada' dursun anlamına geliyordu. Türkiyeli kadınlar haklarına sahip çıkıyor. Bundan gurur duyuyorum."

'KADINLARIN TÜRKİYE'DEKİ GÜNDEMİ DAHA ÇOK GÜNDEME GELMELİ'

Kadınların mücadelesinin hayatın birçok alanında kendisini gösterdiğini belirten Kav, kadınların iş gücünden dışlanmasının da bu yıl arttığını söyleyerek şöyle devam etti:  "Kadınların Türkiye'deki konumu daha çok gündeme gelmeli. İş gücünden dışlanma gibi. Devlet, 11 milyon kadın ev işiyle meşgul diye kadına iş gücü verisine dahil etmiyor. Bu çok önemli ekonomik şiddet biçimi. Dolayısıyla kadınları bu seneyi de yeterince her alanda iş bulamadan bitirdiler. Ama eşitlik mücadelesi son derece canlı bir şekilde devam etti. Sokakta da kadınlar hakkını aramaya devam etti. Şule Çet davası, Helin Palandöken davası önemliydi. Birçok önemli dava var."

2019'DAN BEKLENTİ...

Kav, '2019'dan beklentileriniz nedir?' sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Grevio Türkiye'ye ilişkin İstanbul Sözleşmesi raporunu açıkladı. Türkiye'nin kadınları yeterince koruyamadığı tescillendi. Devlet kadın cinayetlerini açıklamıyordu. Ama bu sene kadınların etkisiyle İçişleri Bakanlığı bir istatistik açıkladı. Şiddet nedeniyle polis kayıtlarına göre '393 kadın hayatını kaybetti' dedi. Bunlar ilk olan şeyler. Devlet görevlilerin görevlerini yapmaması nedeniyle biz kadın örgütlerine çok sayıda başvuru var. Kamuoyunda bilinen bilinmeyen birçok davada kadınlar hak aramaktan vazgeçmediler. Bu sene daha çok şey yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Kadınlara çağrım asla yalnız değiller. Kadınlar mücadeleyi büyütecek. Devlet yetkilileri de görevlerini yapmalı. Şiddetten kurtulmamız için önce İstanbul Sözleşmesi'ni harfiyen uygulamalılar. 6284 sayılı kanunu harfiyen uygulasınlar."