Fransa'da emeklilik reformuna karşı 'sol blok'

Asıl amaç, hükümetin geri adım atmasını sağlamak, ortak hedef saptamak ve yeni toplantılar düzenleyerek geniş kapsamlı bir “sol blok” oluşturmaktır. Bir başka amacı da, adil bir emeklilik reformu için, alternatif teklifler üzerinde çalışmaktır.

Abone ol

Ali Arayıcı*

Fransa'da, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Hükümeti'nin son birkaç yıldır uyguladığı Amerikancı liberal ekonomik politikalar sonucunda, düşün ve beden emekçilerinin alım gücü düştü, işsizlik, yolsuzluk, adaletsizlik ve her alanda eşitsizlik giderek arttı. Fransa, deyim yerindeyse tam bir “sosyal patlama”nın eşiğine geldi. Bununla beraber, İslâm karşıtlığında, yabancılara yönelik ırkçı ve faşist saldırılarda da önemli bir artış gözlendi.

Son günlerde, Macron Hükümeti'nin uyguladığı politikalara karşı, halkın yapmış olduğu grev ve protestolar bunun bir göstergesidir. Demiryolu, metro, otobüs çalışanları başta olmak üzere, değişik iş kolundaki kamu çalışanlarının; Macron Hükümeti'nin emeklilik reformuna karşı, 5 Aralık 2019 Perşembe günü başlattıkları grev, 12 günden beridir sürerken, pek çok sorunu da beraberinde getirdi. Bu grevler dolayısıyla, ülke genelinde günlük yaşam neredeyse felç oldu.

HÜKÜMETİN TEKLİFİ

Her süre diyalogdan yana olduğunu belirten Başbakan Édouard Philippe, iletişimin ve diyaloğun çözemeyeceği hiçbir sorun olmadığını ileri sürüp, “hiçbir zaman sürtüşme ve inatlaşma mantığı ile olaylara yaklaşmam ve yaklaşmadım” dedi. 11 Aralık Çarşamba günü, emeklilik reformuyla ilgili yaptığı açıklamada, greve giden kamu çalışanlarına bir zeytin dalı uzattı. Ancak, Başbakan'ın önerdiği emeklilik reformu, grevdeki kamu çalışanların gereksinmelerini karşılamadı.

Hükümetin sunduğu yeni emeklilik reformunda, düşük olan emeklilik ücretinin arttırılacağı, emekli olabilmek için erkek ve kadınlarda 40 yıl prim ödeme süresinin indirileceği, kadın ve erkeklerin 60 yaşında erken emekliliğe başvurabileceği ve tam emeklilik yaşının 64'e düşürüleceği; demiryolu, metro ve otobüs çalışanları başta olmak üzere, ağır iş kolundan çalışanların 57 yaşından itibaren emekli olma hakkı kazanması gibi, çeşitli hakların sağlanması dikkat çekiciydi.

'SOL BLOK'

Fransa'da, PCF (Fransız Komünist Partisi), PS (Sosyalist Partisi), FI (Fransa İsyancılar), EELV (Yeşilciler), Génération.s (Nesiller), NPA (Anti-Kapitalist Parti) ve LO (İşçi Gücü); Macron Hükümeti'nin sunduğu emeklilik reformunu görüşmek ve ortak bir hedef saptamak üzere; 11 Aralık Çarşamba günü, Paris yakınlarında Saint-Denis'de bir araya geldi. Sol, ilk kez bu kadar geniş, kapsamlı bir işbirliği ve dayanışma içinde oldu. “Sol blok”un oluşması, uzun süredir bekleniyordu.

PCF'nin Ulusal Sekreteri, İsyancıları, Sosyalistleri, Ekolojistleri, NPA'ları, Nesilleri ve hatta LO'ları ortak bir platform içinde bir araya getirmeyi başardı. Toplantıdaki ortak açıklamanın özeti şöyledir: “Macron'un emeklilik reformunun geri çekilmesini talep ediyoruz. Hepimiz ortak bir zeminde birleştik. Hükümetin projesini tekrar geri çekmesi için, 17 Aralıkta bütün emekçilerin harekete geçmesi, mümkün olan en güçlü ve en üniter olmaları için herkese çağrıda bulunuyoruz".

TOPLANTININ AMACI

Burada asıl amaç, hükümetin geri adım atmasını sağlamak, ortak hedef saptamak ve yeni toplantılar düzenleyerek geniş kapsamlı bir “sol blok” oluşturmaktır. Bir başka amacı da, adil bir emeklilik reformu için, alternatif teklifler üzerinde çalışmaktır. PCF'nin Ulusal Sekreteri Fabien Roussel, bu konuda şunları söyledi: “İki ayağımız üzerinde yürümek zorundayız, Macron reformunun geri çekilmesini talep ediyoruz ve ayrıca siyasi güçler olarak önerilerde bulunduk”.

PCF'ye yakınlığıyla bilinen CGT (Genel İş Sendikası) adına akademisyen Catherine Perret, “CGT için, projeye karşı bir proje” görüşünü savunarak “Artık kimsenin ortak bir ölçütü yok, bu hükümetin amacı, iş hukuku reformları yapılırken olduğu gibi tüm toplu teminatları havaya uçurmak olabilir” dedi. Ayrıca, Yeşilciler adına Julien Bayou, “zorluk, anlaşmazlık noktalarını ve anlaşmazlık bahanelerini ayırt edebilmektir, çünkü yakınsama noktalarına odaklanmalıyız” ifadesini kullandı.

İRTİBAT KOMİTESİ

Sol ve aşırı sol partilerin yaptıkları ortak bir platform sonucunda, bir “irtibat komitesi” kurulması gündeme geldi. Bunun kurulması fikri, ilk kez sendikacı, siyasetçi ve demokratik solcu Gérard Filoche tarafından ortaya atıldı. Daha sonra, NPA adına Olivier Besancenot tarafından "bir istasyondaki birimimizi, bir RATP deposunu savunmak, grevcilerin yalnız olmadığını göstermek ve onlarla dayanışma içinde olmak" amacıyla, böyle bir komitenin gerekli olduğuna işaret edildi.

Üstelik, "21 Ocak'ta, bir karşı proje sunmak" için, Macron'un emeklilik reformunun iyi incelemesi gerekti. FCP'den Fabien Roussel'in önerdiği teklifler arasında, 17 Aralık'ta "grevcilerin eylem günü”nde yanında yer alınması ve "irtibat komitesi"nin PCF merkezinin olması yer aldı. Macron'un, halkın sorunlarına kayıtsız kalması ve bir çözüm yolu bulmaması karşısında; grev ve eylemlerin sonunun gelmeyeceği ve giderek ülkenin her tarafında yayılacağı uyarısında bulunuldu.

CGT, CFDT ve diğer işçi sendikaların önderliğinde, Macron'un emeklilik reformuna, hayat pahalılığına, işsizliğe, eşitsizliğe, adaletsizliğe, halkın alım gücünün düşüklüğüne, ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı; 17 Aralık Salı günü yapılan genel greve, yüz binlerce insan katıldı. “Sarı Yelekli”ler, sağlık çalışanları, eğitim ve bilim emekçileri, siyasi partiler, feministler, anti-faşist örgütler, devrimciler, sosyalistler, sivil toplumsal örgütler başta olmak üzere; konuya duyarlı herkesin katıldığı tahmin ediliyor.

*Prof. Dr./Paris