Karagümrük oyunu yoğun ve iyi düşünülmüş bir kurgunun ürünü. Buna şüphe yok. Oyunun iki stoper tarafından başarıyla icra edilmesi, başlı başına övgüye değer bir karar. Kaleci ve iki stoperin Biglia ile kurucu bir yapı oluşturdukları açıkça görülüyor. İki stoperin yavaş hareketleri, öncelikle Biglia’ın pozisyon için elverişli konum almasını gözetiyor. Bazen Erhun ya da Efe’nin, Biglia yerine seçenek olması, bana kalırsa çok hoş sürprizlere neden olabiliyor. İlk kuruculuk eyleminde iki stoper hariç bütün seçenek oluşturan futbolcuların sırtı kaleye dönük olması, bazen kısmi arızalara yol açıyor. Farioli’nin bu duruma kısa sürede çözüm bulacağını umuyorum.
Çaykur Rizespor maçında rakibin, Fatih Karagümrük'ü ikinci bölgede karşılaması, sözünü ettiğim oyun için düşünülmüş bir karşı hamleydi. Maçın bu skorla bitmesinde bu hamlenin ciddi katkısı oldu. Anlaşılan bundan böyle Karagümrük ile karşılaşan her takım ilerde baskı yapmak yerine onu ikinci bölgede bekleyecek. Aslında bu beklenilen bir sonuçtu. Eğer her rakip tıpkı Çaykur Rize gibi, Karagümrük'ü ikinci bölgede karşılamaya karar verirse, Farioli’nin bu oyuna vites artırması gerekiyor. Aslında bu haliyle bile bu oyunun bir vites yükselteme ihtiyacı var.
Belki henüz erken, çünkü sezon başındayız. Ama yine de Karagümrük'ün hem savunmanın hem de hücumun kanatlarına zenginlik katması gerekiyor gibi duruyor. Söz gelimi, bu maçta rakip ikinci bölgeye çekilmişken, savunmanın göbeğinde şekillendirilen yapı, aynı şekilde neden Balkoveç ya da Hedenstad kanatlarında işlevsel hale getirilmiyor? Rakip göbeği kapatmışken, göbekteki yapı, kenara taşınabilir. Bana kalırsa kenarda benzer bir yapı oluşturulmadan, rakiplerin kapattığı oyun göbeğini dengesiz hale getirmek pek mümkün olmayacak.
Ahmet Musa’nın çizgiyle sınırlandırılması, bence tartışmaya açık bir konu. Hem hızlı hem de ayaklarına hâkim bir oyuncuyu neden sadece çizgi oyunculuğuna mahkûm edilir? Ayrıca Ahmet Musa’yı daha efektif hale getirmek için Ergun’dan başka bir oyuncuyu daha o pozisyonların içine sokmak gerekir.
Kerim Frei, bu oyunu sabırla oynayacak zihinsel olgunluğa sahip değil. Bence Kerim'de ısrar etmek faydasız. Efe Tatlı da hala çaylak. Takımda en fazla pas hatası yapan o. Çaykur Rize maçı gösterdi ki, gol atmak için daha özgün bir final vuruş organizasyonuna ihtiyaç var. Bu oluşturulmadan, üretilen gol pozisyonları, korkarım heba edilecek. Ayrıca da iyi düşünülmüş bir kontratak planı da ihtiyaçlar arasında.
Bu oyun bu eksikliklerine rağmen Çaykur Rize takımının başını döndürdü. Çaykur Rize, tipik bir köy takıma dönüştü. Ne top yapabildi ne de bir plana sahip olduklarını kanıtlayabildiler. Karagümrük’ün çay kahve molası temposunda oynadığı bu oyuna, ortak olamadıkları gibi, hiç pozisyon bile bulamadılar.
Alanı ve zamanı ustalıkla kullanan bu oyun, eğer vites yükseltirse, Süper Lig'in tozunu attırır.