Filyasyon ekibi kime kızsın?

Filyasyon ekiplerine ilişkin duyduğumuz başlıca şikayetler arasında evde tedavi olan hastalara zamanında gidilmediği ve telefonlarının sürekli meşgul olması yer alıyor. Hastaların ve hasta yakınlarının kızdığı filyasyon ekibinin de hem sisteme hem de çalışma koşullarına yönelik şikayetleri var.

Abone ol

DİYARBAKIR - Korona virüsüyle mücadele için kurulan filyasyon ekibi, kimi eleştirilere konu olsa da, hakkaniyetle bakıldığında önemli bir görev üstlenmiş durumda. Hastaların ya da hasta ile temasta bulunmuş olanların sağlık durumunu evlerine giderek gözlemlemek, tek başına risk taşıyor filyasyon ekibinde çalışanlar için.

Sağlık Bakanlığı bir çeşit seferberlik ilan ederek bünyesinde çalışanların tümünü filyasyon ekibinde çalıştırıyor. Kimi sahada, hastaların sağlık durumunu evlerinde kontrol ediyor. Ekipte yer alan bir kısım sağlık çalışanı ise kendilerine tahsis edilen çalışma yerinde hastayla temasta olanları telefonla takip ediyor.

Sistem tam oturtulmuş olsa ve filyasyon ekibinde görev alanların çalışma koşulları gözetilseydi Sağlık Bakanlığı’nın hayırlı bir işe imza attığı söylenebilirdi. Sistem tam oturtulmadığı için hastalar ve hasta yakınları filyasyon ekibine kızıyor. Oysa filyasyon ekibinde çalışanların da sisteme yönelik eleştirileri var.

SAĞLIK BAKANLIĞI PERSONELİNİN AHVALİ

Evet, filyasyon ekibinde çalışanların da sorunları var. Şikayetlerini dile getirmek istiyorlar ancak devlet memuru oldukları için seslerini çıkaramıyorlar. Onlar seslerini çıkarmadıkça hem kendi sorunları hem de hastaların sorunları giderek artıyor.

İsimlerinin açıklanmaması koşuluyla Duvar’a konuşan filyasyon ekibi çalışanları, korona virüsü ile mücadeleye katkı sundukları için vicdanen rahat olduklarını söylediler. Filyasyon ekibi çalışanları, “Bu hastalığa yakalanmış insanlara destek oluyoruz. Bütün dünya tehlikeli bir salgın ile karşı karşıya ve herkes bu salgına karşı elinden geleni yapmalı. Biz Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışan insanlarız, öncelikle bizim bu konuda çalışmamız gerekiyor. Elimizden geleni de yapıyoruz ve bundan bir şikayetimiz yok” şeklinde konuşuyorlar.

FİLYASYON EKİBİNİN ŞİKAYETLERİ

Ancak bu açıklamanın ardından “ama” ile başlayan şikayetler geliyor: “Ama daha iyi hizmet sunabilmemiz için bizim çalışma koşullarımızın düzeltilmesi gerekiyor. Örneğin aynı ortamda çalışan sayımız bazen 25’e çıkıyor. Sabahları bir maske veriyorlar bize ama talep etmemize rağmen korona virüsü testi yapılmıyor. Maske dışında su bile verilmiyor. Bir öğün yemek veriyorlar ama İl Sağlık Müdürlüğü’nün anlaştığı yemek firmasının, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hileli ürün satanlar listesinde yer aldığını gördük. Bu nedenle dışarıda yemek istiyoruz ve buna da izin verilmiyor. Gece çalışan arkadaşlarımızı evlerine servisle bırakıyorlar. Ancak servis aracının arkadaşlarımızı evlerine bırakma süresi bazen 2 saati buluyor. Bu da en çok kadın arkadaşlarımızı zor durumda bırakıyor.”

25 kişinin kapalı bir ortamda çalışması diğer bir şikayet konusu. Filyasyon ekibinde çalışanlar, kendileri için de esnek çalışma koşullarının sağlanmasını talep ediyorlar. Filyasyon ekibinde çalışanlar, konuyla ilgili şunları söylediler:

“25 kişi bir arada çalışıyoruz. Bu kadar insanın kapalı bir ortamda çalışması riskli. Esnek çalışma olanağı verilirse işlerimizi telefonla ve bilgisayar üzerinden de yapabiliriz. Hastanın testlerini, ilaçlarını ve diğer ihtiyaçlarını bilgisayardan da takip edebilir ve sorunlarını gidermek için müdahale edebiliriz.”

EL YORDAMIYLA ÖĞRENMEK

Kaldığım binada bir adam, birkaç ay önce korona virüsüne yakalanmıştı. Filyasyon ekibinde çalışan iki kişi hastanın durumuyla ilgili bilgi almak için binaya geldi. İşlerini bitirdikten sonra cadde üzerindeki çöp konteynıra üzerlerindeki özel kıyafetleri çıkarıp attılar. O kıyafetlerde virüs var mıydı yok muydu bilemezdim elbette ama insan endişeleniyor yine de.

Filyasyon ekibi neden herkesin gözü önünde özel kıyafetlerini çıkarıp cadde üzerindeki bir çöp konteynırına atar? Bu doğru bir davranış biçimi midir? Filyasyon ekibince çalışanlar, “Ne yapsınlar?” diye soruyla karşılık veriyor ve “Belki başka hastaya gidecektir ve bu nedenle kıyafetlerini değiştirmeleri gerekiyordur. Onlara başka olanak sağlanmamış ki” diyorlar.

Peki, evlere gidip hastaların sağlık durumunu inceleyen filyasyon ekibi konuyla ilgili bir eğitim alıyor mu? Buna da olumsuz cevap veriyorlar. Genellikle biraz daha deneyimli biriyle çalışıyor ve ne yapmalarının gerektiğini el yordamıyla öğreniyorlarmış.

TESTLER YETERİNCE YAPILMIYOR

Külliye’de mesai yapanlar her sabah test oluyorlar ama filyasyon ekibinde görev alanlar, talep ettikleri halde kendilerine test yapılmadığını söylemişlerdi. Peki Diyarbakır’da hastalarla temas edenlere, korno virüsü belirtisi görenlere test yapılıyor mu?

Filyasyon ekibinde çalışanlar bu soruya da olumsuz cevap veriyorlar. “Korona virüsü şikayetiyle hastaneye gidenleri eve gönderiyorlar ve onların sağlık durumunu da biz takip ediyoruz. Durumu ağırlaşanlar hastaneye kabul ediliyor. Birçok kişi evde kullandığı ilaçlarla tedavi olup atlatıyor hastalığı. Bunlar, Sağlık Bakanı’nın verilerinde yer almıyor. Sağlık Bakanı’nın her gün paylaştığı verilerin içinde bazı ölüm vakaları da yer almıyor çünkü virüsten değil başka hastalıktan hayatını kaybettiği yazıyor hastane raporunda. Vaka sayısının çok olduğu illerde Sağlık müdürlerine baskı yapılıyor. Baskı en tepeden en aşağıdakine kadar ulaşıyor. Vaka sayısının düşük gösterilmesinin nedenlerinden biri bu baskılardır.”

Bir ara korona virüsünün pik yaptığı Diyarbakır’da filyasyon ekibinin çalışma koşulları, sorunları ve talepleri böyle. Hal böyleyken filyasyon ekibinden şikayet etmeden önce, sorun sistemde mi, yoksa ekibin kendisinde mi diye düşünmeye gerek var.