Fethullah'ın polislerinin kod adı: Coplar!

Fethullah Gülen’in devlet kademelerindeki örgütlenmelerine ilişkin Türkiye’de basılan ilk kitap olan “Fethullah’ın Copları”nın yazarı Zübeyir Kındıra’nın ikinci kitabı “Şeytanın İmamları” çıktı. Kındıra, Fethullah Gülen Cemaatinin devlete nasıl sızdığını, CIA tarafından nasıl kullanıldığını tüm detaylarıyla anlatıyor.

Abone ol

Serkan Alan

Zübeyir Kındıra, Şeytanın İmamları, Siyah Beyaz Yayınları, 2017.

DUVAR - Fethullah Gülen Cemaatinin Emniyet’teki örgütlenmesine ilişkin ilk kapsamlı çalışma niteliğindeki “Cemaat’in Copları” kitabının yazarı Zübeyir Kındıra’nın son kitabı “Şeytanın İmamları” 20 Şubat’ta okurlarla buluştu. İlk baskısının birkaç saat içinde tükenmesiyle üç günde üçüncü baskısı yapılan kitapta Kındıra, Fethullah Gülen Cemaatinin devlete nasıl sızdığını, CIA tarafından nasıl kullanıldığını tüm detaylarıyla anlatıyor. Gazeteci İsmail Saymaz’ın önsözle, gazeteci Uğur Dündar’ın da kapak tanıtım yazısıyla katkıda bulunduğu ‘Şeytanın İmamları’nın son sözünde Kındıra şöyle diyor, “TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonuna çağrılacaklar listesindeydim ama sonra AKP’li üyeler beni dinlemek istemediler, çağırmadılar. 17 yıl önce de bu zihniyetler dinlemek, anlamak istememişlerdi. Sonra ‘Sen haklıymışsın’ dediler. Şimdi dinleselerdi eğer yazdıklarımı ve bu bilgilerin devletin arşivindeki adreslerini anlatacaktım onlara…”

GÜLEN VE ÖRGÜTÜN TARİHÇESİ

"Fethullah’ın Copları" kitabının 17-25 Aralık operasyonları ve 15 Temmuz darbe girişimini de içeren genişletilmiş baskısını hazırladığı sırada Gökova’da saldırıya uğrayan Kındıra’nın yeni kitabı iki bölümden oluşuyor. İlk bölümünde uzun süredir Türkiye’de etkin olan, devletin önemli kademelerinde yapılanan örgüt anlatılıyor. Gülen’in hayatı ile örgütün ilerleyiş tarihi eş zamanlı aktarılıyor. FETÖ’nün kuruluş aşamasından günümüze uluslararası bağları ve bu yapılarla ilişkilerine odaklanılıyor. FETÖ’nün politikaları, kullandığı özel dil, yapılanması, imamların isimleri ile birlikte veriliyor.

KIRIK COP

Kitabın ikinci bölümünde örgütün etkin olduğu polis yapılanması ve operasyonlar ile operasyonu üstlenen cemaat mensupları anlatılıyor. “İmam ve Şakirt Polis”leri ‘coplar’ olarak tanımlayan yazar 90’lı yıllarda başlayan cemaat operasyonlarının özellikle AKP iktidarı döneminde zirveye ulaştığını aktarıyor. Yazar Zübeyir Kındıra, Necip Hablemitoğlu’dan Hrant Dink suikastına kadar uzanan infazlarda parmak izleri bulunan cemaat mensubu kamu görevlileriyle ilgili araştırma sonuçlarını paylaşıyor. Bugün ‘Kumpas Davası’ olarak nitelendirilen Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Poyrazköy, Şike, İrtica ile Mücadele Eylem Planı, Fuhuş davaları gibi cemaatin etkisinin olduğu davalar da bu bölümde ele alınıyor.

'YENİ UYARILAR YAPMAK LAZIM'

15 Temmuz darbe girişimi öncesinde cemaate ilişkin araştırmalarını paylaştığında tepkiler alan ve baskılara maruz kalan yazar yeni kitabıyla bu yapıyla daha doğru mücadele edebilmek için gerçekleri gün yüzüne çıkarma gayesinde olduğunu belirtiyor.

Kındıra, darbe girişimi sonrası yapılan mücadeleye ilişkin şu soruları yöneltiyor: “Devlet uyanmış gibi görünüyor. Mücadele kanlı bir şekilde sürüyor ama yeterli mi? Gerçekten temizlik yapılabiliyor mu? Kırk yılda ilmek ilmek işlenerek yapılandırılan bu örgüt ağı çözülebiliyor mu? Kriptolar yerini koruyor mu? Devletin kılcal damarlarına kadar her noktasına yerleşen bu örgütün şakirtlerinden boşaltılan yerlere kimler geliyor? Örgüt yeni taktik mi uyguluyor? Örgütün içinden yeni bir örgüt mü çıkıyor? Bu soruların yanıtlanması lazım.”

'BELKİ MİT’TEN BİR AÇIKLAMA GELİR'

Kitapta paylaşılan belgeler de dikkat çekici. FETÖ’nün Hava Kuvvetleri İmamı olduğu iddia edilen firari Adil Öksüz ile ilgili belge de onlardan biri. Adil Öksüz ile ilgili birçok iddia olduğunu belirten yazar Öksüz’ün MİT elemanı olduğunu söylüyor ve AKP- Cemaat kavgası başladıktan sonra MİT tarafından elemanlaştırıldığı iddiasını belgesiyle paylaşıyor. Kındıra bu bilgilerin ve paylaştığı belgenin ardından, “Belki MİT’ten bir açıklama gelir” diyor.

'15 TEMMUZ, KINDIRA’NIN SUSTURULDUĞU GÜN BAŞLADI'

Gazeteci İsmail Saymaz, Şeytanın İmamları’nın önsözünde, “Bu devlet, Zübeyir Kandıra’nın 1999 yılında işaret ettiği polis şeflerini, vaktiyle mercek altın alıp izini sürse 15 Temmuz’daki darbe teşebbüsü gerçekleşmezdi” diye yazdı.

Kitabın arka kapağındaki tanıtım yazısını yazan gazeteci Uğur Dündar ise örgütün siyasi ayağının henüz ortaya çıkarılmadığını belirterek “Bazı kitaplar vardır ki yazmak, mangal gibi yürek ister. İşte elinizdeki eser onlardan biri” dedi.