Fehmi Koru: Derin cemaat araştırılmalı

Gazeteci Fehmi Koru, Gülen cemaatiyle ilgili "Derin cemaat üzerinde durulmalı. Tüm örgütlerde bir görünen bir görünmeyen var" yorumunda bulundu. Koru, yurtdışındaki okulların kapatılması için "En hayıflandığım konu" dedi.

Abone ol

Nergis Demirkaya  demirkayanergis@gmail.com

DUVAR - 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu bugün gazeteci yazar Fehmi Koru’yu dinledi. 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturması sürecinde AK Parti ile Gülen arasında arabuluculuk yapmasıyla bilinen Koru, 15 Temmuz’u 'ahlaksız bir darbe' olarak nitelendirdi.

Cemaati 1998’li yıllarda, 2016’da darbe yapacak bir hareket olarak görmenin mümkün olmadığını söyleyen Koru, "Sadece ben değil, destek veren birçok kişi son 1 yılda ya da 17-25 Aralık sürecinde bunu fark etti" dedi.

'LİDERLERİN MEKTUPLARIYLA OKUL AÇTILAR'

Cemaatin 90’lı yıllarda yurtdışına açıldığını anlatan Koru, bu yapının cumhurbaşkanı, başbakan düzeyinde desteklendiğini hatırlattı ve ekledi: “Ellerine mektuplar veriliyordu. Gittikleri ülkelerdeki liderler de Türkiye’yi temsil ediyor diye yardımcı oluyordu. Değerlendirirken bunları da ele almakta fayda var."

Koru, 28 Şubat’tan sonra başörtüsü için yapılan teferruat açıklamasının hatırlatılması üzerine, cemaatin 28 Şubat’tan yararlanan değil zarar gören taraf olduğunu, çok rahatsız olduklarını anlattı. Koru, Gülen’in saçı, tırnağına kutsallık atfedildiği iddialarını da reddetti, "Tüm samimiyetimle söylüyorum bırakın görmeyi, duymadım da" dedi.

GÜLEN’İN MEKTUBU

Gazeteci Koru, 17-25 Aralık sürecinde Gülen’den getirdiği mektupla ilgili soruları da yanıtladı. Gülen’in yanına nabız tutma, gerçekten 17-25 Aralık'ın arkasında olup olmadığını anlamak için gidildiğini anlatan Koru, "17 Aralık darbe mi?" sorusuna, "Hükümeti devirmeye dönük bir girişim olduğunu, masum bir operasyon olmadığını bugün çıkarıyorum" yanıtını verdi.

'EN HAYIFLANDIĞIM KONU OKULLARIN KAPATILMASI'

Yurtdışındaki okulların kapatılması için ‘en hayıflandığım konu’ diyen Koru, derin cemaatten bahsetti: "Derin cemaat üzerinde durulmalı. Tüm örgütlerde bir görünen bir görünmeyen var. Bugün FETÖ denilen durumun o derinin eseri olduğu kanaatindeyim. Ama 10 kişi mi, 10 bin kişi mi bilmiyorum. İnsanları istismar eden derin bir ekibin olduğu kanaatindeyim” dedi.

'AKLIMI ZORLUYOR'

Koru, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili kuşkularını da paylaştı. Devlet katında hiç haberdar olunmadığı açıklamalarını şaşkınlıkla karşılayan Koru, “15 Temmuz hazırlığından hiç haberdar olunmaması benim aklımı zorluyor. Kuşkularım var. Eğer gerçekten yoksa yapılması gereken şeyler var demektir" yorumunda bulundu.

Koru’ya AK Parti-Cemaat ilişkisi de soruldu. Bu ilişkinin bir yol arkadaşlığı olarak tanımlanabileceğini anlatan Koru, ama en başından itibaren iki tarafın da birbirine kuşkuyla yaklaştığını kaydetti. Koru, “İktidar paylaşımı yok. Tayyip Erdoğan İktidar paylaşmadı. Bu nedenle 25 Aralık’ta ne umdularsa bulamadılar” diye konuştu.

'KORKU İMPARATORLUĞUNDA YAŞAMAK İSTEMİYORUM'

'FETÖ’yle mücadele sürecini değerlendiren Koru, "Ben korku imparatorluğunda yaşamak istemem. Korkularla hareket eden bir toplumda halkın yarın nasıl hareket edeceğini bilemezsiniz. İktidar bunu dikkate almalı" önerisinde bulundu.

GÜLEN’İN İADESİ

Koru, Gülen’in iade süreciyle ilgili de konuştu. Koru, “Bence yanlış yapıyorsunuz orada kaldığı sürece burada söyledikleriniz daha iyi anlaşılır. Devlet olarak istemekte haklısınız ama iktidara nasıl bir katkı yapacağını bilemiyorum” dedi.

BAYKAL KASETİ

CHP eski Genel Başkanı Baykal’la ilgili kaset tartışmalarının açılması üzerine Koru, bunun çok hassas bir konu olduğunu ve kuşkulu olduğunu söyledi, “Bağımsız hareket eden bir akıl o işi yapmış olabilir” yorumunu yaptı.