EYT: Taraflarla görüşmezseniz yeni sorunlar çıkar

Birgün yazarı Aziz Çelik, Çalışma Bakanlığının EYT için taraflarla görüşmeden geliştireceği politikaların adil ve kapsayıcı olmayacağını ve yeni sorunlara yol açacağını belirtti.

Abone ol

DUVAR- Birgün yazarı Aziz Çelik, iktidarın EYT sorununu bir seçim yatırımı olarak ele almasının doğuracağı sonuçları değerlendirdi, kapalı kapılar ardında ve konunun taraflarıyla görüşmeden atılacak adımların kapsayıcı ve adil olmayacağına dikkat çekti.

Aziz Çelik'in, birkaç gün farkla emekliliği yıllarca gecikenler, beklerken maaş kaybına uğrayanlarla ilgili sorunları ele aldığı "EYT: Kapıda bekleyen tehlikeler!" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"Sosyal politika kökenli bir bakan olmasına rağmen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, bakanlık görevine atandığı Nisan 2021’den bu yana yılda üç kez toplaması gereken Üçlü Danışma Kurulu’nu (ÜDK) toplamadı. Bu kurul sendika, işveren ve bakanlık temsilcilerinden oluşuyor ve çalışma hayatına ilişkin sorunları ele alıyor. Bu kurul en son Mart 2020’de toplandı. Oysa yılda üç kez toplanması gerekiyor. EYT konusu bu kurulda ele alınmalıdır.

Hükümet 2010 Anayasa Referandumu ile anayasal bir statü kazandırdığı Ekonomik ve Sosyal Konseyi de (ESK) 13 yıldır toplamıyor. Madem toplamayacaktınız neden Anayasa’ya koydunuz? EYT gibi ekonomik ve sosyal boyutları olan kapsamlı bir konu neden EYT derneklerinin ve temsilcilerinin de katıldığı bir ESK toplantısında ele alınmadı? Hükümet başka sosyal konularda olduğu gibi EYT konusunda da katılıma ve sosyal diyaloga dayalı yasal ve anayasal mekanizmaları devre dışı bırakıyor. EYT konusu çalışanların ezici çoğunluğunu ilgilendiren bir mesele, bu nedenle şeffaf ve katılıma dayalı bir çözüm üretilmesi büyük önem taşıyor. Hükümet EYT konusundaki önerilerini vakit geçirmeden sendikalara ve EYT derneklerine sunmalı ve onlarla mutabakat halinde bir çözüm oluşturmalıdır. Aksi halde bu çözüm de dikiş tutmayacak, sosyal güvenlik sisteminde halen var olan çarpıklıkları daha da büyütecektir.

8 EYLÜL 1999 SONRASI SİGORTALILARI BEKLEYEN TEHLİKE

Daha önce de defalarca yazdım. 08.09.1999 öncesi işe başlayanlar bu tarihte çıkarılan 4447 sayılı Yasa ile büyük haksızlığa uğradılar ve emeklilikleri 15-17 yıl kadar gecikti. EYT sorunu bu hukuksuzluktan ortaya çıktı. Bu sorunun çözümü şarttır. EYT adaletsizliği sona ermelidir. Ancak emeklilikte gecikme ve yaş sorunu sadece 08.09.1999 öncesi sigortalılarla sınırlı değil. Daha açık anlatayım: 08.09.1999 tarihinden bir gün, bir hafta, bir ay veya bir yıl sonra sigortalı olanlar açısından emekliliğe hak kazanmada erkeklerde 17 kadınlarda ise 20 yıla varan gecikmeler olacak. Oysa sosyal güvenlik sistemi bir bütündür. Yapılan düzenlemeler adil, hukuki ve dengeli olmalıdır. Bu nedenle EYT sorunu çözülürken 08.09.1999 sonrası için getirilen sert geçiş hükümleri yumuşatılmalı ve bu tarihten sonra işe girenler açısından yeni bir düzenleme yapılmalıdır.

Kuşkusuz emeklilik sisteminde zaman içinde değişiklikler olabilir. Emeklilik yaşı zaman içinde yükselebilir. Ancak bunun adil bir geçiş sistemi içinde olması gerekir. Bir gün sonra işe girenlere 17-20 yıl arasında farklı bir uygulama adil, makul ve hukuki olamaz. EYT sorununun çözümüyle birlikte 08.09.1999 sonrası işe girenleri da kapsayacak daha yumuşak bir geçiş sistemi sendikalarla müzakere edilerek benimsenmelidir. Tekrar ediyorum: 08.09.1999’da işe girenin 2024 yılında emekli olabileceği ama 09.09.1999’da işe girenin 2041 yılında emekli olabileceği bir emeklilik sistemi olamaz. Bu çarpıklık giderilmelidir.

EYT’LİLERİ BEKLEYEN EMEKLİ AYLIĞI KAYBI

Bilindiği gibi AKP hükümeti tarafından hazırlanan ve 2008’de yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile emeklilik zorlaştırıldı ve emekli aylıklarını düşürecek düzenlemeler yapıldı. Aylık bağlama oranı düşürüldü. Aylıkların alt sınırı kaldırıldı ve aylıkların milli gelir artışından alacağı pay yüzde 100’den yüzde 30’a düşürüldü. Böylece emekli aylıkları hızla asgari ücretin altına düştü. En düşük emekli aylığı halen Hazine katkısı ile 3 bin 500 TL olarak ödeniyor. Fiili en düşük emekli aylığının ne olduğu ve asgari ücretin altında emekli aylığı alanların sayısı SGK tarafından açıklanmıyor (Bu konudaki bilgi edinme başvurularım reddedildiği için yargıya başvurdum).

Emekli olanların aylıkları üç ayrı bölüm halinde hesaplanıyor. 2000 öncesi çalışmalar, 2000-2008 arası çalışmalar ve 2008 sonrası çalışmalar. Bu hesaplama yüzünden çalışmasının çoğunluğu 2000’li yıllarda olanlar büyük mağduriyet yaşıyor. Emsallerine göre daha düşük emekli aylığı alıyorlar. EYT’lileri bekleyen en önemli tehlike düşük emekli aylığı bağlanmasıdır. Halen çalışan EYT’liler emekli olduklarında şu anki ücretlerinden çok daha düşük emekli aylıkları alacaklar. Emekli aylıkları ortalama 4 bin ile 4 bin 500 TL aralığında olacak. Kuşkusuz daha düşük emekli aylığı alanlar da olacak. Bu nedenle EYT sorunu çözülürken emekli aylığı bağlama sistemine ilişkin adaletsizlik de giderilmelidir. 08.09.1999 öncesi sigortalı olanların (EYT) emekliliği hak edişi önceki sisteme göre yapılacaksa emekli aylık hesapları da aynı şekilde önceki sisteme göre yapılmalıdır." (YAZININ TAMAMI)