Erdoğmuş: Diyanet, cami görevlisi ile cemaatin arasını açıyor

HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, iktidar partisinin kontrolündeki Diyanet’in camilerde okuttuğu hutbeler nedeniyle cami görevlileri ile cami cemaati arasında çelişkiye neden olduğunu söyledi. HDP’nin yeni Eş Genel Başkan adayları hakkında konuşan Erdoğmuş, “İnsanların Demirtaş özlemi devam ediyor” dedi.

Abone ol

DİYARBAKIR - Eski Diyarbakır Müftüsü ve HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş Aralık 2016’da Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gece yarısı gözaltına alındı. Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkında dava açılan Erdoğmuş, Ankara’da çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Erdoğmuş’un katıldığı cuma namazı gerekçesiyle hakkında düzenlenen fezlekeden dolayı gözaltına alındığını söylemişti.

İDDİANAMEDEKİ GEREKÇE: SİVİL CUMA NAMAZINA KATILDI

İddianamede, Erdoğmuş’un, “HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile 4 Mart’ta Diyarbakır Sümerpark’ta, güvenlik güçlerinin PKK’lı teröristlere yönelik operasyonları ile sokağa çıkma yasağının protesto edilmesine yönelik sözde ‘sivil cuma namazı’na katıldığı ve açıklama yaptığı” belirtiliyordu.

Erdoğmuş ise yaptığı savunmada şöyle demişti: “Bunlar, miting esnasında söylenmiş değildir. Bu konuşmada eksikler olabilir ama konuşmamın arkasındayım. İddianamede ‘sözde sivil cuma namazı’ deniliyor. Bu, vebaldir. Namaz bir ibadettir ve kulla Allah arasındadır. Sözde olup olmadığını Allah bilir. Nasıl oluyor da sulha, barışa acil çağrı yaptığım bir konuşma nedeniyle suçlanıyorum Konuşmamın içeriği suç değildir. Eğer suçsa, bu suçun arkasındayım.”

Sivil Cuma namazları, Türkiye tarihinin en uzun soluklu sivil itaatsizlik eylemlerinden biriydi. Erdoğmuş ise Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesini bitiren, Mısır’da mesleki bilgi alanında özel eğitim alan, Elazığ, Kilis ve Diyarbakır’da İl Müftülüğü yapan bir isim.

DİYANET DEVLET KONTROLÜNDE

Nimetullah Erdoğmuş’un 2016’da gözaltına alınmasını, kendisiyle Afrin’le ilgili okutulan hutbeler hakkında konuştuğum için hatırlattım. Afrin’e yönelik harekat başlatılınca, Diyanet tarafından cami görevlilerine gönderilen hutbe metinlerinde harekat destekleniyordu. Diyarbakır başta olmak üzere bölgedeki bazı camilerde görevliler ile cami cemaati arasında tartışmalar çıkmıştı. Diyarbakır’daki bir camide, cami görevlisi ile tartışan dört kişinin gözaltına alındığı bilgisi basında yer almıştı.

Diyanet’in cami görevlilerine Afrin’le ilgili gönderdiği ve okunması zorunlu kıldığı hutbeyi değerlendiren Nimetullah Erdoğmuş, “Normal koşullarda din, siyaset, günlük hayat ayrı şeylerdir. Bunlar birbirine karıştırılmaz. Ama olağanüstü koşullarda durum değişiyor. Devletin kontrolünde olan bir kurumundan, Diyanet’ten söz ediyoruz. Bu kurumun, yani Diyanet’in şehirlerden köylere, mezralara ulaşan bir ağı var. İçe dönük, kapalı bir sistemdir. Tarihin her döneminde, devleti yönetenler sıkıştıkları zaman buradan destek alıyor. Bu Afrin’e özgü bir olay değildir” dedi.

FETİH SURESİ BARIŞI MÜJDELİYOR

Afrin harekatı başlamadan önce cami görevlilerinden hutbede Fetih Süresi’nin okunmasının istendiğini hatırlatan Erdoğmuş, şunları söyledi: “Fetih Suresi, Afrin harekatından önce camilerde okutuldu. Bununla Afrin’e yönelik başlatılacak harekata bir destek aradılar, bir seferberlik hazırlığı yaptılar. Ancak Fetih Sursi’nin çarpıttıkları daha sonra tefsirciler, din alimleri tarafından da dile getirildi. Bu sure barışı müjdeleyen, kutlayan bir suredir. Ancak bunu da çarpıttılar.”

Dinin iktidar tarafından kendi çıkarları için yorumlanmasının sorunlu olduğunu belirten Erdoğmuş, “Bir süre için iktidarın işini kolaylaştırabilir bu yönlü çarpıtmalar. İnsanları bu şekilde kontrol etmek için bu yola başvuruyorlar. Ancak daha sonra bunun topluma yansıması sorunlu oluyor. İnsanlar din ile siyaset ilişkisi nedeniyle kuşkuya düşmeye, sorgulamaya başlıyor” dedi.

CAMİ GÖREVLİSİ İLE CAMİ CEMAATİ

İktidar partisinin politikalarının benimsenmesi için cami cemaatine de ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Nimetullah Erdoğmuş, Diyarbakır ve diğer illerde cami görevlisi ile cami cemaatinin karşı Karşıya gelmesini ise şöyle değerlendirdi:

“İnsanlar 'Allah’ın evi' diyerek camiye geliyor, burada ibadet ediyor, kulluk vazifelerini yerine getiriyorlar. Ancak camide iktidar partisinin siyasi mesajları verilmeye başlanınca, propagandası yapılınca insanlar rahatsız oluyorlar. Bunu hakaret olarak görüyorlar. Eminim ki camiye ibadet için giden birçok insan, propagandadan rahatsız oluyor ama bir taraftan da 'acaba yüksek sesle itiraz etsem günaha girer miyim' diye tereddüt yaşıyor. Çünkü ‘Allah’ın evindeyim’ diye düşünüyor ve bu yüzden sessiz kalıyor.”

Camide iktidar partisinin propagandası yapıldığında cami görevlisi ile cami cemaatinin arasının açıldığını söyleyen Erdoğmuş, “Camideki görevli bunun farkında olmalı kendisi ile cemaat arasında çelişki olduğunda güven duygusu zedelenir, maneviyat da etkilenir” dedi.

Cami görevlisinin cemaatini iyi tanıması gerektiğini belirten Erdoğmuş, “Ama cami görevlisi de devletin bir memurudur. Kendisine gönderilen metni okumak zorundadır. Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki ‘barış istiyoruz’ diyenlerin başına gelmedik şey kalmıyor. ‘İslam dini barış dinidir’ diyoruz öyledir de. Ama bu koşullarda hangi cami görevlisi cemaatine ‘barış istiyoruz’ diyebilir?” dedi.

‘DEMİRTAŞ ÖZLEMİ DEVAM EDİYOR’

Nimetullah Erdoğmuş HDP’nin Pazar gün gerçekleşecek 3. Olağan Kongre ile ilgili sorularımızı da cevapladı. Erdoğmuş ve partililer bir süredir kongre çalışmaları nedeniyle başta Diyarbakır olmak üzere bölgenin diğer illerini geziyorlar. Kongre hazırlık çalışmalarının yoğun geçtiğine dikkat çeken Erdoğmuş, “Partiye gönül inanmış insanlarda her şeye rağmen yılgınlık yok, bunu görüyorum. Ama partinin üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmesini de bekliyorlar. İnanç sağlam olunca tabi sorgulama da sağlam oluyor, her konudaki beklentilerinin karşılanmasını istiyorlar” dedi.

Erdoğmuş, yeni eşbaşkan adayları ve parti kitlesinin bu konuda ne düşündüğünü ise şöyle anlattı: “Selahattin Demirtaş HDP’nin sembolü haline geldi. Bu Doğu’da da Batı’da da, Kürtler için de Türkler için de böyle. Ancak haksız yere hapse atıldı ve yargılama süreci de hukuksuz devam ediyor. Bu ister istemez Selahattin bey ile kitle arasına bir mesafe koydu. İnsanlar Demirtaş’tan sonra kimin eş başkan olacağıyla pek ilgilenmiyorlar. Ama Selahattin Demirtaş özleminin devam ettiğini de söylemeliyim. HDP’nin bir fikriyatı var, HDP’ye oy verenler ve HDP içinde siyaset yapanlar bunu biliyor. HDP, bu fikriyata riayet ediyor. Ayrıca bilindiği gibi HDP’nin bileşenleri var ve onlarla birlikte hareket ediyoruz.